Şehadet dillerinde hûdâya yalvaran ses
Aman Allah bu ne gün mahşer yeri burası
Göğe sarmaşık olup tutulan her bir nefes
Bin dokuz yüz on dört de saklıdır hatırası
Koca Seyit onbaşı tutmuştu nefesini
Yarım tonluk mermiye çekti besmelesini
Bir başına kaldırdı çıkarmadan sesini
Aslında hürriyetti bağrında ki yarası
Gelibolu kıpkızıl alev alev yanıyor
Ya Allah sesleriyle yer gök kan boyanıyor
Bir ilahi sır var ki Türk oğlu dayanıyor
Asumanı inletti yüreğinin narası
Anafarta tüterek kaynıyordu derinden
Bir nida yükselmişti gazi karargâhından
Sanki tufan kopmuştu oynadı yer yerinden
Karışmıştı iç içe cephelerin arası
Çarıklar paramparça kudretinde ateşin
Sardılar sinesine akıtmadan gözyaşın
Eliyle tırnağıyla toprağın her bir taşın
Esarete yanmıştı kahramanlık çırası
Bir yanda Arıburnu seddülbahir bir yanda
Böyle kanlı savaş yok bu alemi cihanda
Gök hırçın yer gazap da alev vardır her yanda
Oluk oluk kan akan kanlı dere şurası
Nusret mayın gemisi bozmuştu bu oyunu
Türkün gücü aşmıştı hamiltonun boyunu
Bir gecede döşedi yirmi altı mayını
Akıl almaz bir şeydi sır doluydu orası
Cephede yiğit canlar toz dumana karıştı
Gökten inen bulutlar mermilerle yarıştı
Anaların feryadı ta semaya erişti
Belli ki yanar yürek dayanmaz can paresi
Rüzgâr gibi yeleli şahlandılar koştular
Cephede vatan diye imanla savaştılar
Her biri yıldız gibi birbirine eştiler
Parlayan bir ışıktı gözünde ki haresi
Sus konuşma YAKUTİ bu sır ele açılmaz
Herhalde dünya bilmez Türk’e kefen biçilmez
Yer de tek Türk kaldıkça Çanakkale geçilmez
Ölüme davet idi gazinin muhtırası
Hacer Alioğlu YAKUTİ