Dünyanın gündemi geçtiğimiz Cuma günü Yeni Zelanda’da Cuma namazı sırasında meydana gelen terör saldırısı. 49 Müslümanı şehit eden, Haçlı zihniyetine sahip teröristin kalleşçe saldırısı sonrası dünya ayağa kalkmış vaziyette ve İslamofobi tartışmaları bir kez daha konuşulur oldu. Hain saldırının Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümü arifesinde meydana gelmiş olması ise dikkatlerden kaçmadı. Haçlı saldırısına dünyada en büyük tepki yine Türkiye’den geldi. Ancak ne yazık ki sözüm ona bir çok İslam ülkesi ise sessiz durumda.
Zalim ve katil İsrail’in Mescid-i Aksa’ya karşı yaptığı saldırıdan sonra, Yeni Zelanda’da Müslümanlar ve İslam medeniyetini hedef alan terör saldırısını lanetliyor, şehit olan Müslüman kardeşlerimize yüce Allah’tan bir kez daha rahmet, İslam Alemine başsağlığı diliyorum.
Yeni Zelanda’da camide katliam yapan Haçlı kafalı terörist, tarihi geçmişi ters yüz etmekte. İstanbul’un fethinden Viyana kuşatmasına tarihle hesaplaştığını iddia etmekte. Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan ve Türkiye’yi açık açık hedef almakta. Azılı terörist tarihi gerçek kaynaklarından öğrenebilseydi, en azından sözünü ettiği Viyana Kalenberk mezarlığında yatan ünlü Hristiyan tarihçi Hammer tarihini okuyarak Osmanlı’nın ve Türklerin Balkanlardaki hizmetini ve İstanbul’u nasıl koruyup İlim kültür ve medeniyet Merkezi yaptığını anlayabilseydi.
Bu terörist Çanakkale Gelibolu savaşlarında ölen Yeni Zelandalı askerlerin mezarlarının nasıl korunduğunu bilseydi..
Bizler milli ve manevi tarihimizi unutsak da Haçlılar ve Radikal Hristiyan teröristler tarihi unutmuyor, asırlar geçse de hesap sormaya çalışıyor..
Bu gün başta Filistin ve Doğu Türkistan olmak üzere Müslümanlara karşı devlet terörü olmak üzere tüm dünyada Müslümanlar ezilirken Müslümanların milli ve manevi tarih bilincine sahip olmaması üzücü ve düşündürücü.
18 MART ÇANAKKALE DESTANI
Haçlı zihniyetine sahip bu teröristlerin, Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümüne bu saldırıyı denk getirmeleri manidardı. Çünkü, bugün binlerce Mehmetçiğimizi bir kez daha rahmetle anarken, bu destanı anlatacağız. Aynı şekilde, bir ay içerisinde Anzaklar da Çanakkale’ye gelerek, savaşta hayatını kaybeden ataları için anma programları düzenleyecekler. Barış içerisinde her yıl savaşta kaybettikleri için Çanakkale’de anma programları düzenleyen Anzaklara karşı, Türk insanını provoke etmek için nasıl bir plan yapılmış açıkça ortada. Ancak, Türk Milleti bu provokasyona gelmeyecek kadar köklü bir geçmişe ve bilince sahip.
Çanakkale Zaferi, Türk Milleti’nin kanıyla ve canıyla yazdığı bir destandır. 250 binden fazla Mehmetçiğimiz Çanakkale’de şehadete yürüdü. Çanakkale önemliydi. Çünkü, Çanakkale düşerse, İstanbul düşecekti. İstanbul düşerse Anadolu düşecekti. Anadolu düşerse Mekke ve Medine düşecek, İslam ümmeti esaret altında yaşayacaktı. Bu nedenle Haçlılar birlik olup saldırdılar Çanakkale’de. Dönemin en güçlü devleti İngilizler, piyonlarıyla beraber gelmişlerdi Çanakkale’ye. Akif’in ifadesiyle;
Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?
En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi…
Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...
Hani, tâ'ûna da züldür bu rezîl istîlâ!
Anadolu’dan binlerce kilometre uzaktan, Avustralya ve Yeni Zelanda’dan bile gelmişlerdi Haçlılar… Ancak, Mehmetçiğimiz, Çanakkale’de ikinci bir Bedir zaferini elde etti. İslam dünyası Anadolunun düşmemesi için seferber olmuştu. Öyle ki bakın şehitlerimize, Şam, Yemen, Hicaz, Umman, Bağdat, Afganistan, Pakistan, Balkan coğrafyası.. Haçlıların birliğine karşı İslam Ümmeti birlikte karşı koyarak, boğazın geçilmesine izin vermedi..Bu destanı yazan kahraman Mehmetçiklerimizi bir kez daha şükranla ve rahmetle anıyoruz. Allah onlardan razı olsun.
ÇANAKKALE SAVAŞI ŞEHİTLERİMİZİN İLLERE GÖRE DAĞILIMI
*Çanakkale savaşlarına Osmanlı Devletinin kaç askerle katıldığının toplam mevcudu bilinmiyor.Şehid, gazi ve esir olan 250 bin mehmetçikden kaydı olanların illere göre dağılımı ise Milli Savunma Bakanlığı tarafından 1998 yılında yapılan çalışmaya göre şöyle.