banner1024
 Bütün manevî büyükler, bir noktaya insanın dikkatini çekmişlerdir tarih boyunca.

“İbn – i vakt” olmasını istemişlerdir her zaman.
Yani vaktin oğlu olmanın bilincine vardırmak istemişlerdir insanı.
Çünkü insanlar yersiz ve zamansız olarak, ya geçmişten söz ederler ya da gelecekten.
Bu arada geçmiş ve geleceğin işgaline uğrayan andan eser kalmaz ortada.
Geçmiş olup bitmiştir. Gelecekse bir hayal.
İnsan ise, içinde bulunduğu hâlde yaşamaktadır.
Sağındaki mâzinin hatıraları arasına dalar.
Solundaki istikbâle / geleceğe kanat açıp nice hayaller kurar.
Bu arada merkezde olduğunu unutur, bu yüzden hâlden mahrum olur.
İçinde bulunduğu hâli hiç kullanmadan maziye ekler. Hâlden yoksun kalır.
Oysa mâzinin kaynağını, hâlde yapacağı işler teşkil eder.
Hâli, hâl olarak değerlendiremeyen, maziyi de ihmal etmiş olur.
Gelecek ise, hâlde yükselteceği temel üstünde kurulur ancak.
Demek ki hâli yaşamayan, hâlin ve ânın gereğini yerine getiremeyen
Aslında geçmişi de geleceği de berhava etmiş olur.
O hâlde zengin bir mâzisi olsun isteyenler hâli yaşasın, hâlin gereğini yerine getirsin.
Bunun gibi güzel bir gelecek umanlar da
Yine hâlde üzerlerine düşen görev bilinciyle hareket etmelidirler ki,
İstikbalin güzel hülyasını kurabilsinler.
Velhasıl şu an, şu dakika;
Bir dakika sonra mazi olacak.
Henüz gelmemiş olan bir sonraki bir dakika da istikbal oluştan
Hâle ve maziye geçişe hazırlanmaktadır.
Zaman ânlardan müteşekkil bir zincir gibi durmadan dönmekte.
Su dolabı misali, ân getirip ân boşaltmaktadır.
Bu ânlar, ömür zincirinin halkalarını oluşturmakta.
Ömrümüz bir tespih taneleri gibi
İrade-i külliye / küllî, kapsamlı
İrade ve istenç tarafından çekilmekte,
Ebed hanesini dolduramamak üzere oraya biteviye,
Aralıksız, arka arkaya akmaktadır.

Hâl değerlenmez ne yarın ne dün,
İşler yapılmalı ancak bugün.

Çünkü “Yarın diyen helâk oldu” dedi o Peygamber.
Seni harekete geçirmeli değil mi bu haber?

Gerçi âlem âlem içinde el-hak doğru,
Fakat elimizde bir hâl var arı duru.

Bu yüzden dediler eskidenberi bize eskiler,
Gelmek için kendimize fırtına gibi estiler.

“Dem bu demdir dem bu dem
Dem bu demdir dem bu dem.”

banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981