banner1024
Cumhurbaşkanlarımızdan Merhum Özal İle Gazetecilik Anılarım

19 Nisan 2021 Pazartesi 10:21

Gazeteci ve belgeselci olarak anılarımızı yazarak sizlerle paylaşmayı görev biliyorum. Görüp ve yaşadıklarımızı birinci ağızdan yazarak, tarihe bilgi ve belge bırakmayı görev kabul ediyorum.

Cumhurbaşkanlarımızdan merhum Turgut Özal’ı vefat yıl dönümünde rahmet, minnet, şükran ve özlemle anıyoruz… Ruhu şad, makamı cennet olsun.

Merhum Özal ile ilgili birçok anımız var. Unutamadığım en önemli anım 1990 yılında, Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün kuruluş yıldönümü dolayısı ile düzenlenen Anadolu Basını Güneydoğu Anadolu Projesi Araştırma ve İnceleme Yarışmasında birinci seçilmiş, kazandığım ödülü 1990 yılında Ankara’da Devlet Konuk Evinde düzenlenen törende ödülümü rahmetli Özal’ın elinden almıştım.

Aradan tam 31 yıl geçmiş… Gebze Gazetesi www.gebzegazetesi.com olarak merhum Özal’ın elinden aldığımız plaketimiz İlim, Kültür, Tarih Araştırmaları Merkezi www.iktav.com  kütüphanemizde bulunmakta.

Rahmetli Özal’ı ilk kez 1983 yılında Anavatan Partisi’nin kuruluş yılında Gebze’de tanımış, Özal ile birçok kez gazeteci olarak görüşmüş, söyleşi yapmıştım. Sorduğumuz sorulara Özal, hoşgörü içinde cevap vermişti.

Merhum Özal İle ilgili daha önce Gebze Gazetesi’nde www.gebzegazetesi.com yazdığım makalenin bir bölümünü sizlerle paylaşıyor, rahmetli Özal’ı tekrar rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.

***

Vefat Yıldönümünde Özal ve Lider Olmak

1980 darbesinden sonra, Türkiye Cumhuriyeti’ni belli bir süre idare eden Turgut Özal ve Türkiye’nin Özal’lı yılları halen konuşulup tartışılıyor. Vefatının üzerinden yıllar geçmesine rağmen Özal’ın prensibi ilkesi, sevecen ve samimi duyguları halen dost ve düşman herkes tarafından takdir ile anılıyor.

Özal gerçekten bir liderdi. Üstelik silinmez izler bırakan bir lider. İyisi ile kötü ile hatasıyla sevabıyla Türkiye birçok şeyi Özal döneminde yaşadı. Orta Direkler..., Hisse Senetleri…, KDV…, Dövizin Serbest Bırakılması…, Transformasyon…, Çağ Atlama…, Benim Memurum İşini Bilir..., Anayasayı bir kere delmekten bir şey çıkmaz..., ve daha neler neler…

Artık hepsi mazi oldu. Bir gerçek var ki Özal gerçekten Türkiye’ye çok önemli hizmet etti. Elbette çok iş yapan insanlar çok da hata yaparlar. Bize düşen bugün Özal’ı hayırla ve rahmetle anmak. Allah rahmet eylesin…

Özal’dan sonra gelen liderleri hatırlayalım. Demirel..., Ecevit…, İnönü…, Türkeş…, Erbakan… ve daha birçok isim. Bu isimlerden hangisi Özal kadar konuşabiliyor. Özal kadar silinmez iz bırakan kaç liderimiz var. İşte Demirel; 40 yıl Türk siyasetinde iktidar, muhalefet, bir bilen ve yasaklı olarak söz sahibi oldu. Acaba Özal kadar eser ve hizmeti var mı? En önemlisi Özal kadar seveni var mı? Zannetmiyorum. Demirel’i nasıl hatırlayacağımızı çok iyi biliyoruz. Üzerinde fazla durmaya gerek yok.

Lider olmak çok önemli. Liderler eser ve hizmetleri ile yaşarlar. Özal’dan önce ve sonra gelen liderler kendi eksenleri etrafında konuşulacaktır. Ama Özal aradan asırlar geçse de unutulmayacak, sürekli hayır ve şükranla anılacaktır.

Özal’ı ilk kez 1983 yılında tanımıştım. Anavatan Partisi’nin kuruluş yıllarıydı. Gebze’de ilçe teşkilatı açılış töreninde kendisine sorular yöneltmiş, o sert sorularımıza yumuşak ve samimi cevaplar vermişti. Sonra birkaç kez daha görüştük. Gazeteci ve belgeselci olarak onu yakından takip ettik. Güney Doğu Anadolu Projesi GAP projesi araştırma dalında birincilik ödülünü kendi elinden almış bir gazeteci olarak, vefatından sonra birçok yazı kaleme almıştım. Özellikle cinayete kurban gidip gitmediği tartışılıyordu. O konu ile ilgili yazdığım yazıların bir bölümünü köşemde sizlerle paylaşıyorum. Yazının tümünü www.gebzegazetesi.com  adresindeki köşemden okumanızı arzu ediyor, Özal ile ilgili görüş ve düşüncelerinizi bizlerle paylaşmanızı istiyorum.

TURGUT ÖZAL KİMDİR?

13 Ekim 1927 tarihinde Malatya'da doğdu. Babası Mehmet Sıddık Özal, annesi ise Hafize Özal'dır. Babası memur olduğu için öğrenimini farklı okullarda tamamladı. Öğrenim hayatına Bilecik'te bir ilkokulda başlayan Özal, daha sonra Mardin, Konya ve Kayseri'de öğrenimini sürdürdü. Yükseköğrenimini ise İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü'nde tamamladı.

Özal, mezun olduktan sonra Ankara'daki Elektrik İşleri Etüt İdaresi'nde çalışmaya başladı. 1952 yılında Ayhan İnal'la ilk evliliğini yaptı. Kısa bir süre sonra boşandı ve Semra Hanım'la evlendi. Bu evlilikten üç çocuğu oldu. Ekonomi üzerine eğitim almak için Amerika'ya giden Özal, Türkiye'ye döndükten sonra Elektrik İşleri Etüt İdaresi'nde çalışmaya devam etti. 1959 yılında Ankara Ordonat Okulu'nda yedek subay olarak askerliğini yaptı.

Askerden döndükten sonra Devlet Planlama Teşkilatı'nın kuruluş çalışmalarında yer aldı. Bir süre sonra da Başbakan Süleyman Demirel'in danışmanlığına getirildi. 1965'te Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarı oldu ve 1971 yılına kadar bu görevini sürdürdü. Daha sonra ise Dünya Bankası'nda danışman olarak görev yaptı.

1977 milletvekili genel seçimlerinde Milli Selamet Partisi'nden (MSP) aday oldu, fakat seçilemedi. 1979 yılında Başbakanlık Müsteşarlığı'na getirildi. 24 Ocak Kararları'nın hazırlanmasında önemli rol oynadı.12 Eylül 1980 darbesinden sonra kurulan hükümette, başbakan yardımcısı olarak görev yaptı. 1982 yılında görevinden istifa etti. 1983 yılında Anavatan Partisi'ni kurdu ve ilk seçimde tek başına iktidar oldu. 1989 yılında TBMM tarafından cumhurbaşkanı olarak seçildi. Özal, 17 Nisan 1993'te vefat etti.

Özal’ın cesedi neden çürümedi?

Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal kısa süren Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı döneminde çok büyük hizmetler yaptı. Hayatta iken kıymetini bilemedik. Özellikle malum medya ve güç odakları Özal’a saldırdılar, hakaret ettiler, iftira edip, O’nu küçük düşürmek için ellerinden gelini yaptılar. Buna rağmen merhum Özal, hep halkın yanında oldu. Milletinden kopmadı, dindar ve demokrat cumhurbaşkanı olarak gönüllerde yer etti. Bu güç odakları saldırırken muhafazakar ve milliyetçi camiada Özal’a sahip çıkmadı. Hatta bazı aile fertlerinin yaptığı yanlışlar yüzünden Özal büyük sıkıntılar çekti. Kongrede hayatına kastettiler. Merhum Özal, “öldürmeyen Allah öldürmez” diyerek güç odaklarına meydan okudu. Özal’ın zamansız ölümü, zehirlendi kuşkusunu ortaya çıkardı ve yıllar sonra Özal’ın mezarı açıldı. Özal’ın mezarı açıldıktan sonra cesedinin çürümediği bizzat devlet yetkilileri tarafından açıklandı. Cesedinin çürümemesi üzerine bilimsel olarak bazı açıklamalar yapılıyor. Ancak Özal’ı yakından tanıyan ve Özal’la ilgili birçok araştırma yapmış, hatta malum gazeteci Emin Çölaşan’ın “Turgut Nere’ye Koşuyor” kitabına karşılık, değerli dostum Fuat Aydemir ‘in Özal’ın hizmetlerini anlatan “Türkiye Nereye Koşuyor” kitabını basarak Özal’a sahip çıkan bir gazeteciyim. Polisan fabrikasında üst düzey bir yönetici olan Fuat Aydemir Bey “Türkiye Nereye Koşuyor” kitabını hiçbir yayıncıya bastıramamış ve biz bu kitabı basıp yayınlayarak tarihe not düşmüştük. Bugün bu kitabın orijinal basımı az da olsa elimizde bulunmaktadır.

Özal’ın vefat ettiği haberini TV’de duyduğumda içim daralmış ve gözlerimden boşalan yaşı hiç unutmuyorum. Özal daha partiyi kurduğu günlerde Gebze’de kendisine işçilerle ilgili sorular yöneltmiş, Başbakan ve cumhurbaşkanı olduğunda birkaç kez röportaj yapma fırsatı bulmuş biri ve 1989’da Anadolu Gazetecileri GAP yarışmasında Özal’ın elinden ödül almış biri olarak Özal’a karşı vefa borcumu ödemek için birkaç satır ele almak istedim.

ÖZAL’IN CENAZESİNE DE KATILMIŞTIM

Özal’ın İstanbul’daki cenaze merasimine gazeteci ve belgeselci olarak katılmış, Fatih camiinde bir ağaç üzerine çıkarak hem cenaze namazını kılmış ve o mahşeri kalabalığı görmüş biriyim. Özal’ın cenazesinde Vatan Caddesi’nde on binlerce kişiyle yürümüş ve anıt mezarına defin işleminde Fatihalar okumuş biriyim... O mahşeri kalabalık, dua eden isimler ve hiçbir protokol yapılmadan dua eden 1on binler Özal’ın cenazesinin neden çürümediğini en iyi şekilde ifade etmekte.

Adli tıp kurumunun kararı ne olursa olsun Özal şehit edilmiştir. Özal’ın ölümü normal bir ölüm değildir. Bunun en önemli delili ise Özal’dan sonra Türkiye’nin yaşadığı karanlık yıllar ve 28 Şubat sürecinde yaşananlardır.

Özal’ın cesedi ile ilgili yapılan haber, yorum ve açıklamaları sizlerle paylaşıyorum, bu konu ile ilgili gelecekte tarih hükmünü verecektir. (Kaynak: Gebze Gazetesi Arşivi, İsmail Kahraman Makalesi)

https://www.facebook.com/107558986022474/posts/3633340510110953/?d=n

 
banner982
Anahtar Kelimeler
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981

Babalar Bu Okulda Eşleriyle Doğuma Hazırlanıyor
Gebe okulunda sadece anneler değil babalar da var

Haberi Oku