Özellikle sanayi devrimi sonrası hız kazanan insan etkisi, atmosferin kompozisyonu değiştirip sera gazı emisyonlarını arttırıyor. Başta karbondioksit olmak üzere kükürt ve azot oksitleri ile metan gibi bazı gazlar, dünyaya düşen güneş ışınlarını emerek bu ışınların yeryüzüne dağılıp geri dönmesini engelliyor, ısıyı, tıpkı bir seranın içinde korunduğu gibi koruyorlar. Bu doğa olayı sera etkisi; söz konusu bu gazlar da sera gazı olarak adlandırılıyor.
Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), atmosfere salınan ve küresel ısınmaya yol açan sera gazı yoğunluğunun 2017’de rekor seviyeye çıktığını açıkladı. Örgüte göre, bu gidişatın tersine çevrildiğine dair bir işaret yok ve iklim değişikliğiyle mücadele de giderek zorlaşıyor.
Türkiye’de sera gazı emisyonu ne seviyede?
MTM araştırmasında, Türkiye’nin sera gazı emisyonuna etkisini de ele aldı. Ülkemizin de içerisinde yer aldığı Akdeniz Havzası, küresel iklim değişikliğine karşı yerkürenin en hassas bölgelerinden birisi. Akdeniz Havzası’nda gerçekleşecek 2°C’lik sıcaklık artışının, beklenmeyen hava olayları, sıcak hava dalgaları, orman yangınlarının sayısında ve etkisinde artış ve bunların sonucunda da kuraklık olarak etkilerini hissettirebileceği öngörülüyor.
TÜİK’in Nisan 2018’de yayınlamış olduğu sera gazı emisyonu istatistikleri incelendiğinde, Türkiye’de 2016 yılında toplam sera gazı emisyonunun 496,1 milyon ton olarak gerçekleşerek 1990 yılına göre yaklaşık %135 artış gösterdiği görülüyor. Yine TÜİK verilerine göre, Türkiye’de kişi başına düşen sera gazı emisyonu 1990 yılında 3,8 ton, 2002 yılında 4,3 ton ve son olarak 2016 yılında yaklaşık 6,4 ton olarak gerçekleşmiş. Artış oranlarından, kişi başına düşen sera gazı emisyonunun, 2002 yılından 2016 yılına kadar yaklaşık % 49 artış gösterdiği sonucu çıkıyor.
OECD’e Göre Türkiye Dünyayı En Az Kirleten Ülkeler Arasında
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’ nün (OECD) yayınlamış olduğu verilere göre Türkiye, kişi başına düşen sera gazı emisyonu en düşük ülkelerden biri. 36 farklı OECD ülkesinin incelendiği istatistiklerde Türkiye’nin bu kategoride 32. sırada yer aldığı görülüyor.
Türkiye’de sera gazı emisyonu hem toplam miktar hem de kişi başına düşen miktar olarak yıllardır ciddi artış gösterse de, hala Avrupa ülkeleri ve OECD ülkelerine kıyasla görece daha iyi durumda. Ancak yıllar içindeki artış oranlarının da küçümsenecek seviyede olmaması, sera gazı tehdidinin sürdüğüne işaret ediyor.