banner1024

Ata ve dede memleketlerini yılda bir kez ziyaret ederek Sıla-i Rahim kültürünü yaşatmalıyız. Uçağın penceresinden Doğu Karadeniz bölgesinin karlı yayla dağlarının manzarasının belgesel görüntülerini çekerek, Ordu-Giresun havalimanına indikten sona hiç vakit kaybetmeden kardeşim Haydar ile çocukluk yıllarımın geçtiği Giresun'un Espiye ilçesi Soğukpınar beldesine gidiyoruz.

Şehirler ve köyler boşalmış, yollar sakin, fındık bahçeleri ıssız evlerin kapıları kapalı. Karadeniz sahil yolunun yok ettiği o güzelin sahilleri ilk denize girdiğim o güzelim Espiye kumsallarını düşünerek, Beldemizin girişinde Fındık bahçeleri arasından nazlı nazlı akan Karadoğa deresi üzerindeki, adını bölgeye Türk İslam medeniyetini getiren Horasan Eren'i dervişten alan tarihi Pangal şelalesinin muhteşem manzarasının belgeselini çekerek ile başladım.

ÇOCUKLUK HATIRALARIM AKLIMA GELDİ

Bir zamanlar 550 yıllık arşiv belgelerinde yazılan Trabzon vilayetine bağlı Bayramoğlu adı ile Torul kazasının nahiye merkezi olan Soğukpınar beldemizin tarihi mezarlığını ziyaret edip, başta Sibirya'da on yıl esir kalan annemin babası, Dedem Mustafa olmak üzere ecdadın ruhu için Yasini Şerif ve Fatiha okudum.  Her gün elimizde yakacak odun ve gübre torbasından dikilmiş okul çantası ile kar ve yağmur altında çamurlu yollardan geçerek gelip bahçesinde en güzel çocukluk yıllarımın geçtiği Dikmen köyü ilkokulu kaderine terk edilmiş, satılacağı söyleniyor..

1943 yılında yıkılan, bir çok ilim adamının yetiştiği 12 odalı tarihi medrese binasının bulunduğu yere imam evi yapılmış.

Birinci dünya harbinde şehit olan dedem Kandazoğlu şehit İbrahim’in adını taşıyan Gıran Mahallesi camisini ziyaret edip tüm şehitlerimizin ruhuna Fatiha okudum.

Bir zamanlar küçük baş hayvanların kar altındaki en güzel yiyeceği olan yem yeşil böğürtlen kışlalarının belgesel görüntülerini çekerken, beni okutan Fadime halamla kar yağmuru altında koyun güttüğünüz günleri hatırlayıp duygulu anlar yaşadım.

Beni çocukken bakan, sırtına alıp saatlerce yürüyerek yaylaya götüren Safiye ablamı ziyaret edip elini öptüm. Köyümüzü kuran Şerif Meliki sülalesine mensup Şerefoğlu Osman eniştemden 50 yıl önce dört gün süren köy düğünlerinin nasıl yapıldığını sorup belgeselini çektim

Köyde yaşayan yaşlıları ziyaret edip orman veya maden mühendisi olma hayali ile en güzel çocukluk yıllarımın geçtiği köyümde bir günde olsa Sıla'yı Rahim kültürünü yaşatıp göz ve gönül ziyafeti sunan beni çocukluk yıllarıma götüren yüzlerce yıllık tarihi geçmişi olan köyüme duygu seli içinde veda ederek Türkiye’nin dünya çapında tanınan markalarından olan milli tarım ürünümüz. Türk. Fındığı. İle ilgili araştırma yapıp belgesel çekimlerimize Giresun Fındığı ile başladım.

YAYLALARA OTÇU GÖÇÜ

Giresunlu yaz aylarında yayla şenlikleriyle şenlenir. Yayla şenliklerinin temelinde Doğu Karadeniz Bölgesindeki yaygın bir gelenek olan Otçu Göçü yatar. Mısırların 20-30 cm büyüdüğü zamanlarda aralarında biten yaban otların kazılmasına sık kazma, ikici kez temizlenmesine ot biçme denir. Bu işlerden iyice yorulan  ve işleri biten köylüler ve şehirde oturanlar yorgunluklarını atmak ve eğlenmek için genellikle Temmuz ayı içinde yaylalara yaptıkları toplu gezi ve ziyaretlere Otçu Göçü  denir. Zaman olarak mısır otunun alınması ile fındık toplanmasına başlama arasında kalan 15-20 günlük boşluktur. Büyük bir coşkuyla hazırlıklar tamamlandıktan sonra yola çıkılır. Geçmişten gelen örf ve adet gereği yolculuk sırasında pınar  başlarında oturulur, yemekler yenir, türküler söylenir, tabancalar atılır ve horonlar tepilir. Özellikle Kümbet, Bektaş, Kazıkbel,Çakıl ve Karaovacık yayla şenlikleri sürekli yapılmakta ve bu şenliklere yurtiçi ve yurtdışından on binlerce insanımız katılmaktadır. Otçu Göçü’nü Çepni Türklerinin bayramı olarak niteleyen bu sosyal hadiseyi bir makale ile ta 1915′de bizlere aktaran Hüseyin Avni Alparslan Bey’e bir kez daha Allah’dan rahmet diliyoruz.

Doyumsuz güzellikleriyle bir başka tabloyu andıran Kümbet yaylası, Giresun’a yaklaşık 60 km. mesafede. Giresun’un en popüler yaylalarından birisi. Yaylanın mesire yeri olan Aymaç Mevki, yayla merkezinin yaklaşık 2 km. kuzeybatısında yer alır. Kümbet yayla şenliklerinin kutlandığı bu mevki, doğal güzellikler yönünden zengin çevre manzarasına hakim bir tepede.

Göz alan, gönül çelen güzellikleriyle cenneti düşündüren bu yayla, duyulan, sezilen ama anlatılamayan ihtişamıyla sizi, uzun uzun kendine baktırır. Gözleriniz bir büyüğe yakalanmış gibi etrafta gezinir durur. Bu yüksek tepeler, yemyeşil tatlı yamaçlar, asude evler, insanlar…Bu tablo kolay kolay bırakılmaz, ama bizim daha görecek yerlerimiz var. Dağların yamaçlarına yayılmış yeşillikler denizinden, Karadeniz’in oya gibi işlenmiş sahillerine iniyoruz.

banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981