Gemi yürütürken Nuhla tufanda
Gönlüm murat etti gördü Yusuf'u
Duruyordu yetimlerin safında
Ne hali getirmiş derdi Yusuf'u
Onu gördüm dilim sustu lâl oldu
Gözlerimde kanlı ihtilal oldu
Sorgusuz sualsiz bir ahval oldu
Kader sarmalayıp sardı Yusuf'u
Hüzün mü var ne konmuştu göçüne
Ayrı koyan o yolların suçu ne
Hasretliği miras koyup içine
Uzaklara attı yurdu Yusuf'u
Attılar kuyuya göz göre göre
Tefekkürü boyun eğdi kadere
Eyüp sabrı taşır gittiği yere
İrşad eğlemişti kurd'u Yusuf'u
Kıyam durdu İsmail'in bıçağı
Hak deyince fark eğledi gerçeği
Düşünce kalbine hasret sıcağı
Hacer İbrahim'den sordu Yusuf'u
Bu ayrılık yüreğinde köz etti
Vuslat kuyusuna düştü iz etti
Hızır geldi Muhammet ten söz etti
Dosta ulaştırdı virdi Yusuf'u
Yakuti dayanmak zor bu yaraya
Mısır nere niçin gitti oraya
Tam kırk sene perde çekti araya
Tekrardan Yakub'a verdi Yusuf'u