banner1024
GÜNDEM:
Belgesel Tadında Karadeniz Ereğli'de Kültür Yolculuğu

10 Aralık 2018 Pazartesi 08:15

Ereğli adı ile Türkiye’de üç şehrimiz var. Konya Ereğli, Marmara Ereğli ve Karadeniz Ereğli. Bunlardan Karadeniz Ereğli’ye ilk kez 1983 yılında Armutçuk kömür ocağında meydana gelen Grizu faciası dolayısı ile gitmiştim. İkinci kez 1993 yılında belgeselci olarak gidip, Uzun Mehmet anıtının bulunduğu Kestaneci köyünde çekimler yapıp, Ereğli şehrini gezmiştim.

Aradan yıllar geçti… Anadolu basını temsilci seçimleri için 2002 yılında bir kez daha Ereğli’ye gidip, Anadolu Gazete Sahiplerini ziyaret etmiştim.

7 ve 8 Aralık tarihlerinde yeniden Karadeniz Zonguldak Ereğli’ye gittim. Anadolu Basını Güçbirliği platformunun toplantısına katılmak ve Ereğli Gazeteciler Derneği’nin hizmet binası temel atma törenleri için Ereğli’deydim. Çeliğin hikayesini, Taş kömürünün Uzun Mehmet tarafından bulunuşu, Fatih’in hediye ettiği 7 Çınar’ın hikayesini, Ereğli Demir Çelik fabrikasının tarihini araştırıp, Alemdar gemisinin kahramanlığını, Sarıkamış cephesine Askeri malzeme taşıyan, Bahri Ahmet Mithat Paşa ve Hamidiye gemilerinin Ruslar tarafından Ereğli açıklarında basıl bombalanıp batırıldığını araştırdım.

   Kaymakam İsmail Çorumluoğlu, Belediye başkanı Hüseyin Uysal, gazeteci arkadaşlar ile görüşüp, Ereğli üzerine söyleşi yapıp belgesel çekimi yaptım.

Belediye başkanlığının rehberliğinde Ereğli’yi adım adım gezerek belgesel çekimi yaptım. Ereğli tarihi ve kültürü ile ilgili değişik kaynaklardan derlediğimiz yazı ile sizleri baş başa bırakıyorum.

KÜLTÜR VE MEDENİYET TARİHİMİZDE EREĞLİ

Karadeniz Ereğli’nin Yüzölçümünün %56’sını ormanlar oluşturur. İlçede 15 ağır sanayi kuruluşu, 81 orta ölçekli işletme faaliyet gösterir. Şehirde Ticaret Odasına kayıtlı 45 anonim, 235 limited şirket, 104 kooperatif ve Ticaret Odasına kayıtlı 1.726 kuruluş bulunmaktadır. Şehirde 4 modern hastane, 100’ü aşkın doktor vardır. Karadeniz Ereğli Müzesi’nde 3.000’i aşkın arkeolojik eser sergilenmektedir.

Karadeniz Ereğli, sınırları boyunca 80 kilometrelik kıyı şeridine sahiptir. Yükleme ve boşaltma olanağı olan limanları ve balıkçı barınakları ile uluslararası nitelikte tersaneleri bulunmaktadır. Karadeniz Ereğli’ye bağlı Armutçuk Beldesi’nde, TTK’ya bağlı Armutçuk Müessesesi bünyesinde Taşkömürü ocakları, Karadeniz Ereğli kent merkezinde Ereğli Demir Çelik Fabrikaları (ERDEMİR) bulunmaktadır.

Karadeniz Ereğli’nin kıyıları boyunca, birçok doğal plajın yanı sıra; Karadeniz Ereğli Belediyesi, Erdemir Fabrikaları ve Karadeniz Bölge Komutanlığı’na ait kamp ve plaj tesisleri bulunmaktadır.

Kent merkezinin nüfusu 175 bin olmasına rağmen; sosyal alanlar, çevre düzenlemeleri ve ticari hareketliliğinden dolayı Zonguldak ve çevresinin çekim merkezi konumundadır. Bu nedenle Karadeniz Ereğli’nin nüfusu gündüz saatlerinde 200 bini aşmaktadır.

      Karadeniz Ereğli’de her yıl temmuz ayının ilk haftası Uluslararası Sevgi Barış Dostluk Kültür ve Sanat Festivali düzenlenmektedir.

Karadeniz Ereğli denince çilek ve ERDEMİR gelir akıllara. Osmanlı çileği diye tabir edilen küçük ve kırmızı olan bu çileğin reçeli de meşhurdur. Zonguldak'tan bağımsız gibi görünen, gelişmiş bir yerdir. Karadeniz'in incisi olarak da anılır.

UZUNMEHMET KİMDİR?

Karadeniz Ereğli’nin en önemli tarihi isimlerinin başında uzun Mehmet gelir.  Taşkömürünü Türkiye’de Zonguldak bölgesinde ilk bulan kişidir. Uzun Mehmet, Zonguldak, Ereğli’ye bağlı Kestaneci Köyü’ndendir. 1820’li yıllarda Ereğli’nin belli başlı ailelerinden Karamahmutzadeler sülalesinden olduğu bilinir.

 Uzun Mehmet, askerlik görevi için İstanbul’a gitmiştir. Orada deniz eri olarak askerlik yaptı. 19. yüzyılda kömür İngiltere‘den ithal ediliyordu. Padişah II. Mahmut, bir ferman çıkararak memleketin her yerinde kömür aranmasını emretti. Uzun Mehmet, askerliğini bahriye eri olarak yapmıştır. Terhis olurken kendisine, subayları tarafından kömür numunesi gösterilmiş ve memleketine dönünce siyah taşlardan araması istenmiştir.

Uzun Mehmet, bir gün Ereğli’de Kösedağı mevkiindeki Neyren Köyü civarındaki değirmene gider. Mevsim hasat sonu olduğu için, değirmen doludur. Uzun Mehmet, kendine sıra gelene kadar dere kenarında dolaştığı sırada siyah taşlar görür. Bir anda askerde kendisine gösterilen siyah taş (yanan taş) aklına gelir. Bunlardan biraz toplayarak evinde yanan ocağa atar. Taşların yandığını görünce çok sevinir. Ertesi gün aynı yere gizlice giderek daha geniş arama yapar.Mehmet, çuvala koyduğu kömür numunelerini istanbul’a götürüp ilgili yere teslim etti.

Padişah II. Mahmut, kömürün bulunuşuna çok sevinerek Uzun Mehmet’i 50 altınla ödüllendirir. Ayrıca kendisine kaydı hayat şartıyla 600 kuruş maaş bağlandı. Böylece taş kömürünün bulunuşu, 8 Kasım 1829 olarak tarihe geçer.

 

banner982
Anahtar Kelimeler
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981

MOĞOLİSTANDAN FİNLANDİYAYA BELGESEL TADINDA...
Gazetemizin kurucusu ve Devri Alem tv program yapımcısı İsmail Kahraman'ın bugünkü makalesini sizlere sunuyoruz....

Haberi Oku