“Zenginliklerimizin farkına varmalıyız. Hazinenin üzerine oturan, ama hazineyi farketmediği için dilenmeye devam eden Hintli gibi olmamalıyız.” diyen Özen’in açıklaması şöyle:

“Diğerleri gibi sıradan bir başkanlık yapacaksam ben bu işte yokum. Size uçuk kaçık şeyler, yapmayacağım şeyler anlatmayacağım. Havadan ray geçirmeyeceğim, teleferiklerle sizi sahilde gezdirmeyeceğim. Ben en önce bu şehirdeki kaynaklarımızı doğru kullanacağım. Bizim daha kaynaklarımız doğru kullanılmıyor, teleferik yapınca ne olacak ki?

Bir hazine üzerinde oturan Hintli dilenci bunun farkında olmazsa dilenmeye devam eder Biz de aynı bir Hintli dilenci gibi zenginliğimizin farkında olmadan bu şehrin üzerinde yaşıyoruz, dilenerek yaşıyoruz. Üretmeden yaşıyoruz. Bu şehrin en önemli kaynağı 363 bin 416 insanıdır. Her bir insanımız birer hazinedir. Herkesin içinde bu topluma kazandırılacak bir yetenek vardır. Ben bu şehirde imarla, park bahçeyle ilgilenmeyeceğim. Onu benim fen işleri, çevre işleri müdürlerim yapsın. Ben bu şehirde bu şehrin insanıyla ilgileneceğim. Herkesi dinleyeceğim. Sokaklarımız tekrar bizim olacak"

KENDİ TOPRAĞIMIZDAN BESLENECEĞİZ

"Tohumumuza, toprağımıza sahip çıkacağız. Ben bu şehirde üç günlük yoldan gelen domatesleri yemek istemiyorum. Bizim köylerimizden gelen üç saatlik domatesi yemek istiyorum. Evimizdeki çocuklarımızdan, fabrikadaki işçilerimize kadar kendi köylümüzün besininden besleneceğiz. Allah bizi bu topraklarda yaratmış, bu toprakların besininden yersek sağlıklı bir yaşama sahip oluruz. Köylümüze destek olacağız,  balına, sütüne, yumurtasına sahip çıkacağız. İzmit'in köylüsü Türkiye'nin en zengin köylüsü haline gelecek."