banner1006
GÜNDEM:
Giresun Yavuzkemal  Beldesi Belgeselimizi izlediniz mi?

19 Haziran 2018 Salı 11:50

   Doğu Karadeniz bölgesinde fındığın başkenti, kirazın anavatanı olarak bilinen Giresun’un tarih, kültür ve turizmde marka değeri olmaya aday, Giresun’un saklı cenneti olarak da bilinen tarihi Yavuzkemal Beldesi’nin belgeseli yayınlandı. Devr-i Alem ekibi olarak hazırladığımız “Giresun’un Saklı Cenneti: Yavuzkemal” belgeseli, Yavuzkemal’in dört mevsim güzelliklerini ekrana getiriyor. Tarih, kültür ve doğa tutkunu gezginlerin ve turizme meraklı insanların mutlaka Yavuzkemal Beldesi’ni keşfetmeleri, yıllar önce dönemin ünlü Sivas valisi Halil Rıfat Paşa’nın “Gidemediğin yer senin değildir.” sözünün söylenmesine konu olan yolu ve tüneli görmeleri, Kuzalan ve Ağaçbaşı tabiat parklarını gezmeleri için mutlaka Yavuzkemal’e gitmeleri gerekiyor. Belgeseli izlemek için https://www.youtube.com/watch?v=O8tGuuoI6GY&feature=youtu.be ya da www.devrialem.tv sitesini ziyaret edebilirsiniz. Belgeselimizin senaryo metnini sizlerle paylaşıyorum:

GİRESUN’UN TARİHİ KIRIK NAHİYESİ

 Giresun’a 62 kilometre mesafede olan Yavuzkemal Beldesi, eşsiz doğal güzellikleri, tarihi ve kültürel değerleri ile geleceğin turizm merkezi olmaya aday bir bölgedir. Aksu Vadisi’nin yukarı havzasını oluşturan bu coğrafya, Giresun ilinin coğrafi yapısında belirleyici nitelikler taşımasının yanında, Karagöl Dağı ve çevresindeki zirveleri ile Türkiye’nin İsviçre’si olarak adlandırılmaya layık bir güzelliğe sahiptir. 

  Karadeniz sahilinin Anadolu ile bağlantısını sağlayan tarihi İpekyolu’nun önemli bir kısmı bu bölgeden geçer. Ticaret kervanları, askeri sevkiyatlar, hacı kafileleri, yaylalara çıkan göçerler ve ilim-irfan ile meşgul âlimler, hep bu yolu kullanarak menziline ulaşmıştır. 

    Tarihi geçmişi oldukça eskilere dayanan belde, Giresun ilinin fethine ve iskân sürecine ev sahipliği yapmış Kırık Nahiyesi’dir. İlim adamlarının yetiştiği medreseler ve gönül sultanlarının bulunduğu Yavuzkemal Beldesi, Giresun’un tarihine ve kültürel alt yapısına asırlarca Kırık Nahiyesi olarak büyük katkı sunmuştur.  Geçmişin Kırık Nahiyesi, bugünün Yavuzkemal Beldesi’nin tarihini bilmeden, Giresun’un tarihi anlaşılamaz. Yavuzkemal’i  tanımak için önce tarihi Kırık Nahiyesi’ni bilmek ve tanımak gerekiyor...

 YAVUZKEMAL’İN YÜZLERCE YILLIK TARİHİ

 Antikçağlardan beri varlığı bilinen Karahisar Ticaret Yolu üzerinde önemli bir yerleşim yeri olan Kırık Nahiyesi’nin bulunduğu bu bölge, Türklerden önce Venedik ve Cenevizli tüccarlara yerleşim yeri olmuştur. Anadolu Selçuklu beyliklerinden Hacıemiroğulları’nın üçüncü hükümdarı Gâzi Süleyman Bey tarafından 1397 yılında fethedilen bölge, 1400’lü yıllarda Yörgüç Paşa’nın Canik harekâtıyla tamamen Osmanlı idaresine girmiştir.  Giresun ilinin güneyinde, Dereli Aksu Vadisi üzerinde kurulan Yavuzkemal Beldesi, Orta Asya, Türkistan ve Horasan'dan gelen Oğuz Türkmen boylarından Kırık aşireti tarafından kurulmuştur. Dulkadiroğluları’na bağlı bir bölük adı olarak zikredilen Kırık, Osmanlı arşiv belgelerinde “Nahiye-i Kırık” olarak ifade edilmiştir. Göçebe, aşiret ve oymak gibi topluluk adlarının yer adına dönüştüğü Anadolu coğrafyasında, zaman içinde Kırık Nahiyesi de bugünkü Yavuzkemal ismini almıştır.

   Fatih Sultan Mehmed’in 1461 yılında Trabzon’u fethetmesinden 146 yıl önce Türklerin Yavuzkemal bölgesine gelip yerleştiğine dair arşiv belgelerini gün ışığına çıkaran tarihçi-yazar Mehmet Fatsa, Yavuzkemal ile ilgili kaynak bir kitaba imza atmıştır. “Yavuzkemal Yöresi” adlı bu kitap, Yavuzkemal  Belediyesi tarafından 2017 yılında kültürümüze kazandırılmıştır.

 Arşiv belgelerinde, Giresun’un 1875’de Sivas vilayetinin Şebinkarahisar sancağına bağlandıktan dört yıl sonra, tekrar Trabzon vilayetine bağlandığı geçmektedir. Kırık Nahiyesi de bu süre zarfında Şebinkarahisar'a bağlı kalmış, 4 Aralık 1920’de Tirebolu ve Görele ile birlikte Giresun merkez ilçeye bağlanmıştır. 1930’da nahiye müdürü bölgeye kendi adını vermiştir.  Yavuzkemal, idari yönden Şebinkarahisar ile Giresun arasında birkaç kez gidip geldikten sonra, 1958’de Dereli ilçesine bağlanmıştır. Nahiye müdürlüklerinin kapatılmasından sonra Kırık bölgesi, Kulakkaya, Şıhlar ve Hapan köylerinin birleşmesiyle 1998 yılında Yavuzkemal belde belediyesi kurulmuştur. 2011 yılında Pınarlar Köyü’nün bir kısmı Yenimahalle adıyla belediyeye dahil edilmiş; bir yıl sonra da Güzyurdu ve Yuva, beldeye katılarak mahalle olmuştur. Günümüzde Yavuzkemal Beldesi’ne bağlı altı ana mahalle varlığını sürdürmektedir.

 YAYLALAR DİYARI

 Yavuzkemal Beldesi, birbirinden güzel yaylaları ile haklı bir üne sahiptir. İnsana göz ve gönül ziyafeti sunan Ağaçbaşı, Sırganlı, Karagöl, Tamdere, Kulakkaya ve Bektaş gibi birçok yayla ve obalar, yaz aylarında dolup taşmaktadır. Kulakkaya ve Bektaş yaylalarının diğer yaylalara göre daha önemli hale gelmesinde, halk dilinde Gariyser Caddesi olarak da yer etmiş olan Şebinkarahisar-Giresun arasındaki tarihi İpekyolu’nun önemi şüphesiz çok büyüktür.

 Yaylacılık kültürü ve Türklerin “otçu göçü” geleneği, “Sağrakgöl Yayla Şenliği”, “Ağaçbaşı Yayla Şenliği”, “Bektaş Yaylası Kültür Festivali” gibi yayla şenlikleri ile yaşatılmaktadır. Yaz-kış karların hiç eksik olmadığı Kulakkaya yaylasında yapılan “Kulakkaya Kar Festivali” de bölgenin önemli şenlikleri arasında yer almaktadır. 

EFSANELER DİYARI

 Yavuzkemal’i gezerken, bölgenin köklü geçmişinin izlerini taşıyan birçok tarihi yapıya rastlamak mümkündür. Yavuzkemal Köyü hanları, kiliseler, tarihi kemer köprüler, değirmenler ilk akla gelen tarihi yapılardır. 

 Yavuzkemal’in tarihi ve kültürel zenginlikleri saymakla bitmez aslında. Kulakkaya girişindeki kayada yer alan balık resmi, taş köprüler, ahşap köprüler, değirmenler camiler, tekkeler, kiliseler ve kale kalıntıları, Yavuzkemal’de zamana meydan okuyan diğer tarihi yapılar arasındadır. 

 Bölgedeki tuz ekme efsanesiyle ilgili anlatılanlar dışında Yavuzkemal halkı arasında kulaktan kulağa yayılan “Al Ocağı ve Peri Kızı”, “Hızır İlyas”, “Kırklar Tepesi”, “Hz. Ali ve Düldül”, “Şeyh Mustafa” gibi efsaneler bölgenin kültür zenginliğini gözler önüne sermektedir.

 GASTRONOMİ KENTİ

 Yavuzkemal’de yaşayan insanların ana geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Yavuzkemal’in insanları aile boyu çalışırlar. Erkekler, tarım ve hayvancılık dışında, orman sektöründe, taş ocaklarında ve inşaat sektöründe çalışırlar. Kadınlar ise bin bir uğraş ile ürettikleri pekmez, süt, yoğurt, yağ, çökelek, peynir, tereyağı gibi gıdaları, Pazar günleri Bektaş yaylasında, Pazartesi günleri de Giresun pazarında satarlar. Yavuzkemal’e özgü bir lezzet taşıyan bu gıdalar, organik oldukları için dışarıdan gelen tüketiciler tarafından da fazlasıyla talep görürler. Bu sayede yörenin kadınları bir yandan aile bütçesine katkı sağlarlarken bir yandan da bölgedeki gastronomi turizminin gelişmesine ön ayak olurlar.

 TARİHİ YOLLARIN KAVŞAK NOKTASI

Yol medeniyettir... Yol kültürdür... Yol her şeydir... Yollar, kültür ve medeniyet tarihimizin canlı şahitleridir. Çin’den başlayarak Anadolu’ya gelen ve Anadolu’yu Şebinkarahisar’dan Giresun Limanı’na bağlayan yolun açılış tarihi Kimmerler'e kadar dayanmaktadır. Kış aylarında Kayadibi’nden başlayarak Taşhan, Kulakkaya, Tamzara üzerinden Şebinkarahisar’a ulaşan tarihi yol, yaz aylarında ise Kulakkaya’dan başlayarak Çeçtepe, Kınık Yaylası, Etir Köyü istikametiyle Şebinkarahisar’a ulaşmaktadır.

 Bu yolun yaylalardan geçmeyen kısmına ise halk arasında Eğribel Şosesi denilir. Orta Asya’dan Karadeniz'e ulaşan İpekyolu’nun sahile inen uzantılarından biri olan bu yolun, Sivas valisi Halil Rifat Paşa’nın çok özel çabası ile 1884'de ilk defa araç trafiğine açılması Kırık bölgesini önemli hale getirmiştir. Giresun Limanı’ndan başlayan ve Şebinkarahisar’a giden tarihi yol güzergahı, tarih ve kültür turizmine açılacağı günleri beklemektedir...

 TABİAT PARKLARI BÖLGESİ

 Her biri birbirinden güzel olan tabiat parkları ile Yavuzkemal beldesi, sadece Giresun’un değil Karadeniz’in nadide yerlerinden biridir. Kuzalan Tabiat Parkı, 2013 yılında tabiat parkı olarak ilan edilmiştir. Büyüleyici şelalelerin, göz alıcı travertenlerin, huzur dolu ormanların ve şaşırtıcı canlı çeşitlerinin buluştuğu bu parkın en önemli özelliği Pamukkale’yi anımsatan travertenlerdir. Ağaçbaşı Tabiat Parkı, 2010 yılında tabiat parkı olarak ilan edilmiştir. Giresun’un ilk tabiat parkı olma özelliğini taşıyan, yeşilin ve zengin canlı çeşitlerinin şiirsel bir güzellikle buluştuğu bu park, Giresun iline 38 kilometre, Dereli ilçesine 30 kilometre mesafededir. Tabiat parkının doğusunda ise Giresun’un saklı cenneti Yavuzkemal Beldesi bulunur.

 YAVUZKEMAL’İ SEVMEK TANIMAKLA BAŞLAR

 Yavuzkemal’i sevmek tanımakla başlar. Yavuzkemal’i tanımak için dört mevsim ayrı bir güzelliğe sahip olan yaylalarını gezmek gerekir. Yavuzkemal’i tanımak için Karagöl Dağı’nın seyrine doyulmaz manzarasına şahit olmak gerekir. Yavuzkemal’i tanımak için her biri ayrı bir hikayeye sahip olan tarihi yapılarını araştırmak gerekir. Yavuzkemal’i tanımak için Guskun Tepesi’nden tarihi Kırık Nahiyesi’ne kuş bakışı bakmak gerekir.

   Karadeniz’e sevdalı olanlar, gurbetteki Yavuzkemal’liler ve Yavuzkemal’i keşfetmek isteyenler... Yavuzkemal, sizi çağırıyor! Asla unutamayacağınız enfes manzaralarıyla hem dinlenip huzur bulabileceğiniz hem de doğayla iç içe kalabileceğiniz bir ortam sunan Yavuzkemal’in davetine, siz ne zaman icabet edeceksiniz?

 

 

banner982
Anahtar Kelimeler
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981

banner934

Pusula Gençlik ve Düşünce Derneği Başkanı...
Kocaeli Pusula Gençlik ve Düşünce Derneği 7. Olağan Kongresi’nde yeni başkan Ayhan KILIÇ oldu. Kılıç...

Haberi Oku