GÜNDEM:
Hz. Ömer'in Kudüs Fermanını biliyor muyuz?

09 Aralık 2017 Cumartesi 10:45

 

İsrail ve işgal  altındaki  Filistin’in  siyasi  başkentleri Kudüs-ü şerife bugüne kadar  4 kez  gitmek nasip oldu… İlk gidişim 1995 yılında  Mısır üzerinden  olmuş ve bir Cumartesi günü Telaviv’den  gelip  şöyle bir bakıp geçmiştim.  Kudüs’e ikinci gidişim 30 Eylül 2005 Cuma günü  oldu. Cuma günü  Mescid-i Aksa ve Kubbetüs Sahra’da belgesel çekmiştik. 3 Ocak 2009 tarihinde  Mısır üzerinden Süveyş  kanalını geçerek Filistin’in Gazze  kentine  gitmek üzere  Refah sınır kapısına kadar gelmiş  ancak Filistin’e girememiştik. Son olaraksa 29 Ocak- 2 Şubat 2014 tarihlerinde  Kudüs’e gitmiştim.  Miraç hadisesinin yaşandığı Kudüs’te ve Mescid-i Aksa içinde  çektiğimiz belgeselin yayını  büyük  ilgi  görüyor. Türk TV leri içinde ilk kez  Miraç’ın gerçekleştiği  Kubbet’üs Sahra’nın içini biz  ekranlara getirdik. Şimdi bu belgeselimizde ki önemli noktaları sizlerle paylaşacağım.

 Kudüs, insanlık tarihiyle başlayan dinlerin beşiği.. Kudüs, İnsanlık tarihiyle başlayan mübarek şehir. Kudüs, İslamiyetin Yahudiliğin ve Hristiyanlığın kutsal şehri. Kudüs, Müslümanların ilk kıblesi. Hz. İbrahim, İsmail, İshak, Yakup ve Yusuf, Hz. Davud, Süleyman, Musa, Harun, Isa ve son peygamber Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) ve adını bildiğimiz, bilemediğimiz daha nice peygamberin gelip geçtiği, mukaddes topraklar… Kudüs, dünyanın merkezi kabul edilen mukaddes, masum ve mahzun şehir..

KUDÜS, BİR PEYGAMBERLER ŞEHRİ

Kudüs, bir Peygamberler şehri. Peygamberler, Allah’ın mübarek kıldığı bu topraklarda görev yapmışlar.. Resulü sadece üç mescid için yolculuk sıkıntısına katlanılabileceğini buyurmuş. Bunlardan ilki Mekke’de, Kabe’nin yer aldığı Mescid-i Haram, ikincisi Medine’deki Mescid-i Nebevî ve üçüncüsü Mescid-i Aksa. Efendimizin Mirac yolculuğundaki ilk durağı olması bakımından da Kudüs ve Mescid-i Aksa ayrıca büyük önem arz ediyor.  Kudüs bize hiç de uzak değil. Elimizi uzattığımızda dokunabilecek kadar yakın.. Ancak ne yazık ki iç dünyamızdan o kadar uzaklaştırmışız ki bu mukaddes beldeyi. Bugün Kudüs mahzun, boynu bükük, Kudüs kanadı kırık, biçare. Kopuk ve bölünmüş hayatlar hüküm sürüyor burada.

HZ. ÖMER’İN KUDÜS FERMANI

Hz. Ömer (r.a.) Kudüs’e geldiğinde bu kapıdan yani yafa kapısından içeri girerek tam burada namaz kıldı ve namaz kıldığı yere bir camii inşa edildi. Bu cami Hz. Ömer Camii’dir. Harem-i Şerif’in dışında, 500 metre batıda yer alan Hz. Ömer camii bize Hz. Ömer’le ilgili çok manidar bir olayı da hatırlatıyor. Duygulanıyoruz. Ebu Ubeyde bin Cerrah komutasındaki İslâm orduları Kudüs’ü kuşatmış, şehrin düşeceğini anlayan patrik bir şartla teslim olabileceklerini belirtmişti. Anlaşmayı bizzat İslam ordusunun emiriyle gerçekleştirmek istiyordu. Ebu Ubeyde, “Emir benim. Buyurun şartları görüşelim.” deyince patrik “Hayır ordu komutanına değil, şehri bizzat devlet başkanınıza teslim edebilirim.” diye ısrar ediyordu. Bunu haber alan Hz. Ömer, Medine’de yerine Hz. Ali’yi vekil tayin edip yola çıkmıştı.

   İki yolcu… Sadece bir binekleri var. Bineğe sırayla biniyorlar. Kudüs’e doğru ilerliyorlar. Biri efendi, diğeri köle… bu tepeye ulaşıyorlar. Hz. Ömer binekte, köle yürüyor. Efendi, nöbet sırasının bittiğini belirtmek için tekbir getiriyor. Tepe, hemen o gün, orada “Tekbir Dağı” adını alıyor ve hâlâ bu adla anılıyor. Binme sırası kölede… köle itiraz ediyor. “Köle bineğin üzerinde efendisi hayvanın yularını tutmuş vaziyette şehre girmek uygun olmaz. Bu da zaferimize gölge düşürür” diyor. Adalet timsali Hz. Ömer, “sıra seninse senindir” diyor. Hıristiyan halk, şehirlerini teslim almaya gelen devlet başkanını karşılamak üzere Şam Kapısında toplanıyor. Başlarında Patrik Sophronius… Halk, köleyi hayvanın üstünde görünce saygılarını sunmak üzere önünde secdeye kapanıyorlar. Köle, elindeki asa ile onlara dürtüyor “Yazıklar olsun size…” diye haykırıyor. Allah’tan başkasına secde edilmez.” Ve halka kendisinin köle, devlet başkanının yuları tutan kişi olduğunu söylüyor.

   Patrik bir köşeye çekilip ağlamaya başlıyor. Hz. Ömer neden ağladığını soruyor. “Saltanatı kaybettiğim için mi ağladığımı zannediyorsun? Allah’a and olsun ki bunun için ağlamıyorum. Sırf sizin hakimiyetinizin sonsuza dek kesintisiz devam edeceğini anladığım için ağlıyorum. Zira zulmün hakimiyeti bir andır. Adaletin hakimiyeti ise kıyamete kadardır. Ben sizi fethedip geçen, sonra yıllar içinde kaybolup giden bir yönetim zannetmiştim.” diye cevap veriyor.

   Evet bugün zulüm hakimiyetini sürdürüyor bu topraklarda.. Müslüman ve gayri Müslim halk, islamın adaletine hasret.. Kudüs sokaklarında dolaşırken Hz. Ömer’in fermanı kulaklarımızda çınlıyor. Kudüs’ü fethettiğinde yayınladığı ferman..

   “Bismillahirrahmanirrahim. Bu, Allah’ın kulu, Müminlerin Emiri Ömer bin Hattab’in Ilya (Kudüs) halkına verdiği emandır. Bu emanı, canlarına, mallarına, kilise ve mabetlerine, hastalarına, sağlıklılarına ve sair halka vermiştir. Kiliseleri Müslümanlarca kullanılmayacak ve yıkılmayacaktır. Kiliseden ve arsasından, Hıristiyanların haçından ve mallarından hiçbir şey eksiltilmeyecektir. Din değiştirmeleri için baskı yapılmayacak, hiçbiri bu uğurda zorlanmayacaktır. Ilya’da onlarla birlikte hiçbir Yahudi oturmayacaktır. Ilya halkı Medain halkı gibi cizye verecektir. Buradan ayrılarak Rum’a (Bizans) ve Lusut’a (Lusus) gitmekte serbesttirler. Ayrılan kimsenin canı ve malı gideceği yere varıncaya kadar güvendedir. Şehirde kalanlar da güvendedirler. Ilya halkından mabetlerini ve haçlarını bırakıp mallarıyla birlikte Rum’a gitmek isteyenlerin canları, malları ve haçları gidecekleri yere varıncaya kadar güvencededir. Falan savaştan önce, orada oturan herhangi bir kimse de, dilerse Ilya halkı gibi cizye vermek şartıyla orada kalabilir, dilerse Rum’a da gidebilir. Allah’ın ahdi ve Resulü’nün, halifelerin ve müminlerin zimmeti, üzerlerine düşen cizyeyi verdikleri sürece burada yazıldığı şekildedir.”

 

banner982
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981

MOĞOLİSTANDAN FİNLANDİYAYA BELGESEL TADINDA...
Gazetemizin kurucusu ve Devri Alem tv program yapımcısı İsmail Kahraman'ın bugünkü makalesini sizlere sunuyoruz....

Haberi Oku