banner1006
Eskiden evlenirken insanların bir şeyleri çok yokmuş. Öyle çeyizler, eşyalar, takılar. O zaman ne imkan varsa. En önemli şeyleri sevgiymiş. Bazen o bile olmaz görücü usulü olurmuş. Her şey ama her şey zaman ile... Sevgi, eşya, mal, mülk. Peki ya şimdi? Şimdi her şey tam. Bütün eşyalar tam. Yıllarca beraberlik, tanışma var. Kocaman sevgiler var. Peki neden bir şeyler eksik? Belki de tamlık dediğimiz şey sadece sandıklarımızdır. Peki neden bu tamlık yetmiyor? Çünkü tam olduğumuzu zannediyoruz. İster hiç bir şeyin olmasın, ister her şeyin olsun. İster hiç tanıma, ister çok tanıdım de. Aynı evin içine girmeden, yaşamadan tamlık olmaz. Eşyaların anlamı bile birbirinle tamamlandıkça olur. Daha sevgi ile bakarsın evine. O kişi ile bir oldukça, olgunlaştıkça gerçek sevgiyi yaşarsın. Gerçek sevgi ise ilk başta kendini sevmek ile başlar. Ve eşler birbirinde en çok severler kendilerini. En güzel ayna olurlar kendilerine. Ondaki seni gördükçe daha da seversin kendini ve eşini. Önce hep kendine, içine bak. Her şey tam olur, sen tam olursan. 
banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981

banner934