banner1006
Çocukluk yıllarımızın geçtiği köylere kışın da gidelim. Anam kara kış ayının 27’sinde doğdun derdi. Anama göre, ben soğuk karlı bir havada Menderes’in devrildiği yıl doğmuşum. Bu yüzden hayatımız mücadele ile geçiyor.

Birçok darbe gördük. 12 Mart Muhtırası, 12 Eylül Darbesi 28 Şubat Pos modern darbesinde yaşadıklarımız, 15 Temmuz hain darbe girişiminde devlet ve millet olarak yaşanan tehdit ve tehlike. Bizim kuşak darbeler ve ihtilallerle büyüdü yaşadı.

En büyük darbe gençlerimiz üzerinde oldu. Tüm darbeler gençlerimizi yok etmeye çalıştı.

Gençlerimiz üzerinde bugünkü tehdit ve tehlike, sanal dünya bağımlılığı. Kültürel yozlaşma ve teknolojiye esaret milli ve manevi kültür değerlerinden uzaklaşması, Gençlerimize sahip çıkmak için onları ata dede köylerine götürelim. Köy hayatı ve aile tarihi bilincinin önemini anlatalım.

Dünyaya geldiğim ve çocukluk yıllarımı geçirdiğim köyümden yaptığım canlı yayını sizlerle paylaşıyorum.

https://www.facebook.com/belgeselciismail/videos/1586019084886026/

KIŞIN DA KÖYLERE GİTMELİYİZ

Ordu ve Giresun’daki toplantı ve belgesel çekimlerimi tamamladıktan sonra 1960 yılında dünyaya gözümü açtığım Giresun Espiye Soğukpınar Beldesi Dikmen Mahallesi Gıran Mevkine gidip, köy merkezinden 1 saat karda yürüyerek eve çıktım. Tıpkı çocukluk yıllarında köy hayatını yaşadım elimde mazı altından aldığım yarmaça odunla okula gittiğim günleri hatırlayıp okulumun kapısında hatıra fotoğrafı çektim. Rahmetli Anam başta olmak üzere köy mezarlığında yatanlara Fatiha okudum. Karlı ve buzlu yolda yürüdüm. Geçmişte yaşadıklarımı düşündüm. Bugün büyük bir çevre tarih ve doğa katliamının yaşandığı Kızılkaya Maden Dağları’nın gelinlikler gibi süslenmiş kar manzaralı halini belgeselleştiripwww.devrialem.tv

www.gebzegazetesi.com duygu ve düşüncelerimi anlatan canlı yayın yaparak, çocukluk yıllarındaki yaşadıklarımı konuşup tarihe not düşüp zamana noterlik yaptım.

https://www.facebook.com/belgeselciismail/videos/1586043348216933/

Daha önce köyle ilgili wwwgebzegazetesi.com’da yayınlan yazımı sizlerle paylaşıyorum.

http://www.gebzegazetesi.com/m/?id=1348&t=makale

Çocukluk yıllarımızı bir sinema şeridi gibi gözümüzün önünden geçirip hatırladığımızda içimiz bir hoş olur. Bazen hüzünlenir, bazen duygulanırız. Çocukluğumuzu doya doya yaşayamasak da, her fırsatta bazen çocuklaşmalı, yaşımız kaç olur ise olsun anılarımız ile çocukluğumuzu hatırlamalıyız.

Bugün sizlere acı tatlı birçok anımın olduğu, çocukluk yıllarımı geçirdiğim Giresun’un Espiye İlçesi Soğukpınar Beldesi’ne götürmek istiyorum. Memleketime vefa borcumu ödemek için kaleme aldığım yazıyı sizlerle paylaşmak istiyorum. Gelin, birlikte belgesel tadında Soğukpınar kültür tarihine yolculuğa çıkıp, Kızılkaya Maden dağlarından Soğukpınar’ın muhteşem manzarasını doya doya seyredelim.

BAYRAMOĞLU NAHİYESİN’DEN SOĞUKPINAR BELDESİN’E

Ben, Espiye dağlarının süsü,

Giresun kültürü ile kaynıyor içim

Ben, Karadeniz’in yeşil örtüsü,

Duman duman olup savrulacağım

Ben Anadolu’nun, Çepni kültürüyüm

Ben doğal güzellikler beşiği Soğuk Pınar’ım

Adını tarih ve tabiatın güzelliğinden alan

Tarih, kültür ve turizm şehri Espiye’yim

Dağları fındık bahçeleri ile bereketlenmiş.

Geçmişim Türk –İslam kültürünü kucaklar…

Adım ne olursa olsun binlerce yılın birikimiyim.

Ben fındığın başkenti kirazın anavatanı Giresun’un Espiye ilçesinin Soğukpınar Beldesi’yim.

Burası Soğukpınar; Nahiye’den köye, köyden belediyeye tarih, kültür ve medeniyetlerin kaynaştığı yer. Belgesel tadında Espiye / Soğukpınar beldesinin tarihi geçmişine kültür yolcuğuna çıkıyoruz.

Köyler... Köylerimiz... Devletlerin temel taşı köyler… Milletlerin kültür hamurunun yoğrulduğu yerler. Köyleri anlatan destanlar, şiirler, kitaplar, romanlar yazılmış. Köyler için nice filmler ve belgeseller çekilmiş. Köyler üzerine nice türküler söylenmiş. Köy deyince içimiz bir hoş olur. Köy hatıraları ile bazen coşar çağlarız. Bazen hüzünlenir susarız. Yaşlanıp ömür geçince köyleri özleriz “hadi gel köyümüze dönelim” deriz ama dönemeyiz. “Orada bir köy var uzakta o köy bizim köyümüzdür. Gitmesek de gelmesek de o köy bizim köyümüzdür”

KAMERALARIMIZ SOĞUKPINAR BELDESİNDE

Kameralarımızı şimdi de Giresun’un Espiye ilçesine bağlı, sahile 22 kilometre uzaklıktaki Soğukpınar Beldesi’ne çeviriyoruz. Adını bölgede kurulan Bayramoğlu devletinden alan, geçmişte Dikmen ve Kuzköyü olarak bilinen Soğukpınar beldesi, 550 yıllık tarihi geçmişi ile önemli bir yerleşim yeridir.

Osmanlı döneminde Trabzon Vilayeti Torul kazasına bağlı 7 nahiyeden biri olan Bayramoğlu, bugün beldeye mahalle olan Dikmen ve Kozköy’ün birleşmesi ile Soğukpınar adını alarak 1998 yılında Belde Belediyesi oldu.

Beldenin tarihi çok eskilere dayanır. Fatih Sultan Mehmet Döneminde Osmanlı devleti tarafından tutulan 1468 tarihli Tapu Tahrir Defterindeki yazılı bilgilere göre; bugünkü adı Soğukpınar olan belde 550 yıl önce Bayramoğlu adı ile Trabzon Sancağına bağlı 7 nahiyeden biriydi. Eski adı Bayramoğlu olan Dikmen nahiyesine Kiçiköy, Ogulluca, Ağruk, Kandavur, Kozköy, Tağnalcık, Manastır-İslam, Çepni, Kurugeriş ve İncirlik köyleri bağlıydı. Bugün bu köyler yine aynı adlarla anılmakta. (Kaynak: Başbakanlık Osmanlı Arşiv Belgeleri)

SOĞUKPINAR KIZILKAYA MADEN DAĞLARI

Soğukpınar’da doğa ve doğal güzellik deyince akla ilk tarihi Kızılkaya Maden dağları gelir. Amerika’nın Arizona vadisini aratmayacak özellik ve güzelliklere sahip Kızılkaya Madeni Cenevizliler döneminde işletilmiştir. Osmanlı döneminde de yıllarca çalıştırılarak maden elde edilmiş. Son olarak 1970’li yıllarda Maden Teknik Arama tarafından kısa bir süre işletilen Kızılkaya madeninde Soğukpınar’dan birçok kişi çalışarak geçimini sağlamıştır. Yer altında çalışanların büyük bir bölümü hayatını genç yaşta meslek hastalığından kaybettiler. Tarih boyunca Soğukpınarı önemli hale getiren ve merkez kılan Bakırın çıktığı Kızılkaya Madeni, muhteşem manzarası ile görenleri büyülen tam bir doğa harikasıdır. Sivri ve delikli taşları, beldeyi kuş bakışı gören yüksekliği ile büyüleyen bir doğal güzelliği bulunan Kızılkaya Madeni’nde ayrıca birçok mağaralarda mevcuttur. Kızılkaya Madeni, Orman ve Şu İşleri Bakanlığı, Doğa ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından doğal tabiat parkı ilan edilmesi belde halkının en büyük dilek ve arzusu. Kızılkaya Maden bölgesindeki bir zamanlar bölgenin Pazar yeri olan tarihi un pazarı ile ilgili araştırmalar yapılarak, bölge kültür tarihimize kazandırılmalıdır.

KIZILKAYA MADENİNDE DAĞ ÇİLEĞİ

Madenin üzerinde yetişen yabancıların Likapa dediği dağ çileği, Allah’ın Soğuk pınar halkına bir lütfudur. Kızılkaya Maden bölgesinde toprağın yok denecek kadar az olduğu taşların üzerinde yetişen dağ çileğinin apayrı bir damak tadı vardır. Birçok hastalığın şifa ilacı olarak bilinen ve yurt dışında kilosu dolarla satılan dağ çileğine özel önem verilerek belde halkının önemli bir geçim kaynağı haline gelebilir.

SOĞUKPINAR’IN BİTKİ ÖRTÜSÜ

Her mevsimi yağışlı olan beldenin bitki örtüsü oldukça zengindir. Dağlarında orman gülü, taflan yemişi, yaban mersini, kestane ve dağ çileği bolca bulunmaktadır. Temel geçim kaynağı fındık olan belde mısır ekiminin yanı sıra hayvancılıkta yapılmaktadır. Yöreye özgü birçok endemik bitki türüne sahip Soğukpınar beldesinde yaban hayatı da oldukça zengin. Gerek köy ve gerekse yaylalarda birçok yırtıcı hayvan ve kuş türü bulunmakta.

BELGESEL TADINDA GİRESUN’DA DEVRİ ALEM

Çocukluk yıllarımızı, ata ve dede memleketlerimizi unutmamamız gerekiyor. Dinimizin önemli emirlerinden olan ‘Sıla-ı rahim kültürü’ yaşatılmalı. Bizde Devri Alem Belgesel program yapımcısı olarak ata memleketimiz olan Giresun’a her fırsatta vefa borcumuzu ödüyor, sizleri belgesel tadında Giresun’da tarih ve kültür yolculuğuna çıkartıyoruz. Yazı serimizi http://www.belgeselyayincilik.com/…/marka-sehir-giresunda-d… adresindeki linkten okuyabilirsiniz.


banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981

banner934