Her şeyden evvel Kur’an “ölü Kitabı” değildir. Kur’an’da “Ey Ölüler!” veya “Ey mezardakiler” türünden bir ayet yok. Kur’an’ın indiriliş maksadı bütün ilahi kitaplar gibi insanlığa dosdoğru yolu göstererek dünya ve ahirette mutlu kılmaktır kısaca. Demek ki Kur’an mezarlıklarda okunan bir kitap değil sadece. Ya da mevlidlerde ve çeşitli merasimlerde okunmak için de gönderilmedi. İstiklal ve iman şairimiz Akif’in şu dizeleri tam da bunu anlatıyor:

“İnmemiştir hele Kur’an şunu hakkıyla bilin.
Ne mezarlıkta okumak, ne de fal bakmak için”

Yine evlerde en yüksek yerlere süslü kılıflar içinde asılıp seyretmek üzere asılmak için gönderilen bir kitap da değildir. Ramazan ve Bayramlarda raflardan indirip hatimler indirmek için de indirilmedi.Ya?

Ya niçin indirildi bu Kur’an?

Bunun en güzel cevabını yine Kur’an veriyor. Hem de ölülere okuduğumuz,adeta ölüler suresi haline getirdiğimiz Yâsin Sûresinde veriyor bu cevabı. Buyurun birlikte okuyalım:

Diri olanları uyarması ve Kafir hakkındaki o sözün(azabın) gerçekleşmesi için Kur’an’ı indirdik.” (Yasin36/70) Açıkça görüldüğü gibi her gün ölülerimize okuduğumuz Yâsin suresinin 5. sayfasının son ayetinde Rabbimiz bize açıkça diyor ki: Siz ey Mü’minler! Bu elinizdeki son ilahi vahiy öyle sizin yaptığınız gibi ölüler üzerine okumak için indirilmedi.Bu kitabı asıl dirilere okuyun! Bu kitap aslında manen ölmüş gönülleri diriltmek için indirilmiştir.Bu Kur’an ki sıradan bir çöl şehri olan Mekke’ye indi ve Mekke’yi Ümmü’l-Kura(Şehirlerin anası ) yaptı.Yine bu Kur’an ki Abdullah’ın oğlu Muhammed’i Rasulullah (Allah’ın Rasulü) yaptı. Yine bu Kur’an Allah Rasulünü öldürmek üzere yola çıkıp da kız kardeşi ve eniştesinin de Müslüman olduğunu duyunca onlara haddini bildirmeye yönelen ve onları Kur’an okurken yakalayan Ömer’i “Hz.Ömer” yapan bir kitaptır.

Kur’an’ın bütününe bakıldığında Kur’an’ın “hayat veren bir Hayat Kitabı” olduğu görülecektir.Çünkü Kur’an hayata dair her şeyden söz eder de ondan. Evlenmeden boşanmaya,iktisadi hayattan içtimâî hayata kadar her şeyden söz eder. Böyleyken Kur’an’ı ölülere okuyup dirileri ihmal etmenin de bir mantığı yoktur.Düşün ki namazla ilgili bir ayeti mezarda okuyorsun.Mesela “namazı kılın zekatı verin “ türünden ilahi buyruklar var ayetlerde.Şimdi mezarda yatan bu rahmetli kardeşimizin namaz kılıp zekat verme şansı var mıdır? Bu ibadetlerini dünyadayken yapmıyorsa artık mezarda namaza başlayıp zekat vermeye başlama ihtimali yüzde kaçtır dersiniz? “Sıfırdır hocam” dediğinizi duyar gibiyim.

Size bir dizi soru daha. Düşünün ki, ölümcül hastasınız. Doktora gidip tedavinizi oldunuz, doktor da gerekli ilaçlar reçeteye yazdı.Bu reçeteyi ne yaparsınız?Şimdi,10 saniye bir düşünün lütfen.Bu reçeteyi bardağa koyup suyunu mu içersiniz,ya da ezberleyip sabah akşam tilavet mi edersiniz, veya bu reçeteyi altın yaldızlarla –iğne oyası ile de olabilir-süsleyip evinizin en yüksek yerine mi asarsınız? Hem saygıdan dolayı yüksek yere astığını söylüyorsun değil mi? Peki yüksek yere astığın bu kitap üst kattakilerin neresine geliyor? Bunu söylerken Kur’an’ı yerlere atın sıradan bir kitap gibi muamele edin de demiyoruz. Kur’an’a saygı sadece yükseklere asmak değildir demek istiyoruz. Kur’an’ı defalarca hatmedip onu evinin en baş köşesine koyan ve fakat faiz yemeye de devam eden mümin Kur’an’a ne kadar saygılıdır dersiniz? İşte doktorun yazdığı reçeteye yukarıdaki anlattığımız gibi muamele edip de derdinize derman bulamazsanız doktoru mu suçlarsınız yoksa reçeteyi mi?

Bütün bunları söylerken Kur’an’ı cenaze ve mevlidlerde veya çeşitli yerlerde zinhar okumayın da demiyoruz elbet. Nasıl deriz? Çünkü Allah Rasulü(sav) bu hususta şöyle buyurur: Kim Kur’an’dan bir harf okursa ona 1 sevap vardır ki her harf 10 misliyle değerlendirilir…..” Demek ki Kur’an okunmakla da ibadet olunan bir kitaptır. Kur’an öyle bir kitap ki üzerinde kafa yoran bir şekilde onunla samimiyetle bağ kuranlara sevap kazandırır. Ama Kur’an sadece bu değildir.

O halde çağlar üstü olan son ilahi vahi iyi anlamak lazım. Efendimiz’in de Ümmetinden şikayetçi olacağı tek mevzunun Kur’an olduğunu unutmayalım.Bakın ne diyor Furkan Suresinde: İşte o gün Rasul:Ey rabbim!Şu benim kavmim varya İşte onlar bu Kur’an’ı terkedilmiş bir vaziyette bıraktı”(Furkan25/30).

banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981