Belgeselciliğin önemi ve 15 Temmuz’un yıl dönümü!

İsmail Kahraman Makale

 Türk Dünyası Gazeteciler Federasyonu tarafından üç yıl önce başlatılan ve bu yıl üçüncüsü düzenlenen Türk Dünyası Belgesel Film Festivali uluslararası alanda marka olmaya devam ediyor. İstanbul Topkapı kültür mahallesinde toplanan danışma kurulunda konuşan TDGF Genel başkanı Menderes Demir Festivale çok sayıda filimin geldiğini, bu yıl Fotoğraf yarışmasının da Düzenleneceğini bildirdi. Demir, Festival kapsamında Türk ana belgeselinin çekildiğini açıkladı. Mesleklerinde duayen ve tanınmış isimlerin katıldığı Danışma toplantısında bir çok konu görüşülüp karara bağlandı.

TDGF başkan Yardımcısı ve Festival yürütme kurulu üyesi olarak yaptığım konuşmada, Türk Dünyası Belgesel filim festivalinin geçmişi ile ilgili bilgi verip, festivale sahip çıkılıp desteklenmesini istedim.

Türk dünyası belgesel film Festivali ile ilgili. Ayrıntılı bilgi almak ve. Festivale filim göndermek için https://www.turkbelgesel.com/ internet sitesini inceleyebilirsiniz.

BELGESEL NEDİR?

Bir kaç saniye filim ve bir kare fotoğraf tarihi aydınlatır. Geleceğe ışık tutar Türk dünyası belgesel filim Festivali Türk İslam medeniyeti tarihine çok büyük bilgi belge ve arşiv bırakmakta

Belgeselle ilgi bilgi notunu sizlerle paylaşıyorum

Belgesel nedir diye sorduğumuzda öncelikle bir anlatım türü olarak belgesel gerek televizyonda gerekse sinemada her zaman “gerçeğe en benzer” olduğu iddiasıyla başlamak gerekir. “Gerçek olan ve olmayan” ayırımı ya da “gerçeğin yeniden inşası” (reconstruct) belgesele ilişkin yaklaşımların “gerçek anlayışlarına” yansımıştır. Belgesel yapımcıları var olan gerçeği tarafsız ve doğru olarak ele alıp, işlediklerini ileri sürmektedirler. Oysa “var olan gerçek” tanımlamasının kendisi bile görecelidir.

Farklı kültürlerde, tarihsel ve toplumsal dönem uğraklarında farklı gerçeklik tanımlamaları vardır. İzleyici içinde yaşadığı toplumun kültürel kodları aracılığıyla anlatı türlerindeki “gerçeğe benzerliği” okur ve anlamlandırır. Yaşanılan toplumsal – tarihsel dönemin ilişkileri ve “gerçeklik” tanımları anlatı türünün yapısını ve yapımcının dünyaya, olaylara ve kişilere bakış açısını etkiler. Gerçek olayları, kişileri ve mekanları ele aldığı iddiasında olan belgesel en yaygın tanımı ile belgesel nedir dediğimizde; belgelere dayanan, nesnel bir sunumu olan programdır diyebiliriz. Belgeler ise yapımcıyı belirleyen ve onun tarafından belirlenen toplumun gerçek olarak kabul edilen malzemelerdir. Bir kişi ya da bir olay üzerine olabilir bu belgeler.

BELGESELCİ GÖZÜYLE 15 TEMMUZ

Yarın 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi’nin ikinci yıl dönümü. 15 Temmuz Hadisesinin yaşandığı gün belgesel çekimleri için Giresun’daydım. Saat 23.00 sıralarında bütün TV kanalları son dakika olarak hain darbe girişimini bildirdiğinde içim ürpermiş, tüylerim diken diken olmuştu. Çünkü Darbeleri iyi bilen, meslekte 42 yılı geride bırakan bir gazeteci ve Belgeselci olarak hain girişimin başarılı olması halinde doğuracağı sonuçları yakinen tanıyordum.  196 darbesinde dünyaya gözünü açmış, 1980 darbesini askerde yaşamış, 28 Şubat’ın etkilerini hissetmiş biri olarak neler olabileceğini iyi biliyordum. 15 Temmuz’da yaşanan sadece bir darbe değil, aynı zamanda Ülkemiz üzerinde emelleri olan Emperyalist güçlerin, içimizde ki taşeronlarla, üniforma giymiş teröristlerle gerçekleştirdiği bir işgal girişimiydi. 15 Temmuz başka bir ifadeyle bir İç savaş provasıydı.

  Türk Milleti bu hain girişime karşı birlik ve beraberliğini gösterdi, bağımsızlığının peşinden koştu ve işgale izin vermedi. 251 şehit, binlerce yaralı…Tarihinde ilk kez saldırıya uğrayan Gazi Meclis, ülkemizi korumakla görevli Emniyet kuvvetlerimize yönelik saldırılar…Bu ihanet gecesinde Türkiye adeta uçurumun kenarından döndü. Milletimizin feraseti, Başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere  devlet adamlarımızın dirayetli duruşları tehlikeyi bertaraf etti. O gece hızlı kararlar alarak hainlere yakalanması talimatı veren Yargı mensupları, canları pahasına mücadele eden Emniyet personelimiz, dönemin 1.Ordu Komutanı ve hain gecede vekaleten Genelkurmay başkanı olan başta Orgeneral Ümit Dündar ve kahraman Mehmetçiklerimiz, 81 Milyonu gazi olan milletimizle  büyük bir destanı   yazdılar.

  Bizlerde 15 Temmuz’u unutmamak adına gazeteci ve Belgeselci olarak üzerimize düşeni yapmaya gayret gösteriyoruz. Gerek çeşitli il ve ilçelerde verdiğimiz konferansların yanı sıra gerekse hazırladığımız belgesellerle tarih not düşüyoruz. 15 Temmuz sonrası çoğunlukla Anadolu basını olmak üzere gazetelerin manşetlerini açtığımız sergilerle bu şanlı direnişi konuklarımızla buluşturuyoruz. 

  15 Temmuz’un yıl dönümünde yarın yurt genelinde düzenlenecek programlarla şehitlerimiz anılacak, Milletimizin yazdığı bu destan bir kez daha kutlanacak. Bizlerde 15 Temmuz’da olduğu yine meydanlarda olacak, tarihe not düşmeye devam edeceğiz. Bir kez daha hayatlarını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet dilerken, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Bu ihanete gerçekleştirenlerin de en ağır şekilde cezalandırılmalarını diliyorum.