- Hoş Gör Ben !
Edep ve adabı düşünürken buğulu dakikaların leylak gölgelerinde , kimi zaman lacivertin kimi zaman da grinin ıssız yalnızlığında çöreklenip yerleşir tozlanmış hayat , şemse nispet yaparcasına anın kucağına . Ağzımızdan çıkan her kelime her cümle güzel olmalıyım derken estetikten öte bir güzellik sirayet etmeli yazdıklarımıza değil mi ya ! İlk emrini ; ‘ oku ! ‘ diye alan resulün (sav.) ümmeti şerefiyle müjdelenmiş ahir zaman kullarıysak hepimiz , çekip gideceğimiz yaşanmışlıkların ardında aydan arı düşler göz kırpmalı , yarış halinde koşmalı ayaklar , kaldırım taşlarına aldırış etmeden tozlu yolların , engin dağların kar fırtınasına . Adımızın baş harfinden son harfine dek ab_ ı hayatla yıkanmalı küçücük dünyalarımız , titremeli tüm süveydalar asumanın beşiğinde . Deryayı kıskandıran duru bakışların berraklığı kasıp kavurmalı tüm cihanı .
Ben sen o , biz siz onlar ! hepimiz birer dost birer kardeş birer fert ve bir boşluğun içini dolduran birer fani . Üzerimize geçirdiğimiz kılıflarımız birbirinden farklı mı farklı lakin toplanacağımız mekan ve makam tek yalnızca bir tek . Gülümseten de göz yaşı döktüren de gelip geçici hevesler , istek ve dilekler . Kaldırın başınızı ama gurur ve kibirden değil körlüğünüzün yüzünden kaldırın ve dosdoğru etrafınıza bakın . Bir cami avlusunda soğuktan donmamak için birbirine yumak olmuş kedilerin , akıl sahipsizliğinde bile ortaya koydukları beraberliğin ne kadar uzağında olduğumuzu görün . Evet insanoğlu hâlâ derin uykusunda oysa tabiat ana her daim uyanık , ayakta ve her daim dik . Başıboş değiliz biz , ne yazık ki başıboş olmadığımızın farkında da değiliz ! Ölü toprağı üzerine serpiştirilmiş , mermer sütunlara benziyor yürekler .
Alimler, ilimler , hepsi avucumuzun içindeki çizgiler misali yakınımızdayken ve kutsal kitap her satırında hakikati fısıldarken kulağımıza hem sağır hem dilsiz hem de densiziz . Cahilin cesareti çok olur derlermiş ya bizimkisi cehaletten de öte ahmaklığa varacak derecede nasipsizlik belki de .
Öğüt vermek kimin haddine kendimizi çekip çıkarabilirsek ucu görünmeyen tünelin karanlık ve de nahoş sularından ne mutlu hepimize . Öğrenecek çok şey var elbet akıp giderken dönüp dururken koskoca küremiz , tarlaya ekilmeyi bekleyen taze tohumlar var bir de ekilip can suyuna muhtaç bırakılmış fidanlar . Sorumluluktan kaçmanın devekuşu gibi başını toprağa gömmekten ibaret olduğunu unutan , daima başkalarından medet uman nefesler var . Özümsemeden yutulan bilgilerin boş kutularıyız bugün , birazdan çöpçüler gelip kaldıracak işe yaramaz dedikleri eğreti duran cenazemizi .
Asabilik modasına takılıp ipi göğüsleyen , her hilede karnını beş kuruşa doyuran , düzenbazlıkla zekiliği birbirine harmanlayan küçük beyler , küçük bayanlar ! lafımız meclisten dışarı varın kendinizle gurur duyun . Pinokyo burnunuz uzamaya devam ederse de korkmaya hiç gerek yok cerrahi müdahalenin alâsı kapınızda , yalnız siz paradan haber verin . Yolunuz açık , kazancınız bol , gözünüz her daim kapalı olsun !..