banner1024
Hani, zenginlikle fakirliğin bu kadar belirgin olmadığı zamanlardı.
Hani, henüz evlerimize kapitalizmin çöreklenmediği, insan insanın kurdu olmadığı, çakalların insan kılığında dolanmadığı, din dil ırk ayırt edilmediği dönemler.
Anne baba baş üstünde tutulurdu, saygıda kusur edilmezdi.
Büyük büyüklüğünü bilir şefkatle, küçük küçüklüğünü bilir saygıyla davranırdı.
Kızlar utanarak bakardı sevdiklerinin gözlerine, delikanlılar çaktırmadan süzerdi uzaktan.
Sevgiler ölümsüzdü, öyle daldan dala konmak yazmazdı o zamanlar sevmenin kitabında.
Mesajlar kibrit kutusunda giderdi sevgililere, mendillere işlerdi genç kızlar sevgilerini.
Dostluklar içtendi, dost dedik mi arkamızı rahatca dönebilirdik.
Akraba demek sahiplenmek, can bilmekti. Komşu komşunun külüne muhtaçtı, o yüzden komşu demek akrabadan üstün demekti.
Yardımlaşmak vardı imece usulü, öyle karşılık beklenmezdi şimdiki gibi. 
Benim işim var yoğunum gibi gerekçeler yoktu, kimin işi varsa koşulurdu.
İnsanlar birbirine çıkarları doğrultusunda selam vermezdi, çıkar ilişkileri yoktu.
Kıskanmazdı kimse kimsenin malını mülkünü, zaten kimde varsa bir kaşık su paylaşılırdı, az dı, öz dü her şey.
İkinci üçüncü kıyafet lüks sayılırdı, düğünlerde birbirinin kiyafetini giyer, öyle giderdi bazen gençler, gurur kibir yoktu.
Bayramdan bayrama giyerdik yeni elbiseyi, sevinçten uyuyamazdık bayram geceleri, ellerimize kınalar yakardı babaannelerimiz, sabah mis gibi kına kokusuyla uyanır, bayram olduğunu anlardık.
Güven vardı, sadakat vardı, vefa vardı, merhamet vardı.
En önemlisi insanlık vardı insanlık.!


Bahriye Gürpınar Geredeli
banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981