muzaffergunay52@hotmail.com

                Daha sonra Hacıemir Beyliği evladından olan Avni Emiroğlu, atalarının yüzyıllarca muhafaza ettiği  2 m eninde 1.20 cm boyunda mavi renkli , siyah ve kırmızı şeritli olan Beylik Sancağı’nı açarak önemli açıklamalarda bulundu. Ki şöyle :

                “ Sancağın mavi rengi, gökyüzünün altında yani her yerde hür olarak yaşamayı sembolize eder. Ortada yer alan sarı renkli Ongun, Kar Şahini’ni simgeler. Ongunun altın sarısı olması, bolluk, bereket ve mutluluğun işaretidir. En dışta kalan siyah şerit, 1397’de Giresun’unun fethi sebebiyle Halifeye gönderilen 5’te birin 5’te birinin duası ile gönderildiğini simgeler. Kırmızı şerit ise, Hacı Bektaş-ı Veli’ye gönderilen ganimetin karşılığıdır. Kıl keçesinden yapılan asıl sancak babaannemin sandığında idi fakat bir şekilde kayboldu.  Hacıemiroğullları Beyliği’nin duası şöyledir :
                Ya Rabbi!

                Yeryüzünde ve gökyüzünde yarattığın ve yaratacağın bütün varlıkların sayısı kadar Seni 99 isminle teşbih ederim.”

                Derken Cuma namazı ezanı okundu ve cumayı eda ettik. Nasipte müezzinlik yapmak da varmış. Uzun zamandır bu ulvi görevi yapmamıştım.

              Namazdan sonra, kümbetleri görmek üzere birkaç  araçla mahallenin eteklerinde yer alan çok  geniş tarihi mezarlığa indik. Hacıemiroğulları’ndan yaklaşık 200 sene kadar önce Kale’yi inşa eden Danişmendli Beyliği komutan ve askerlerinin mezarları da  tarihimizin nabzının attığı bu mezarlıkta olabilir.

                Doğrudan kümbetlerin olduğu mıntıkaya vardık. Yönetmenimiz hepimizden heyecanlı idi. Nitekim,Muhtar , köy sakinlerinden  Hüseyin Başalan, Dursun Başalan, Emekli Öğretmen Birol Delice, Ömer Karakaya, Avni Emiroğlu  ve Kaleköy Dernek Başkanı Muhsin Özdelice ile ayrı ayrı söyleşiler yaptı. Ayrıca Haydar Bey de aydınlatıcı bilgiler verdi.

                Kümbetler hakkında yukarıda gereken bilgilendirmeleri yazdığımız için tekrarına lüzum görmüyoruz.

                Mezralıktan çıkıp Saray Mahallesine vardık. Beylik’ten  kalma Saray kalıntılarını çok yoğun bitki örtüsü nedeniyle pek görme imkanımız olmadı. Bununla beraber ilgili arkadaşlardan bazı açıklamaları Olcay Ongun titizlikle kaydetti.

                Daha sonra Kale’ye çıktık. Yarım saat kadar çekimler yaptık. Burası hakkında da geçmiş yazılarımızda gereken malumatı vermiştik.

                Tekrar köy merkezine çıktık. Hiç beklemediğimiz yemek bizim için sahiden sürpriz olmuştu.

                Köydeki çalışmalarımız bitince, Haydar Bey’in rehberliğinde Ahi Pehlivan’ın Vakıf kurduğu Yavadı ( Yeşilce ) ve ardından Beyliğin Kaleköy’den sonra en önemli 2. Merkezi olan Yeveli’de çalışmalarımızı  yaptıktan sonra akşam saatlerinde Ordu’ya döndük.

banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981

banner934