banner1006

Ramazan okulu sona eriyor. Bu sene de mezun oluyoruz bu kutlu okuldan. Ne mutlu bu okula talebe olanlara.

Ramazan gibi içine Kur’an inen(Bakara2/185,Kadir 97/1) bir ayı geride bırakıyoruz. Bir ay boyunca insanlara şunları anlattık. Kur’an’da adı geçen tek ay Ramazandır. İslam’ın beş rüknünden biri olan oruç bu aya mahsus kılınmıştır. Yani Kur’an’ın doğumunu oruç ile kutluyoruz. Farz olan orucun bu aya has kılınışı da içine Kur’an inmiş olmasından olsa gerek. Zira içine indiği geceyi Kadir/kıymetli(Kadir97/3) kılan Kur’an o gecenin de içinde olduğu ayı elbette “sultan” yapacaktır. Bu sebeple “Kur’an nereye inerse orasını ihya eder” diyebiliriz. Yeter ki Kur’an hayatında söz sahibi olsun, yeter ki Kur’an duvarlarda asılı kalmasın, kitaplıklara hapis olmasın. Yeter ki Kur’an ölülere değil dirilere okunsun.(Yasin36/69-70)

İnsanımız Ramazanın kıymetini idrak edemiyor maalesef. Sokağa şöyle bir baktığınızda Ramazanın şehrinize hiç uğramadığını düşünürsünüz. Hakikaten de Müslüman bir toplum bu hale nasıl geldi hayret ediyoruz. Eskiden İstanbul’da Yahudi ve Hıristiyan tebamız Ramazan ayı girdiğinde çocuklarına “bak evladım, Müslümanların kutsal  Ramazan ayı girdi. Bu ayda Müslümanlar oruç tutarlar, gündüz bir şey yemezler-içmezler. Sakın onların yanında bir şey yiyip içmeyin” diye tembihlerlermiş. Gâvur bu hassasiyeti gösterirdi eskiden. Müslüman gayr-i müslimden saygı görürdü. Ya bugün!?

 Ama bugün bizzat Müslümanın kendisi dinine ve dindaşlarına saygısızlık yapıyor. Onlar adına üzülüyoruz tabi. Olayın bir de şu boyutu var. Bu bir meydan okumadır aslında. Kul günah işleyebilir. İşlemse  korunsa elbette daha iyi. Ancak bir günahı Allah ile  kul arasında kalacak şekilde işlemek var bir de alenî işlemek var. Bunun günahı da elbette kat kattır. Diğer taraftan günah topluma mal edilirken aslında o günaha şahitler de tutulmuş oluyor. Gizli yapsan Allah ile senin aranda kalacakken açıktan yaparak şahitlerini çoğaltıyorsun. Yarın büyük mahkemede “oruçtan yargılanırken”, bu kulu nasıl bilirsin diye bana sorulacak. Ben de “ya Rabbi bu kulunu Ramazan gününde alenen yemek yerken çay içerken gördüm. Bir de sigarasını yüzüme doğru üflüyordu”  diyeceğim.

Ramazana saygısızlık Allah’a saygısızlıktır. Ramazan ayı oruç ayıdır.(Bakara/185)Meşru mazeretin yoksa oruç tutmak zorundasın. Basit gerekçelerle hafife alarak orucu terk edemezsin. “Sonra kaza ederim” diyerek oruç tutmamak çok cesurca bir davranış. Müslüman şunu bilsin: Ramazandan sonraki 335 günü oruçlu geçirsen Ramazanın bir günlük orucuna denk değildir.

 Bir topçu çıkmış orucun telafisi/kazası var ama bu işin telafisi yok diye fetva veriyor! Başında bulunduğu takım oyuncularına oruç konusunda göz dağı  veriyor kendince. Ne garip dünyada yaşıyoruz. Elifi görse mertek zanneden, Fatiha okuması bilmeyenler din konusunda ahkâm kesiyorlar. Ne kadar  küstahlar değil mi?

Ramazan bir eğitim kursudur. Senede bir kez açılır. Bu kursta alınan eğitim diğer 11 ayda uygulanır. Bu manada Ramazan bir prototiptir bizim için. Ramazan okulu iyi kul yetiştiren bir okuldur. Ancak Ramazanın bu kursa talebe olmayanlara vereceği bir şey de yoktur.

Manevi getirisi pek fazla Ramazan pazarı artık kapanıyor. Oruçlarımızla, teravihlerimizle, mukabelelerimizle, fitre ve zekatlarımızla  bu pazardan istifade etmeye çalıştık. Rabbimiz bizlere gelecek sene de bu güzellikleri yaşamayı nasip etsin.

banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981

banner934