SAĞANAK

25 Haziran 2018, 09:55

İnandığınız gibi yaşamaya cesaret edemezseniz bir de bakmışsınız bir gün inanmadıklarınızın gölgesinde yaşamaya mahkum edilmişsiniz. Değer yargıları , ahlak , maneviyat , vicdan ve merhamet hayatımızdan usulca çıkıp giderken hem kadın hem de erkek tüm insanlar bundan payını alsa gerek . Aynaya bakmaya ne dersiniz yoksa aynaları görmezden gelip zamanı aleyhinize harcamaya devam diyenlerden misiniz ?

Bebektir kız çocuğudur , arkadaş , dost , sevgili , eş , anne , babaanne anaanne ve pek çok unvanların sahibidir kadın . Gözünü açtığı ilk andan itibaren hayatla mücadelesi başlar . Yaşadığı coğrafya , doğduğu şehir , sahip olduğu aile hep biçimleyicisidir onun . Üretkenliğin içinde işçide olur iş verende , anne de olur çocuk ta , ömrünün son nefesine dek aktiftir erkeğin yanı başında . Yeni nesillerin hamuru onun ellerinde yoğrulur ilk kez , sonra şekillenir , O da bir hamurdur önceleri ebeveynlerinin elinde yoğrulan , öğretmenlerin hocaların dostların meclisinde yaşadıkça biçimini alan .

Eli kalem tutar yazı yazar , eli fırça tutar tuval boyar , eli toprağa dokunur bereketli ürünlere alın teri karışır , minicik yüreklere şefkat , kocaman yüreklere eş olur velhasıl hayat zamanla birlikte büyütür kadını da . Şanslıysa bütün bunların yanında eğitim ve öğretimini de tamamlar donanımlı birey haline gelir . Ufku geniş , ayakları yere daha sağlam basan ve varlığının gayesini irdeleyen bir kişi olarak yerini alır zaman tünelinde .

Yıllar geçip giderken her şey hızla değişime uğrarken kadının yeri de akıp giden ana paralel olarak değişir . Üzerindeki maddi manevi yükler artar . Mücadele edilen yüz yıl hele hele yirmi birinci yüz yılsa durup dinlenmeye vakti yoktur kadının . Sistem onu da erkek gibi sömürmeye düzenin azgın dişlerinin arasında çiğnemeye başlar . Mutlu mudur diye sorarsanız durup düşünmemiştir bile bazıları bunun cevabını , güneş her sabah doğuyor her gece batıyor ya ! hayat ta bundan ibaret işte diye cevap verenler dahi vardır sualinize . Haksızlık etmeyelim hadi azınlıkta da olsa kendiyle ve hayatla hesaplaşanlar da çıkar arada .

Bir elin parmakları gibiyiz oysa hepimiz birlikte kuvvetliyiz , kadın yahut erkek hiç fark etmez cinsiyetimiz , ortak paydamız önce insan olmak ve insanlığın gerektirdiği şekilde yaşamda yerimizi almak , gerisi teferruat ! Üzerimize giydiğimiz ödünç elbisenin emanetliği içinde bir gün sonlanacak yaşanmışlıklar defterine tertemiz birkaç satır karalayabilirsek ne mutlu eşrefi mahlûkatım diyene. İşimizde aşımızda, maddi manevi her telaşımızda doğruluksa ilkemiz , Hak’tan yanaysa paylaşımlarımız ülkümüz , nüfus cüzdanımızın rengi ne olursa olsun kazançlıyız vesselam .Yol ha uzun çizilmiş ha kısa atılan adımların seyri insanlık parolasında.