banner1024
 SEKA Kağıt Fabrikası’nın Canlı Şahidi

Gazeteci ve belgeselci olarak ve Kocaeli’nin 42 yıllık geçmişine canlı şahitlik yapan birisi olarak sanayi tarihimizle ilgili bir müzenin kurulması için çalışma yaptım, yapmaya da devam ediyorum.

Geçmişin iki önemli bakanı Nihat Ergün ve Fikri Işık’a anlatmaya çalıştık, olmadı. Her iki eski bakanın kendi beldesi Hereke, 180 yıllık sanayi tarihimizin canlı şahidi. Her zaman yazıp, söylediğim gibi her iki bakan ve geçen yıl trafik kazasında vefat eden Kültür Bakan Yardımcısı Haluk Dursun, Hereke’yi açık hava sanayi müzesi yapabilirlerdi. Hereke Kalesi’ne harcanan onlarca trilyon lira ile Hereke İpek Halı ve Sanayi Müzesi olurdu. Hereke’nin kıymetini biz Kocaelililer olarak bilemedik. Sayın Cumhurbaşkanı’nın geçenlerde, Hereke tarihi fabrikada inceleme yapması ile konu yeniden gündeme geldi. İnşallah Hereke’nin kıymetini biliriz, bir dünya markası olan Hereke İpek Halısı ile ilgili hazırladığımız sosyal sorumluluk projemiz www.herekeipekhali.com dan bilgi alınabilir.

Kocaeli Sanayi Tarihi Belgeselimiz

Biz kendi imkanlarımızla araştırma yapmaya devam ediyoruz. Yıllar önce Devri Alem Belgesel Programı www.devrialem.tv olarak hazırlayıp bir çok TV kanalına gönderdiğim, Kocaeli Sanayi tarihi ile ilgili belgeselimizin tanıtım sinevizyonunu sizlerle paylaşıyorum.

https://m.youtube.com/watch?v=1T-5sP4XVzk

SEKA Kağıt Fabrikası Anılarım

Bir zamanlar Kocaeli’ de SEKA Kağıt Fabrikası vardı. Bu fabrikadan yıllarca gazete kağıdı alarak, Gebze Gazetesi’ni yayınladık, matbaa işi yapıp, kitap ve dergi bastık. SEKA Kağıt Fabrikası’ndan satın aldığımız kağıtlarla bastığımız gazeteler www.iktav.com kütüphanemizde www.gebzegazetesi.com arşivimizde yer alıyor.

SEKA Kağıt Fabrikası ile ilgili Kocaeli Bölgesi tarih araştırmacılardan değerli kültür adamı Yavuz Ulugün tarafından bu gün sosyal medyada paylaşılan yazı ve fotoğrafları sizlerin bilgilerine sunuyorum birlikte okuyalım.

SEKA Kağıt Fabrikası ve Kağıtçılık Tarihi

Kültürel Açıdan SEKA Alanı, Kağıt Fabrikası’nın Kuruluşu

İzmit’teki sanayi kuruluşlarından ilki olan Kağıt Fabrikası Cumhuriyetin ilk dönemlerinde İzmit’in olduğu kadar Türkiye’nin de ekonomik ve sosyal yaşamında büyük önem taşımıştır. Cumhuriyet döneminin bu ilk kâğıt fabrikasının temeli 14 Ağustos 1934'te atıldı ve Sümerbank Kağıt Fabrikası 6 Kasım 1936 yılında işletmeye açıldı. Atatürk’ün İzmit Kağıt Fabrikası’nda üretilen yerli kağıtta basılan 19 Mayıs 1936 tarihli Ulus Gazetesi’nin bayram ekini incelediğinde söylediği şu söz, İzmit Kağıt Fabrıkası’nın bunca yıllık tarihinin belki de özeti idi: “Medeniyet hamuru...” Bu fabrikaya 1944 yılında ikinci kâğıt selüloz fabrikası, 1945'te Klor Alkali Fabrikası ilave edildi. 1954'te de üçüncü kâğıt fabrikası kuruldu. 1957'den sonra eski makineler değiştirildi. 1960 yılında dördüncü, 1961'de beşinci kâğıt fabrikası kuruldu. 1955 senesine kadar Sümerbank Kağıt ve Karton Fabrikası ismi ile çalıştıktan sonra İzmit Selüloz Sanayii Müessesesi adı verildi. Bilahare, 1955'te çıkarılan bir kanunla Sümerbank'tan ayrılıp Türkiye Selüloz ve Kağıt Fabrikaları İşletmesi Genel Müdürlüğü (SEKA) adı ile iktisadi bir devlet kuruluşu oldu. İzmit’linin kalbindeki SEKA İzmit Kağıt Fabrikası, kuruluşundan itibaren İzmit’lilerin kalbinde taht kurdu. Adeta kentin ekonomisini ve sosyal yaşamını düzenler oldu. O yıllarda İzmit’liler arasında, bu satırların yazarı da dahil olmak üzere, boğazından SEKA lokması geçmemiş insan yoktu. Kağıt Fabrikası bir yanda, genç cumhuriyet yönetiminin kendisine verdiği ulusal kalkınmadaki ekonomi rolünü merhum M. Ali Kağıtçı önderliğinde başarıyla yerine getirirken, öte yanda kent halkının kültürel ve sosyal yaşamını yükseltme görevini üstlenmişti. Cumhuriyet Baloları, KYÖD Pişmaniye Geceleri, seçkin tiyatro gruplarının gösterileri SEKA salonlarında gerçekleşirken, “Ekonoma” adlı kooperatif satış mağazasıyla İzmit halkına kaliteli ürünleri ucuz fiyata sunuyordu. Spora ve gençliğe verdiği destekle SEKA futbol, basketbol, boks, güreş, kürek kulüpleri Türkiye çapında başarılara imza atıyorlardı. Çırak okulları birer eğitim yuvasına dönüşmüşler, buradan yetişen gençler fabrika müdürlüklerinin yanı sıra gerek Türkiye, gerekse yurtdışında önemli görevleri üstlenir olmuşlardı. Ancak, bu yıllar hızla geçti ve Cumhuriyet’in Kağıt Fabrikası gibi kazanımlarına yatırımlar yapılmamaya ve ucuz/pahalı satılmaya başlandı. Zamanın Maliye Bakanı Unakıtan itirazlara karşı, “parayı veren düdüğü çalar” diyebiliyordu. SEKA’nın kapatılması ülke yararına olmadığını düşündüğümüz bu yeni politikalar ardından, benzerleri gibi SEKA’nın da özelleştirilmesi kararının alınmasıyla, İzmit’teki göz alıcı arazisine talip olan Erdemir gibi sanayi kuruluşlarının arazideki antik kalıntıların yapılaşmaya izin vermeyeceğini görüp vazgeçmeleri üzerine SEKA İzmit İşletmesinin kapatılıp arazilerinin Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne devrine ilişkin 08.11.2004 tarih 2004/110 sayılı ÖYK Kararı alındı. Ayrıca 10.03.2004 tarihli Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Selüloz-İş Sendikası ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı arasıda imzalanan protokol dikkate alınarak işletmenin tüm makine, teçhizat, arazi ve çalışanlarıyla birlikte devrine yönelik 06.04.2005 tarih ve 2005/46 sayılı ÖYK Kararı alınarak 14.05.2005 tarihi itibariyle İzmit İşletmesi devir işlemleri tamamlandı. SEKA Arkeolojik Alanı kentimizdeki önemli antik alanlarından ve bu anlamda pek tahrip olmamış olan sahanın bu özelliği aslında yıllar önce eski limana yakın bölgede Kağıt Fabrikası temel atımında ortaya çıkmış idi. İzmit fotoğrafçılığının duayeni rahmetli Fahri Seyrek bu olayı büyük bir duyarlılık içinde fotoğraflamıştı. Bu bölge Genel Müdürlük, İzmit Müessesi, DMO, SEKA Cami, Öğretmen Evi, İzmit Yelken Kulübü (eski Tersane), Gar ve Mannesman’ı içine almaktadır. Bugün bu alandan çıkan etkileyici yüzlerce eser, biz İzmitliler pek farkında olmasak da yurtiçinde ve yurtdışında bir çok müzede sergilenmektedir. İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde SEKA için özel bir seksiyon bile vardır. Bu eserler üzerine, yerli yabancı bir çok bilimsel makaleler yayınlanmıştır. Ayrıca alandaki kimi yapılar, Cumhuriyet’in ilk yıllarına ait tarihi mimari eserler olması nedeniyle tescillidir. KBB, SEKA alanında ne yapmak istiyor? SEKA’nın Büyükşehir Belediyesi’ne devriyle birlikte, önerimiz bir Kağıtçılık Müzesi’nin yanı sıra bu alanın “kentiçi orman ve arkeolojik park” olarak değerlendirilmesi olmasına rağmen süreç içinde böylesi büyük bir alan yatırımcılar ve siyasetçilerin iştahlarını kabarttı. Yanı sıra birçok sivil toplum örgütü de yer kapma yarışına girdiler. Nihayetinde KBB, bu alanı kısmen de olsa koruyan Koruma Kurulu kararlarını by-pass edebilmek için KAİP – Koruma Amaçlı İmar Planı Revizyon Çalışmalarını başlattı. Alanı devraldığında kenti baştan başa donattığı bilboardlarda “Yeşil, Deniz, Tarih” başlıklarıyla yer alan reklamlarını unutarak alana çok sayıda yapıların yanı sıra otobüs terminalleri ve otopark misyonu yüklemeye kalkıştı. Hatta bu amaçla yıktığı, koruma altındaki iki binanın “sehven” yıkıldığını bile söyleme durumunda kaldı, süreç içinde uyması gereken şart ve sürelere uymadı. Ancak sonunda kamuoyunun tepkisiyle Anıtlar Kurulu, “sehven” yıkılan yapılar için soruşturma açmak zorunda kaldı, belediye de çalışmalarını önümüzdeki seçimler nedeniyle uykuya aldı. Ancak bu kente gönül verenler uyumadı, süreci ve uygulamayı dikkatle, korkusuzca takip ediyorlar. İzmitliler geç de olsa değerlerini korumaları gerektiğinin fark ve kararlılığında. Yine de aksine cesaret edebilirler mi? Ne dersiniz? Size rağmen bunu da yaparlar mı? (Kaynak. F. Yavuz ULUGÜN)

Teşekkürler Yavuz Bey

Bu yazıyı okuyunca duygulandım, gazetecilik hayatımda çok önemli yeri olan SEKA İzmit Fabrikası’nda yaşadığım birçok anı gözümün önünden bir sinema şeridi gibi gelip geçti. SEKA ile ilgili geniş bir yazı hazırlayıp belgesel program çekerek tarihe not düşmek istiyorum.

Gerçekten SEKA’ya yazık oldu..

Yavuz Bey elinize. emeğinize sağlık.

banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981