SİYAHİ YAZI

14 Kasım 2018, 12:58

‘’ Ya olduğun gibi görün , ya göründüğün gibi ol . ‘’ der Hazreti Mevlana , yedi öğüdünden birinde .

Yazarken de söylerken de ne basit gelir insana değil mi ? Peki ya uygularken ! işte orada başlar asıl zorluk , yıllarını çile dergâhında hakiki aşk yolunda geçirmiş Hazret ‘ in asıl anlatmak istediği gerçek yol ne denli çilelidir bir bilseniz .

Maskelerin takıldığı çehrelerle dolu yüzyılımızda kim hakiki kim sahte , kim iyi kim kötü ayırt etmekte zorlanır insan .

Okuyanımızda aynı okumayanımız da cehalet paçamızdan akıp giderken dokunmayın zuhur eden karanlığımıza .

Ne kim olduğumuzun bu aleme niçin gönderildiğimizin farkındayız ne de yaptıklarımızın . Üretmiyoruz tüketiyoruz arttırmıyoruz azaltıyoruz , asıl kıymet vermemiz gereken şeylerle değer verdiklerimiz arasında bir terslik var . Ne maziden ders alıp kendimizi tanımaya çekidüzen vermeye hevesliyiz ne de silkinip yenilikler üretmeye . İnsanlar bir şeyler söylemiş zamanında , iyi güzel hoş sözler peki biz okurken duyarken bu fiyakalı dediğimiz sözleri ne anladık acaba kendimiz ve insanlık adına ? Koskoca bir sıfır dersem alınmayın ey sevgili okuyucu ! Sürekli pohpohlamalar , adam kayırmalar , koltuk kapmaca peşinde verilen amansız koşuşturmaca .

Ucundan kıyısından da olsa hayat felsefemiz haline getirebildik mi o güzel şahsiyetlerin yıllar öncesinden söylediklerini .

Yol , su , elektrik , köprüden bahsetmiyor bu satırların yazarı , vicdan , merhamet , sevgi , saygı , paylaşmadan bahsediyor naçizane haddi olmayarak .

Merak etmeyin iğneyi önce kendine batırıyor canı yansa da , eh ! bazen de size batırsın azıcık da sizin tatlı canınız yansın ne dersiniz ?

Zenginleştikçe cimrileşen bir de bunun adına tutumluluk diyen zavallılar ordusu etrafı sarmış durumda . Kusurlarını yok sayıp başkalarının kusurunu araştıran sonra da hiç vakit kaybetmeden etrafa yayanlara ne demeli . Patron kara para aklasa da çalıp çırpsa da yetim hakkı yese de sırf o kurumdan karnı doyuyor diye sesini çıkarmayanlara hangi etiketi koymalı . Öyle bir kuyuya düşmüşüz ki ücret karşılığında meydanlarda kalabalıklar oluşturan cahiller mi ararsınız yoksa kendini aydın sanıp çamuruyla etrafı kirletenler mi !

Bu pazarda insanlığın tüm değerleri bedavaya satılıyor buyurun sizde tezgâh açmaya , alan da memnun veren de .

Mevlana ne demiş yıllar öncesinden ; nasılsan öyle görün ama iş lafta kalmış galiba bizim topraklarda bir de okullarda hazırlanan kompozisyonlarda karşılaşmışız çerçevelediğimiz bu şahaneler şahanesi sözle .

Güzel bir ambalaja sardın diye içindeki her neyse güzel olmuyor vesselam ne göründüğün gibisin ne de olduğun gibi ey ademoğlu !

Kendini kandıran da sensin kandırılan da sen , maskeler tenhalarda eriyip giderken .

Toprağa bir bak onca verimliliğine bereketine rağmen alçak gönüllü ya güneş ona ne demeli ışığıyla ısıtıp aydınlatırken bedenimizi ne denli mütevâzı , denizi hiç sorma onun da berekette hakkı ödenmez . Tabiatta insanoğlunun ayakları altına sunulan nimetlerin hangi birini saymalı burada . Bir de fani bedenli ruhlarımıza bir bakalım geride bırakacağımız bize , devir değişti diyenlere kulaklarımızı tıkayarak hatırlayalım artık şu kaybettiğimiz insanlığımızı .

Hazreti Mevlana yaşamıyor lakin biz hâlâ bu fani denilen hayattayız ve her gün aynaya bakıyoruz . Soruyor muyuz acaba kendimize olduğumuz gibi miyiz yoksa göründüğümüz gibi mi yoksa işte bu yoksa çok fena !..

Sibel Çakcak