Yürek yanar düştüğünde ataşa
Hal üzülür içerinde öz ağlar
Korktuğun şey bir gün gelirse başa
Dil üzülür konuşamaz söz ağlar
Vakitsiz gelenler vakitsiz gider
Kişi ne ederse kendine eder
Gün olur bülbül de bağı terk eder
Gül üzülür eğledigi naz ağlar
Sevgi yazmaz her gönülün kitabı
Hassas narin değil ise hitabı
Hüzünlüdür gecelerin mehtabı
Lâl üzülür sakladığı giz ağlar
Aşk yakınca gönüllere ışığı
Esir alır zindanına aşığı
Kalp kirinde incitirsen masuğu
Zûl üzülür mahsun duran yüz ağlar
Yakuti kendine iyi bak tanı
Han nerede hancı nerede hani
Göçün yükler bir gün gurbet kervanı
Yol üzülür ardısıra göz ağlar
Hacer Alioğlu Yakuti