banner1006
 15 Temmuz hain ve alçak darbe girişimin 5. yıldönümü ile ilgili Türkiye genelinde birçok etkinlik yapıldı, şehitliklerde Fatiha’lar okundu, camilerde mevlit ve Kur’an hatimleri okundu. Milli İrade Meydanları doldu, konuşmalar yapıldı ve TV kanalları da özel programlar yaptı.

Bizde Gebze Gazetesi ve Devri Alem Belgesel TV Programı olarak İKTAV Araştırma Merkezi Kütüphanemizde 15 Temmuz Hain ve Alçak Darbe Girişimini Anadolu Basını Nasıl Gördü adı ile Türkiye’nin çeşitli illerinde hain darbe girişimi sonrası yayınlanan gazetelerin manşetlerini sergileyip, canlı yayın yaptık.

https://www.facebook.com/100004338481610/posts/2039952502826013/?d=n

15 Temmuz hain darbe girişimini Bayburt’ta yaşamış, Bayburt Belediyesi’nin her yıl düzenlediği Dede Korkut Anma Programına davetli olarak gitmiştim.

Bayburt Belediyesi ve Hükümet Konağı önünde, darbe gecesi yaşadıklarımızı daha önce burada paylaşmış ve gazetecilik anılarıma kaydetmiştim.

Hayatı darbelerle geçen bir kuşağa mensup olarak, 61 yıllık hayatımızda çok darbe ve ihtilal gördük. Darbeler, hayatımızı kararttı, ülkemizin tüm kaynaklarını yok etti. Darbeler yüzünden ülkemiz bir türlü belini doğrultmadı, kendine gelemedi, ekonomik güce sahip olmadı.

Darbeler en çok gençlerimizi bizden kopardı, gençlik büyük sıkıntı içine girip işsiz kaldı. Bugün Z Kuşağı denen gençliğimizin içinde bulunduğu durumu, 15 Temmuz hain darbe girişimi başta olmak üzere tüm darbelerde aramak ve sorgulamak gerekiyor.

Darbeciler öncelikle gençlerimizi hedef almakta, tarihimizde yaşanan tüm darbelere baktığımızda gençlerimizin büyük bedel ödediğini görüyor, geleceğimiz adına üzülüyoruz.

Darbelerden Ders Alınmalı

1960 ihtilali, 1971 muhtırası, 12 Eylül darbesi, 28 Şubat postmodern darbesi ve diğer müdahalelerden ders ve ibret alınmış olsaydı, 15 Temmuz hain darbe girişimini yaşamaz ve Türkiye bugün ekonomik, siyasi ve sosyal açıdan çok önemli yerde olurdu.

Gazetecilik ve belgeselcilik hayatımızda hep darbelerden ders ve ibret alınmasını yazdık, çizdik. Darbelerden hep ders çıkarmak gerektiğini vurgulardık, eğer bu dersleri çıkarsaydık, inanın 15 Temmuz hain ve alçak darbe girişimi yaşanmazdı.

Bizim yaşımızdaki insanların bileceği gibi darbelerle büyüdük, ihtilaller, muhtıralar, askeri vesayet rejimleri, ihbarlar, iftira, işkenceler, yargısız infazlar ve haksız idamları yaşamış bir toplum olarak geçmişi unutmamamız gerektiğini defalarca vurguladık. Ancak bugünkü genç nesilde 5 yıl önce hain bir darbe girişimiyle karşılaştı. Bu son darbe girişimi aziz milletimizin direnişiyle bertaraf edilerek bozguna uğratıldı. 15 Temmuz hain darbe girişiminden yıllar önce bu köşede yazdığım bir yazıda “Acaba yeni darbe olur mu?” sorusuna cevap aramış ve “darbelerden ders alınırsa olmaz” diye cevap vermiştik. Bu yazının üzerinden sadece 3 yıl geçmişti ki Türkiye, 15 Temmuz 2016 yılında tarihinin en büyük ihanetlerinden birisini yaşadı. Bu ihanet gecesinde yaşanan olay sadece bir darbe girişimi değil, iç savaş provası ve ülkemizi işgale hazır hale getirmekti. Bizler eğer 27 Mayıs’tan, 12 Eylül’den, 28 Şubat’tan ve 15 Temmuz’dan gerekli dersleri çıkarırsak, inanın darbeler ebediyen tarihe gömülür. 1960 ihtilali ile dünyaya gözünü açmış, 70 muhtırası ile çocukluğunun geçirmiş, 80 ihtilalinde gençlik dönemlerini yaşamış, olgunluk dönemlerinde ise 28 Şubat darbesinin mağduru bir gazeteci olarak, son olarak 15 Temmuz’da büyük bir ihanete ve Türk Milleti’nin şanlı destanına şahit olduk. 

8 YIL ÖNCE YENİ DARBE OLUR MU SORUSUNA CEVAP ARAMIŞTIK

Bundan 8 yıl önce yazdığımız yeni darbe girişimi olur mu sorusuna bakın ne yorumda bulunmuştuk: “Darbe dönemlerinde darbeci kesilen, darbelerden nemalanan, darbecilerin elini ayağını öpen bürokratından iş adamına, medya mensubundan sade vatandaşına malum tiplerin, darbelerden sonra demokrasi yanlısı olup bukalemun havasına girmeleri işin en üzücü tarafıdır. Bu tipler olduğu sürece darbeler sürekli tekrar eder durur. Darbelerden de en büyük zararı Türkiye görür. 90 yıldır savaşa girmeyen Türkiye, 60 yıl önce savaşlarda yok olan Kore’nin gerisinde olması darbelerin ülkemize verdiği zararı göstermektedir. Darbelerin bir daha olmaması için darbeleri ve darbecileri hiç unutmamamız gerekiyor. Tarihten ders ve ibret alarak geleceğimize ışık tutmamız şart.

TÜRKİYE’NİN YAKIN TARİHİ

Özellikle 28 Şubat sürecinin başladığı 1995’ten 2018 yılına kadar geçen süre içerisinde Türkiye’de çok şeyler yaşandı. Yaşanan bu dönemi sinema filmleri, romanlar, belgeseller ve bütün kareleriyle satır satır kaydederek gelecek kuşaklara aktarmalıyız. Bu süre içerisinde dış güçlerin planlayıp yerli işbirlikçilerin uygulamaya koyduğu darbeler ve ihtilaller gerçekleşmiş olsaydı, Türkiye bugün Suriye ve Mısır’dan farksız olur, kan gövdeyi götürürdü. Türkiye’de birçok Sisiler ve Esadlar türerdi. Türkiye büyük belalardan ve badirelerden kurtuldu. Darbeler ve ihtilaller hiçbir zaman Türkiye’nin hayrına olmadı. Her zaman bu köşede ifade ettim ihtilaller Türkiye’yi hep geriye götürdü. İhtilaller yaşanmasaydı bugün Türkiye dünyanın en gelişmiş ve en zengin ülkelerinden biri olurdu. Türkiye’deki bütün ihtilallerin altında Yahudi lobileri ve ABD bulunmakta. Bugün, Türkiye’de yaşanan siyasi, sosyal ve ekonomik sıkıntıların temelinde, Türkiye’de bu lobilerin bir darbe yapmak için fırsat kollamaları yatıyor. Darbeler yaşanmasın istiyorsak, darbeler bir daha olmasın istiyorsak, darbe ve darbecileri unutmamalıyız. Darbelerden nemalanları teşhir etmeliyiz. Darbeler, ülkemize ve insanımıza darbe vurmasın. Darbelerden ders ve ibret almalıyız.

banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981

banner934