Yaşlılar Haftası dolayısıyla çeşitli etkinliklere katıldım. Yaşlıları koruma derneği yönetiminin davetiyle Darıca’da Türkiye’nin ilk İlahiyat profesörlerinden olan ve çok sayıda makalesi, kitabı bulunan Prof.Dr. Neda Armaner’i Darıca Kaymakamı Ömer Karaman ve Darıca Belediye Başkanı Şükrü Karabacak ile birlikte ziyaret ettik. 
   Neda Armaner, 1920 yılı doğumlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin adeta canlı şahidi. Hafızası yerinde, 95 yıl önce yaşadıklarını bile bugün gibi hatırlayan, Türkiye’nin ilk kadın İlahiyat profesörü. Kaymakam sayın Karaman kendisine yazdığı kitabı hediye etti. Belediye Başkanı sayın Karabacak işse çiçek vererek hal ve hatırını sordu. Darıca Yaşlılar derneği ise kendini yalnız bırakamadılar. Anlamlı ve güzel bir sohbet oldu. 
NEDA ARMANER İLE BELGESEL ÇEKİMİ
Neda Armaner, ziyarette çok önemli bilgiler verdi. Atatürk’ü iki kez gördüğünü, kendi isteğiyle annesinin arzusu üzerine İlahiyat fakültesini bitirdiğini açıklayarak uzun yaşama sırrını da Devri Alem kameralarına şu şekilde anlattı. Neda Armaner’in anlattıklarını dikkatle okuyalım. Sağlıklı ve uzun yaşamak istiyorsak, Armaner tavsiyesi olarak kendimize uygulayalım: ”Ne olursa olsun hiçbir şeyi stres etmeden, bütün sıkıntılardan iyi şeyler çıkararak yaşamak, hiçbir şeyi dert etmemek, raht uyku uyumak en önemlisi de kesinlikle sofradan doymadan kalkmak ve abur cubur yememek.” Kısaca Neda Hoca bunları anlatıyor. Gerçekten önemli şeyler. Keşke bunu uygulayabilsek. 
KÜTÜPHANESİNİ GEZDİRDİ
İlerlemiş yaşına rağmen Tripleks villasının teras katından 4 kat aşağıya inerek kütüphanesini Devri Alem kameralarına açığ  kitaplarla ilgili bize bilgiler verdi. Dedesinin Girit’te devlet yöneticisi olduğunu, Abdülhamit Han döneminde görev yaptığını, annesinin Şam’da dünyaya geldiğini, Girit’ten Darıca’ya gelene akrabalarının tavsiyesi üzerine kitaplarından kazandığı telif parasıyla Darıca sahilinde eki bu evi satın adlığını söyleyen Armaner, babasının Türkiye Cumhuriyeti’nde ilk Türkçe sözlüğü yazdığını ve babasının Cumhuriyetin ilk yıllarında Trabzon milletvekilli olduğunu söyledi. babasının yazdığı Kamusi Osmani adında ki Türkçe sözlüğün bizlere hediye eden Neda hanım, gençlere ve tüm vatandaşlara Türkiye Cumhuriyeti’nin kıymetinin bilmesini, birlik ve beraberlik içerisinde ülkeye sahip çıkılmasını istedi. Kendisiyle yaptığımız söyleşiyi www.kocaeligebze.tv den önümüzde ki günlerde belgesel olarak yayınlayacağız. 
NEDA ARMANER KİMDİR?
1920 yılında İstanbul’da doğdu. Büyük dedesi Hacı Üzeyir paşa Kırım ve Yunan savaşlarına katılmış, yüksek askeri şura üyesi olup kabri Fatih camii hazinesindedir. Büyük babası tarih ve dil alanında pek çok esere sahip Ali Seydi beydir. Annesi ve babası Faika-Sadi Armaner uzun yıllar öğretmenlik ve memuriyet görevlerinde bulunmuştur. 
(biyografi.net'ten alınmıştır)
TÜRKİYE’NİN EN YAŞLI İNSANI DARICA’DA YAŞIYOR
Darıca, tarihi geçmişi, kültürel değerleri ve doğal güzellikleriyle adeta Türkiye’nin saklı bir cenneti. Bayramoğlu ve Darıca’nın gazeteci olarak 35 yıllık  geçmişini biliyorum. Gerçekten güzel bir yer. Darıca Kaymakamı sayın Ömer Karaman Darıca’yı tarih kültür ve doğa turizmine kazandırmak için adeta seferberlik başlattı. Kendisinin Darıca’yı tanıtmaya yönelik çalışmalarını takdir ediyorum. Darıca’nın tanınmasına da bende küçük bir katkı sunmak istiyorum. Bundan sonra katılacağım konferanslarda, TV programlarında ve her fırsatta Türkiye’nin en yaşlı insanının Darıca’da yaşadığını duyuracağım. Bu insan 120 yaşında ki Miyase nine. Ve Darıca Protokolü Miyase nineyi ziyaret ederek hayır duasını aldı, temsili bir pasta keserek de gönlünü aldı.
ANNEMİ ZİYARET
Yaşlılar günü dolaysıyla üzerimde  çok büyük hakkı olan, ağzı dualı, yüzü güleç annem Emine Kahraman’ı da ziyaret edip hayır duasını aldım. Annem, bir asra yaklaşan ömrüyle halen yün ve iplik çorabı örmeye devam ediyor. Zaman zaman da bana sitem edip, “Oğlum bana yün bulun. Ben koyun yününden çorap örmek istiyorum.”diyor. Babası Mustafa dedem, Sarıkamış savaşlarında Ruslara esir düşüp 10 sene Sibirya sokaklarında esir kaldığı için annem kendisini yün çorap örmeye adadı, neredeyse 100 yaşına yaklaşmasına rağmen 10 günde bir  çorap örüp hayır kurumlarına Dedem Mustafa Şagar ve Anneannem Gülender Şagar adına bağışlıyor. Gerek Annem Emine hanımdan ve gerekse Neda Hanımdan çok şeyler öğrenmiş oldum. Bundan sonra yaşlı demiyor, tecrübe sahibi insanlar diyorum. Yaşları ne olursa olsun kendilerinden çok ders ve ibret alacağımız tecrübe sahibi büyüklerimin ellerinden öpüyor hayır dualarını bekliyorum. 
banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981

banner934