- Koşarak Yazalım
Dünya sürekli Koşanların ve aynı zamanda yazanların gelip geçici mekanı değildir de nedir? Her insan doğduğu andan itibaren hayatta kalabilmek için sürekli bir koşturmaca halinde ve koşturduğu her şeyi aynı anda yazmakta hemde bunları birebir bilâhare kendi yapmakta. Her gün bir şeylere yetişme peşinde koşturup duran biz insanlar değilmiyiz? Koşturup durduğumuz herşeyi iyi yada kötü olarak iki omuzumuza kondurulan melekler bizim adımıza yazdığını günde kaç defa farkediyoruz? Her soluk alışımız her göz kırpışımız, her bir hücremizin hareketi işleyen bir saat gibi dönüp durmuyormu rızai ilahinin vaadini koyduğu süreye kadar. Farkındamıyız her insan aslında kendi hayatının baş yazarı ve dünyada sahnelenen kendi oyununu oynayıp süresi içinde ebedî hayatına doğru yol alıyor. Günü geldiğinde terazisi şaşmaz ilahi adalete teslim olup dünyada koşarak yazdıkları kitap olarak kendine sunulacağı günü beklemek üzere kabir garında bekliyor. İnsanoğlü günü gelip çattığında koşarak yazdıklarının kitap olup altında kocaman harflerle kendi adınının yazdığını görür ve derki Rabbim beni tekrar dünyaya gönder. Rahman ilahi kitapta bu durumu şöyle ifade ediyor; "Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür. Kim de zerre miktarı ser işlemişse onu görür. " (Zilzal 7-8 )