Her adım atışta menzil kısalır
Hızlı yürüyene yol mu dayanır
Bu zar bu feryada bülbül sus kalır
Cevr-ü cefasına gül mü dayanır
Her ölümlü yaşlanınca yorulur
Ağaç gibi köklerine sarılır
En hassas yerinden kopar kırılır
Taşıdığı yüke dal mı dayanır
Ocak söner ise közü de kalmaz
Muhabbeti biter sözü de kalmaz
Bir kasırga eser izi de kalmaz
Bunca toz dumana kül mü dayanır
Hasretin gücüne demeki neci
Peşinde ağladı kaç ana bacı
Ayrılık acısı tarifsiz acı
Dağlar dayanmamış kul mu dayanır
Toprağa düşünce bir matem közü
Boyun büker bir babanın öksüzü
Yakuti hakikat gösterir yüzü
Bu buruk vedaya hâl mi dayanır
Hacer Alioğlu Yakuti