Tarih ve kültür bilincine sahip olmak her şeydir. Tarihi, tarihin yaşandığı yerde araştırmak gerekir diyerek, yıllar önce Devri Alem programı olarak yola çıktık. Kültür, medeniyet ve Zaferler tarihimizi ekranlara getirmeye devam ediyoruz. Önemli bir yerdeyiz. 1301 yılında Ordu Mesudiye’de kurulan Hacı Emiroğlulalrı beyliği, ya da diğer adıyla Bayramlığı beyliğinin kurulduğu yerdeyiz. Daha sonra Ordu Eski Pazar olur. 1397 yılında Ordu’dan Hacı Emir Süleyman bey 10 bin atlısıyla yola çıkar. Giresun Kalesi önlerine gelir. Zira Giresun Kalesi, henüz fethedilememiştir. Ve mücadele başlar, Fetih başlar, günler sürer. Burası 8 bin civarında ki şehitle fethedilir. Hacı Emir Süleyman bey, Sivas da bulunan Kadı Burhanettin’e şu fetihnameyi çeker.
SÜLEYMAN BEYİN FETİHNAMESİ
“Bugüne kadar hiç Müslüman eli değmeyen Giresun Kalesini fethettim ve ebedi Türk yurdu olmak üzere şehitlerimizle beraber fethettik. Kadı Burhanettin günlerce şenlikler düzenler, dört bir tarafa fetihname yayınlar. Çünkü Giresun kalesi önemlidir. Trabzon’un fethinden 64 yıl önce fethedilmiştir Giresun Kalesi. Ve bir daha hiç işgale uğramamıştır. Bu nedenle Giresun’un Kurtuluşu yoktur.
Giresun Uşakları 1.Dünya Harbi’nde şehit olmuşlar, gönüllüler ordusu olarak gitmişlerdir. Sadece Sakarya Meydan Muharebesine 42. Ve 47. Gönüllü Alayları, Hüseyin Avni Alparslan ve anıt mezar başında bulunduğumuz Topal Osman Ağa ile giderler. Sakarya meydan muharebesinin de zaferle sonuçlanmasına katkıda bulunurlar. Bugün Giresun merkezinde Nizamiye Mahallesi vardır. Nizamiye Mahallesi, yine 1.Cihar Harbi’nin Kafkas cephesine nizami alaylarla katılan askerlerin anısına Nizamiye Mahallesi olur.
Giresun kalesinde tarihi bir yolculuğa çıktık. Giresun’u n fethinin ilk kez kutlanmasına, iş birliğiyle yapılan bu anma programlarını katılarak takip ettik. Şehitlerimizi dualarla andık, Topal Osman Ağa’nın mezarına karanfil bırakarak, ruhu için kuran okuduk. Bu duygu ve düşüncelerle başta 1.Cihan harbi olmak üzere aziz vatanımız için şehit düşen tüm Mehmetçiklerimize şükranlarımızı sunarken, dün kutladığımız 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramı nedeniyle başta gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarını minnetle yad ediyorum.
23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI
Dün, TBMM’nin açılışının 99.yıl Dönümü. Dünyada çocuklara armağan edilen tek Bayram özelliği olan 23 Nisan’ı bir kez daha coşkuyla kutlarken, tarih bilinci içerisinde kutlanmasını temenni ediyorum. Çünkü 23 Nisan sıradan bir tarih değil. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden, milli mücadelenin zaferle sonuçlanmasına ön ayak olan önemli bir gün 23 Nisan. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, 19 mayıs 1919’da başlattıkları Milli Mücadele hareketinde, 23 Nisan en önemli merhalelerden biri. Tarih bilinci içerisinde 23 Nisan’ı kutlamamız gerekiyor. 23 Nisan sadece bir bayram değil, bir Milletin yeniden şahlanışının öncü tarihidir.
23 Nisan 1920’den 23 Nisan 2018’e 99 yıllık Türkiye tarihini çok iyi yorumlayıp değerlendirmek gerekiyor. Türkiye devleti bu günlere kolay gelmedi. Bugün Türkiye’de yaşananları anlayabilmek için çok iyi tarih bilincine sahip olmak gerekiyor. Bugün Düşmanı Anadolu’dan temizleyen Kuva-i Milliye kadrolarının başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde 23 Nisan 1920’de Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılması ile tarihin dönüm noktasıdır.
ÇOCUKLUĞUMDA 23 NİSAN BAYRAMI
Her şeyi bir kenara bırakıp, çocukluk yıllarımızı hatırlayalım. İlkokul sıralarında 23 Nisan bayramını coşku ile kutladığımız yıllara geri gidelim. Aylar öncesinden bayram için yaptığımız hazırlıklar. Bayram sabahı yeni elbiselerimizi giyerek heyecanla geldiğimiz okulumuzda kır çiçekleri ile süslediğimiz sınıflarımızı düşünelim.
Bugün nerelerde olduğunu bilemediğimiz, bazıları çoktan ebedi hayata giden öğretmenlerimiz , acı tatlı bir çok hatıralarımız olan ilk okul arkadaşlarımız, hep birlikte coşku ile kutladığımız 23 Nisan bayramlarını birer anı ve hatıra olarak içimizde yeniden yaşatalım.