Her yıl fırsat buldukça Ramazan ayında bir kaç günde olsa dünyanın bir çok bölgesine giderek Ramazan kültürünü oralarda yaşamaya çalışıyorum.Yurt dışında Ramazan kültürü bir başka güzel oluyor. Bu yıl Ramazan ayı hazırlığına Avrupa da şahitlik yaptım. Avrupada Ramazan kültürünü yaşamak ve Ramazan’ı karşılamak için Avrupa Türkleri önemli hazırlık yapıyor. Yaşlısından gencine    Türk vatandaşlarından önemli bir kısmı Ramazan için çok önemli hazırlıklar yaparak Ramazan ayını karşılıyor. Özellikle Hannover ve Hamburg gibi Kuzey bölgesinde Ramazan ayının yaz mevsimine gelmesinden dolayı 18 saat süre ile oruç tutacak müslümanlar. Bir zamanlar Almanya’ya işçi olarak gönderdiğimiz birçok insanımızın 3 kuşak torunları artık birer işadamı ve patron olmuşlar, yanlarında Almanları çalıştırıyorlar.

Almanya’da iş göçünün kısa tarihine bakacak olursak Almanya’ya ilk göç 31 Ekim 1961’de Türk İşgücü antlaşması ile başladı. Almanya 2. Dünya savaşından hızlı kalkınma hamlesi karşısında çığ gibi büyüyen işçi açığını İtalya, Yunanistan, Portekiz gibi ülkelerinden karşılamaya başladı.1967’de imzalanan antlaşmayla ilk Türk göçleri başladı. İşçilerin yüzde 60’ı kalifiye elemandı. 2004 yılı itibariyle Türk işçisi sayısı 3,5 milyonu geçmiştir. Bugün başta Almanya olmak üzere Avrupada çok önemli bir Türk nüfus varlığı mevcuttur.  Bu insanlarımıza Avrupa Türk’ü demek gerekiyor.

AVRUPA’DA TÜRK OLMAK

12 – 17 Haziran 2015 tarihlerinde Kuzey Almanya’nın Hannover ve Hamburg eyaletlerine yaptığım gezide Osmanlı tarihi açısından çok önemli bilgilere ulaştım. Osmanlı izleri ile ilgili değerli araştırmacı sayın Mehmet Atilla beyden hem bilgi aldık hemde bizlere rehberlik yaptı. Almanya’da bugün bir çok sivil toplum örgütümüz var. Büyükelçiliklerimiz, başkonsolosluklarımızın yanı sıra sivil toplum örgütleri, dernekler, vakıflar, camiler, kültür merkezleri Türklere hizmet veriyor. Bu hizmetler çok önemli. Bugün kültür merkezleri, cami ve derneklerle ilişkisi olan aileler dilini ve dinini korumaya çalışıyor. Çocuklarına milli ve manevi kültürünü öğretmek için aileler yavrularını camilere ve kültür merkezlerine gönderiyorlar.

            Ancak her şeye rağmen aileler Almanya’da çocuklarının geleceğinden endişeli. Çocuklarının milli ve manevi kültürünü korumaları ve Türkçe’yi unutmamalarını, dini bilgilere sahip olmaları için fikirler üretiyorlar. Alman devletine ait okullarda 14 yıldan beri okul aile birliği başkanlığı yapan kültür adamı ve gönül insanı Mücahit Batırlık bey ile özel söyleşi yapıyoruz. Mücahit bey “Babalar Grubu” kurduklarını, bu grubun zaman zaman toplanarak çocuklarına nasıl sahip çıkabilmek için fikir alış verişinde bulunup, toplantılar düzenlediklerini, toplantıya akademik seviye de insanlar davet ederek konferanslar düzenlediklerini söyledi. Gerçekten çok güzel bir girişim. Türkiye’den de babaların örnek alacağı bir çalışma, kendisiyle çok güzel bir söyleşi gerçekleştirip, önemli fikirler aldık.

ALMANYA’DA TÜRK ÇOCUKLARININ EĞİTİMİ

Belgesel çekimlerimiz esnasında çok acı olaylara da şahitlik yapıyoruz.Almanya devleti Türkçe eğitimini ders olmaktan çıkarıyor.Entegrasyon adı altında türleri asimile etmek için değişik yöntemlere baş vuruyor.Türkçe’nin ders olmaktan çıkartılması, Türkçe’nin unutulmasına sebep olacak.Alman devleti baştan beri Türklerin birlikte yaşadığını, aynı mahallede ve aynı semtte yaşamasını bir türlü içlerine sindiremiyorlar.Entegrasyon kelimesinin arkasına sığınarak Türklerin nasıl asimile etmenin plan ve hesabını yapıyorlar.Türkiye bu nokta da ciddi bir çalışma yapmalı.Dilin unutulması, Türkçe’nin Almanya’da zorunlu ders olarak devam etmesi için mutlaka baskı yapmalı.Acı ama gerçek Türklerin yeni yetişen gençlerinin büyük çoğunluğu Türkçe konuşmuyor.

ALMANCA DİN DERSİ KİTABI

         Başta Türkler olmak üzere Almanya’da milyonlarca Müslüman yaşıyor.Ancak İslamiyet Almanlar tarafından resmi din olarak tanınmadığı için Müslümanlar bir çok sorun ve sıkıntı yaşıyor.Türklerin işçi olarak gelişinin üzerinden 50.yıldan fazla bir sure geçmesine rağmen Alman okullarında ilk kez din dersi verilecek.Emeği ile gelişip büyüyen Almanlar, Türk işçilerinin en temel insan hakkı olan dini inançlarına bir türlü saygı göstermemiş, nihayet geçtiğimiz yıllarda din dersinin 5.ve 6. sınıfta okullarda okutulması için karar almış ve uygulamaya başlamıştı.Din dersi kitabı ise Almanca olarak basılmış, Almanca basılan din dersi kitabını inceleme fırsatım oldu.Din dersi kitabının en başında “Yahudilerle ilgili bölümler çıkartılmıştır.” ifadesi yer alıyor.İşe sakat olarak başlanmış.Din dersi Kur’an’ı Kerim de ne ise o verilmelidir.Baştan tahrif olarak yapılan bu hareket din dersinin de nasıl verileceğinin de göstergesi.Ama her şeye rağmen önemli bir gelişme.Temennimiz Alman devleti İslam dinini de resmi din olarak da kabul eder.

BOŞANMALARDA BÜYÜK ARTIŞ VAR

                Almanya’da Türkler büyük bir dram daha yaşıyor. Kameramız elimizde Almanya’nın çeşitli bölgelerinde belgesel çekimleri yaparken, ithal damatlar ve ithal gelinlerle de tanışıyoruz.Almanya’da ki Türk işçileri Türkiye’den damatlar ve gelinler almaya devam ediyorlar. Bugün Türkiye’den gelin ve damat olarak giden on binlerce insanımız var.Milli gelin ve milli damat dense de daha çok ithal gelin ve ithal damat olarak anılıyorlar. Kameramızı bu insanlara da yöneltiyoruz.Bir söyleyip bin ah işitiyoruz.İthal gelin ve ithal damatlarda boşanma oranı yüzde yetmişlere dayanmış.Bu aile birleşmesi olarak yapılan evlilikler bugün aile ayrışması haline dönmüş.Boşanmalar yüzünden on binlerce Türk çocuğu büyük sorun ve sıkıntılar yaşıyor. Hiç yüzünden yapılan boşanmalar da en çok mağduriyeti Türkiye’den giden ithal gelinler yaşıyor.İthal gelinler adeta ölüm kalım mücadelesi veriyorlar. Ayrıca dışlandığı için sıkıntılı ve kötü hayat içerisindeler. İthal damatlar ise onların dramı bir başka. Bir çokları çoktan pişman olmuş, keşke çocuklarımız için evliliğimiz devam etse diye de konuşmadan geçemiyorlar. Almanya’da yetişen gençler ise yaşanan bu boşanmaları görünce evlilikten vazgeçiyor. Türk gençlerinin büyük bir çoğunluğu bugün Almanlar gibi yaşayarak evlenmiyorlar. Belgesel çekimlerimizi de bu acı olayı da belgeselleştirerek tarihe not düşmüş oluyoruz.

AVRUPA TÜRKLERİN’İN GELECEĞİ VE TÜRK-ALMAN İLİŞKİLERİNİN TARİHİ

            Türk Alman ilişkilerinin tarihi 800 yıl öncesine dayanmaktadır. Osmanlı Devleti’nin kurulmasıyla başlayan ilişkiler Osmanlı’nın Avrupa’da en güçlü olduğu 16. ve 17. yüzyıllarda iki ülke arasında sınır komşuluğu düzeyine gelmiştir.Kanuni döneminde birinci Viyana kuşatmasında Osmanlıların bazı Alman prensleriyle karşı karşıya geldiği düşünülüyor.Almanlar ve Osmanlı arasında son savaş ise 1683 yılında ki İkinci Viyana savaşı olarak bilinmektedir. 19. Yüzyılda Türk-Alman ilişkilerinde yeni bir dönem başlamıştır.Bu dönemde ilişkiler askeri ve teknik iş birliğine dönüşmüştür.Zamanla da kültürel ve ticari alanlara da yayılmıştır.

Son Almanya gezimde değerli arkadaşımı kültür adamı Doktor Latif Çelik bey ile telefonla görüşüp çok önemli bilgi alma fırsatım da oldu.Latif bey kendini Türk Alman ilişkileri tarihine adamış bir isim. Türk-Alman ilişkilerinin gelişimi hakkında önemli bilgiler Verdi.Türklerin Almanya ile ilk ilişkilerinin Selçuklu döneminde haçlı seferi sırasında Anadolu’dan esir alınan Türkler başladığını söylüyor.Kanuni döneminde Osmanlı’nın Almanya’ya ilk büyük elçi atadığını açıklayarak, Almanya’da ki Türk izleri ve Türkiye’de ki Alman izleri hakkında belge ve fotoğraflarla kitap ve belgesel tv programı hazırladığını açıkladı.

DEVR-İ ALEM’E ALMANYA’DA YAŞAYAN TÜRKLER’DEN BÜYÜK İLGİ

Almanya’da beni en çok mutlu eden Devr-i Alem programının büyük bir izleyiciye sahip olduğunu görmekti. Yaşlısından gencine, erkeğinden kadınına bir çok insan Devr-i Alem programlarını büyük beğeniyle izlediklerini söylerken minnet ve şükranlarını ifade ediyorlardı.Bir çok insan dünyayı Devr-i Alem programıyla gezdiğini söylediler.Gerçekten yapılan çalışmaların boşa gitmediği ve hiçbir maddi beklenti düşünmeden belgesellerin izleyici tarafından beğenilmesi en büyük manevi katkı olduğunu görmek çok önemli.

Evet, Almanya’da 2015 yılının mübarek Ramazan ayını karşılama imkanımız oldu. Ramazan kültürü Avrupa’da çok güzel. Avrupada Ramazan birlik ve beraberlik demek. Almanya’dan tüm İslam dünyasının mübarek Ramazan ayını tebrik ediyorum ve Ramazan’ın hayırlara vesile olmasını diliyorum.
banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981