GEBZE GAZETESİ VE DEVRİ ALEM TV OLARAK http://www.gebzegazetesi.com HESABINDAN YAPTIĞIMIZ CANLI YAYINLARI MAKALE HALİNE GETİREREK SİZLERLE PAYLAŞIYORUZ
AN İTİBARİ İLE TARİH KÜLTÜR MEDENİYET VAKIFLAR ŞEHRİ TEKİRDAĞ IN ZAFERLER TARİHİMİZDEKİ YERİ http://www.devrialem.tv ve http://www.gebzegazetesi.com CANLI YAYININDA TGRT BELGESEL TV DEVRİ ALEM BELGESEL YÖNETMENİ http://www.ismailkahraman.net BİLGİ VERİYOR
https://www.facebook.com/share/v/WPjUxmCPyRWCkFsw/?mibextid=WC7FNe
TEKİRDAĞ VALİSİ İLE BELGESEL TADINDA DEVRİ ALEM
Daha önce Teklrdağ Vslisi ile yaptığımız belgesel söyleşi
BURAM BURAM TARİHİN YAŞADIĞI TEKİRDAĞ BELGESELİ
Belgesel Tadında Tekirdağ’da Devri Alem
http://www.gebzegazetesi.com/belgesel-tadinda-tekirdagda…
Malazgirt’ten Tekirdağ’a kardeşlik ve gönül köprüsü kuruluyor. Korona vebası günleri, hayatımızı etkilemeye devam ediyor. Veba salgınına rağmen önlemlerimizi alarak, tarih araştırmaları ve belgesel çekimleri yapmaya kısıtlı da olsa devam ediyoruz.
Cuma günü Kocaeli Muşlular Derneği Başkanı Kıyasettin Seçkin Bey’in daveti ve organizasyonu ile Tekirdağ’da, Malazgirt’ten Tekirdağ’a kardeşlik ve gönül köprüsü kapsamında daha önce Muş’ta valilik yapan Tekirdağ Valisi’ni ziyaret ettik. Vali Aziz Yıldırım Bey ve Tekirdağ Kültür ve Turizm İl Müdürü Sayın Ahmet Hacıoğlu ile birçok TV kanalında yayınlanan Devri Alem Belgesel TV Programı http://www.devrialem.tv olarak belgesel söyleşi yaptık.
Gerek Vali ve gerekse Kültür Müdürü, Devri Alem kameralarına Tekirdağ ile ilgili önemli bilgiler verdiler. Vali Bey, Muş Malazgirt’in tarihi milli park olma süreci ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın katılımı ile ilk kez düzenlenen devlet töreni ve Malazgirt anma toplantıları hakkında önemli bilgiler verdi.
Kültür Müdürü Ahmet Hacıoğlu, Yavuz Sultan Selim Han’ın ilk kez vefatının 500. yıl dönümü anısına Tekirdağ’da anıldığını açıkladı.
Vali Bey ve Kültür Müdürü ile yaptığımız belgesel söyleşiyi, belgesel halinde ayrıntılı olarak önümüzdeki günlerde kamuoyun ile paylaşmak istiyoruz.
İlim Kültür Tarih Araştırmaları Merkezi İKTAV Belgesel Yayıncılık http://www.iktav.com olarak Tekirdağ ile ilgili hazırladığımız belgesel senaryo metninin bir bölümünü Gebze Gazetesi http://www.gebzegazetesi.com ve Gazete Gebze’de, Belgeselcinin Not Defteri köşesinde makale olarak sizlerle paylaşıyorum.***BEREKETLİ TOPRAKLARI, ZEYTİN BAHÇELERİ VE YEŞİL BAĞLARIYLA TEKİRDAĞGüneyinde Marmara Denizi, doğusunda İstanbul, kuzeyinde Kırklareli, batısında Edirne bulunan, yüzyıllar boyu farklı kültürleri ağırlayan Tekirdağ doğal güzellikleri, tarihsel değerleri ve hem Marmara hem de Karadeniz kıyılarındaki muhteşem plajlarıyla son dönemde tatilcilerin gözdesi…
Kültür tarihimizde önemli yere sahip Tekirdağ, Vatan Şairi Namık Kemal’in doğduğu şehir olarak bilinir. Yüzyıllar boyu Anadolu ve Yakın Doğu ile Avrupa arasındaki göç, istila, ticaret, kültür alışverişi gibi ilişkilerin merkezinde bulundu. Osmanlı Sarayı’nın mum ihtiyacını karşılayan kent, gerek geçmişte gerekse günümüzde İstanbul’un mandırası olma işlevini de üstlendi.KENT ADINI NEREDEN ALIYORKentin bilinen en eski adı “Bizanthe”dir. Kentin ismi 14’üncü yüzyılda Osmanlı egemenliğine girdikten sonra “Rodosto”dan “Rodosçuk”a dönüşür. 18’inci yüzyıldan sonra ise Bizans tekfurları nedeniyle verildiği öne sürülen “Tekfurdağı” diye adlandırılan kent, Cumhuriyet döneminde “Tekirdağ” ismini aldı.TEKİRDAĞ TARİHİTekirdağ’da insan yerleşimi ile ilgili en eski kalıntılara Karansıllı Köyü dolaylarındaki Yatak, Kuştepe ve Malkara yakınlarındaki Balıtepe adlı buluntu yerlerinde rastlanmıştır. Bunlar Alt Paleolitik Çağ’a ait aletlerin bulunduğu açık hava buluntu yerleridir. Tipolojik olarak bir milyon yıl ile 250 bin yıl önceleri arasına tarihlenebilirler. Tekirdağ’ın hemen doğusunda bulunan Menekşe Çatağı ise Kalkolitik Çağ’dan Helenistik Dönem’e kadar yerleşilmiş bir buluntu yeridir.
Osmanlılar tarafından 1357’de ele geçirilen kent, bir süre sonra tekrar Bizans yönetimine girer. Tekirdağ, kesin olarak 1453 yılında İstanbul’un fethiyle Osmanlı topraklarına katıldı.
Marmara Denizi’nin Trakya’ya geniş bir girintiyle sokulduğu kıyıda kurulu olan şehir, bereketli topraklarıyla yüzyıllar boyunca büyük bir yerleşim merkezi olmayı başardı. Zengin doğal güzellikleri, zeytin bahçeleri ve yeşil bağlarıyla Şarköy, bir doğa harikası olan Uçmakdere, muhteşem sahilleri ve plajlarıyla Kumbağ, Marmara Ereğlisi, Yeniçiftlik ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerini büyüleyen Çamlıköy tam bir turizm cennetidir.TEKİRDAĞ KÜLTÜRÜOldukça renkli ve zengin bir kültüre sahip olan Tekirdağ, hala özgünlüğünü koruyan köyleriyle, köy yaşantısını özleyenlere de hitap ediyor. Birbirinden leziz damak tatlarını içeren Tekirdağ mutfağı ise yörenin kültürel zenginliğinin güzel bir göstergesi.
Antik kaynaklarda “Tzolous” diye anılan Çorlu, ortaçağda Bizans’ın İstanbul – Avrupa arasındaki antik yollar üzerindeki kalelerinden biriydi. Kanuni Sultan Süleyman’ın 1521’de Mimar Acem Ali’ye yaptırdığı Süleymaniye Camisi’ni ağırlıyor. 1499 yılında yaptırılan Güzelce Hasan Bey Cami ile çağının büyük şairlerinden Ahmet-i Sarban’ın türbesinin bulunduğu ilçe görülmeye değer. Eski adı “Perinthos” olan Marmara Ereğlisi ise Antik bir yerleşim merkezi aynı zamanda. İlçede bulunan akropol, antik liman, kara ve deniz surları, çifte tonozlar gibi tarihi mekânlar büyük ilgi görüyor.
Tekirdağ’ın diğer bir şirin ilçesi ise; Muratlı. İlçenin adı Osmanlı Sultanı I. Murat’tan geliyor. Üzümü dillere destan olan Şarköy, görülmeye değer pek çok doğal güzelliğe ev sahipliği yapıyor.
Zahire Nazırı Ahmet Ağa tarafından 1830 yılında yaptırılan Eski Cami Ertuğrul Mahallesi’nde bulunuyor. 1553 yılında yaptırılan Rüstem Paşa Cami ise Mimar Sinan Caddesi üzerinde yer alıyor. Bu cami Mimar Sinan’ın eseridir. Mirliva Hüseyin Paşa Cami 1498 yılında Merkez ilçeye bağlı İnecik Köyü’nde. Bunlardan başka Taşoğlu Cami de önemli mimari eserler arasında yerini koruyor.
M.Ö. 4500 yılı buluntularından günümüze kadar ulaşan kültür varlıklarının sergilendiği Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi büyük ilgi görüyor. Müzede Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait mimari eserler, lahitler, mezar stelleri, sunak taşları, mil taşları ile Osmanlı dönemine ait kitabeler, çeşme ve mezar taşları sergileniyor.
Vatan Şairi Namık Kemal’in 1840 yılında doğduğu ev, yakın çevresindeki eski Tekirdağ evleri örnek alınarak yapılmış. Burada Namık Kemal ve onun hakkında yazılmış eserler de teşhir ediliyor.
Rakoczy Müzesini de gezmenizi tavsiye ederiz. Burası Erdel Prensi ve Macar Halk Kurtuluş Kahramanı II. Rakoczy’in anısına Macar hükümetince müze olarak düzenlenerek 1982 yılında ziyarete açıldı.
Tekirdağ’a gelmişken yöresel yemeklerden tatmadan ayrılmayın. Bulama, çeneçarpan çorbası, höşmerim, papaz mancası, şaraşura önemli yemekler arasında. Balık kebabının tadına bakmayı da unutmayın.
BELGESEL TADINDA GELİBOLU BOLAYIR DAN GAZİ SÜLEYMAN PAŞA VE NAMIK KEMAL MEZARINDAN CANLI HABER
https://www.facebook.com/share/v/RnC7nsGxFnmosuqY/?mibextid=WC7FNe
TARİH KÜLTÜR MEDENİYET VAKIFLAR ŞEHRİ VE ŞEHİTLER DİYARI ÇANAKKALE GELİBOLU DA İLİM KÜLTÜR TARİH ARAŞTIRMALARI MERKEZİ http://www.iktav.comi OLARAK ARAŞTIRMA YAPIP BELGESEL ÇEKİYORUZ
AN İTİBARİ İLE GELİBOLU BOLAYIR DA RUMELİ FATİHİ GAZİ SÜLEYMAN PAŞA VE TÜRBESİ VATAN ŞAŞRİ NAMIK KEMAL ANIT MEZARINDAN http://www.devrialem.tv ve http://www.gebzegazetesi.com CANLI YAYININDA GAZETEMİZ KURUCUSU VE TGRT BELGESEL TV DEVRİ ALEM PROGRAMI YÖNETNENİ http://www.ismailkahraman.net BİLGİ VERİYOR
SOSYAL MEDYA PAYLAŞIMIM
https://www.facebook.com/share/p/kzTy1T98xbPv5gpG/?mibextid=WC7FNe
BELGESEL TADINDA GELİBOLU SÜLEYMAN PAŞA ANITINDAN CANLI YAYIN
TARİH KÜLTÜR MEDENİYET VAKIFLAR ŞEHRİ VE ŞEHİTLER DİYARI ÇANAKKALE GELİBOLU DA İLİM KÜLTÜR TARİH ARAŞTIRMALARI MERKEZİ http://www.iktav.comi OLARAK ARAŞTIRMA YAPIP BELGESEL ÇEKİYORUZ
https://www.facebook.com/share/p/Yow71Hazi8BjEH8R/?mibextid=WC7FNe
AN İTİBARİ İLE KOCAELİNİN İLK SANCAK BEYİ RUMELİ FATİ GAZİ SÜLEYMAN PAŞANIN GELİBOLUDAKİ ANITINDAN http://www.devrialem.tv ve http://www.gebzegazetesi.com CANLI YAYININDA GAZETEMİZ KURUCUSU VE TGRT BELGESEL TV DEVRİ ALEM PROGRAMI YÖNETNENİ http://www.ismailkahraman.net BİLGİ VERİYOR
https://www.facebook.com/share/v/Bcy5pbFhuyfHujjr/?mibextid=WC7FNe
BELGESEL TADINDA GELİBOLU MEVLEVİ HANESİNDEN CANLI HABER
TARİH KÜLTÜR MEDENİYET VAKIFLAR ŞEHRİ VE ŞEHİTLER DİYARI ÇANAKKALE GELİBOLU DA İLİM KÜLTÜR TARİH ARAŞTIRMALARI MERKEZİ http://www.iktav.comi OLARAK ARAŞTIRMA YAPIP BELGESEL ÇEKİYORUZ
https://www.facebook.com/share/p/EvNM8Bf5FfxfoFVG/?mibextid=WC7FNe
AN İTİBARİ İLE GELİBOLUNUN ANIT VAKIF ESERİ OLAN MEVLEVİ HANEDEN http://www.devrialem.tv ve http://www.gebzegazetesi.com CANLI YAYININDA GAZETEMİZ KURUCUSU VE TGRT BELGESEL TV DEVRİ ALEM PROGRAMI YÖNETNENİ http://www.ismailkahraman.net BİLGİ VERİYOR
https://www.facebook.com/share/v/nfsZRErm4rKLBSgu/?mibextid=WC7FNe
BELGESEL TADINDA GELİBOLU HAMZA KOYDAN CANLI HABER
TARİH KÜLTÜR MEDENİYET VAKIFLAR ŞEHRİ VE ŞEHİTLER DİYARI ÇANAKKALE GELİBOLU DA İLİM KÜLTÜR TARİH ARAŞTIRMALARI MERKEZİ http://www.iktav.comi OLARAK ARAŞTIRMA YAPIP BELGESEL ÇEKİYORUZ
https://www.facebook.com/share/p/Ectw2pYdJR4VY5fu/?mibextid=WC7FNe
AN İTİBARİ İLE GELİBOLUNUN TARİHİ BÖLGESİ HAMZA KOY NANAZGAH BARAKLI DEDE SARUCA PAŞA TÜRBELERİNDEN http://www.devrialem.tv ve http://www.gebzegazetesi.com CANLI YAYININDA GAZETEMİZ KURUCUSU VE TGRT BELGESEL TV DEVRİ ALEM PROGRAMI YÖNETNENİ http://www.ismailkahraman.net BİLGİ VERİYOR
https://www.facebook.com/share/v/nFSoTVoTiJByGTnt/?mibextid=WC7FNe
GELİBOLUNUN CANLI ŞAHİTLERİ İLE BELGESEL SÖYLEŞİ
AN İTİBARİ İLE TARİH KÜLTÜR MEDENİYET VAKIFLAR VE ŞEHİTLER DİYARI ÇANAKKALE GELİBOLU DA EĞİTİMCİ YAZAR AHMET TUNA http://www.devrialem.tv ve http://www.gebzegazetesi.com CANLI YAYININDA ÇANAKKALE ŞEHİDİ GİRESUNLU ŞEHİT TORUNU İDİRİS İN HAYAT HİKAYESİ VE BALKAN SAVAŞINDA ŞEHİT OLAN RİZE VE TRABZONLULAR İLE İLGİLİ BİLGİ VERİYOR
https://www.facebook.com/share/v/ReCTuPTFuTUCpWuY/?mibextid=WC7FNe
https://www.facebook.com/share/p/oQsd2vomvGgVHvG6/?mibextid=WC7FNe
ÇANAKKALE SAVAŞLARI ŞEHİTLİK ABİDESİNDEN ŞEHİTLİĞİNDEN CANLI HABER
TARİH KÜLTÜR MEDENİYET VAKIFLAR ŞEHRİ VE ŞEHİTLER DİYARI ÇANAKKALE GELİBOLU DA İLİM KÜLTÜR TARİH ARAŞTIRMALARI MERKEZİ http://www.iktav.comi OLARAK ARAŞTIRMA YAPIP BELGESEL ÇEKİYORUZ
https://www.facebook.com/share/p/wBwbX5HsjtATJKT3/?mibextid=WC7FNe
AN İTİBARİ İLE GELİBOLU ÇANAKKALE SAVAŞLARI ŞEHİTLİK ABİDESİNDEN http://www.devrialem.tv ve http://www.gebzegazetesi.com CANLI YAYININDA GAZETEMİZ KURUCUSU VE TGRT BELGESEL TV DEVRİ ALEM PROGRAMI YÖNETNENİ http://www.ismailkahraman.net BİLGİ VERİYOR
BELGESEL TADINDA TİROYA ANTİK KENTİ VE MÜZESİNDEN BELGESEL TADINDA CANLI HABER
TARİH KÜLTÜR MEDENİYET VAKIFLAR ŞEHRİ TİROYA ANTİK KENTİ VE ŞEHİTLER DİYARI ÇANAKKALEDE İLİM KÜLTÜR TARİH ARAŞTIRMALARI MERKEZİ http://www.iktav.comi OLARAK ARAŞTIRMA YAPIP BELGESEL ÇEKİYORUZ
https://www.facebook.com/share/p/TmvN9LZWsD1YDpsA/?mibextid=WC7FNe
AN İTİBARİ İLE TİROYA SAVAŞLARININ YAPILDIĞI ÇANAKKALE TUROVA ATININ BULUNDUĞU BÖLGEDEN http://www.devrialem.tv ve http://www.gebzegazetesi.com CANLI YAYININDA GAZETEMİZ KURUCUSU VE TGRT BELGESEL TV DEVRİ ALEM PROGRAMI YÖNETNENİ http://www.ismailkahraman.net BİLGİ VERİYOR
TİROYA ANTİK KRNTİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA
Troya, dünyadaki en ünlü antik kentlerden birisidir. Troya’da görülen 9 katman, kesintisiz olarak 3000 yıldan fazla bir zamanı göstermekte ve Anadolu, Ege ve Balkanların buluştuğu bu benzersiz coğrafyada yerleşmiş olan uygarlıkları izlememizi sağlamaktadır. Troya’daki en erken yerleşim katı M.Ö. 3000-2500 ile erken Tunç Çağı’na tarihlenmektedir, daha sonra sürekli yerleşim gören Troya katmanları M.Ö. 85 – M.S. 8. yüzyıla tarihlenen Roma Dönemi ile sona ermektedir.
Troya, bulunduğu coğrafi konum nedeniyle burada hüküm süren uygarlıkların diğer bölgelerle ticari ve kültürel bağlantıları açısından daima çok önemli bir rol üstlenmiştir. Troya ayrıca gösterdiği kesintisiz katmanlaşma ile Avrupa ve Ege’deki diğer arkeolojik alanlar için referans görevi görmektedir. İlk olarak 1871’de Heinrich Schliemann, daha sonra W. Dörpfeld, C.W Blegen tarafından kazılmış olan bu görkemli arkeolojik şehirde kazılar halen sürdürülmektedir.(kaynak. https://muze.gov.tr/muze-detay?SectionId=TRV01&DistId=TRV)
TİROYA MÜZESİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA
Troya Müzesi, Çanakkale İli, Merkez İlçesi’ne bağlı Tevfikiye Köyü sınırları içinde yer alan, UNESCO’nun 1998 yılında Dünya Kültür Mirası Listesi’ne aldığı, Troya Antik Kenti girişinde yer almaktadır. 3.000 m2 sergi salonu, 11.200 m2 kapalı alana sahiptir. İnşasına 2013 yılında başlanılmış, 2015 yılında duran çalışmalara 2017 yılından bu yana devam edilmiş ve 2018 yılı Ekim ayında açılmıştır.
Müze ziyareti rampadan inerken başlamaktadır. Rampanın duvarlarında bulunan nişlerde Troya’nın farklı katmanları; mezar taşları, büyük boy heykeller, sahne canlandırmaları ve büyük boy fotoğraflarla anlatılmaktadır. Müzenin giriş alanı olan, Troas ve çevresini konu alan sirkülasyon bandında ise devam eden sergi katları öncesinde ziyaretçiye bir oryantasyon sağlamak amacıyla arkeoloji bilimi; arkeolojik ve arkeometrik tarihleme yöntemleri, “neolitik, kalkolitik, tunç çağı, demir çağı, höyük, restorasyon, konservasyon” gibi terimler şemalar, çizimler, metinler ve interaktif yöntemlerle aktarılmaktadır.
Eserler taş (mermer), heykel, lahit, yazıt, sunak, mil taşı, paleolitik balta ve kesiciler vb., pişmiş toprak seramikler, metal kaplar; altınlar, silahlar, sikkeler, kemik obje ve aletler, cam bilezikler, süs eşyaları, bardak, koku şişeleri, gözyaşı şişelerinden vb. oluşmaktadır. Müze bahçesinde, peyzaj ile birlikte taş eserler de, lahit, sütun, steller, sütun başlıkları vb. bütünlük oluşturacak şekilde sergilenmektedir.
Müzede ayrıca görsel grafik tasarımlarla birlikte diorama (anın veya hikâyenin ışık oyunlarının da yardımıyla üç boyutlu olarak modellenmesi) dokunmatik ekran ve animasyonlarla sergi ile anlatımları yapılmaktadır
“Çanakkale Arkeoloji Müzesi” içindeki tüm eserler taşınmış olup “Troya Müzesi” olarak; 18.03.2019 tarihinde Resmi olarak açılmıştır. Eski Binası Artık kapalıdır. “Çanakkale Müze Müdürlüğü” bu yeni adresinde hizmet vermektedir.
ÇANAKKALE GEYİKLİ DE KARŞILAŞTIĞIM GEBZEDEN DEĞERLİ ARKADAŞIM NASRETTİN BAVAŞ İLE BELGESEL TADINDA http://www.devrialem.tv ve http://www.gebzegazetesi.com CANLI YAYIN DA SÖYLEŞİ YAPTIK
İLGİ ALAKA VE MİSAFİRPERVERLİĞİNDEN DOLAYI VEFALI DOST NASRETTİN BEYE SONSUZ TEŞEKKÜRLER
https://www.facebook.com/share/v/aeu6J3Ny5UGfAUe9/?mibextid=WC7FNe
Çanakkale Geyikli Tarihi ve Geyikli Baba Hakkında Bilinmeyenler
Geyikli tarihi birçok kültürün özelliklerini taşıyan izlerle doludur. Etkisi altında kaldığı Mısır mimari özelliklerde da beldede görülebilmektedir.
Çanakkale Geyikli tarihi Osmanlı Dönemi’nin ilk zamanlarına kadar uzanan bir süreci ifade etmektedir. Geçmiş dönemde özellikle fetih zamanlarında askerlere moral verilen bir alan olduğu bilinmektedir. Geyikli Baba ise bölgenin kurucusudur.
Geyikli Baba Kimdir?
Geyikli Baba Geyikli’nin kurucusu olan kişi olarak bilinmektedir. Bugün kabri Ezine’de Kemallı Köyü’nde yer alan Geyikli Baba, 1275-1350 yılları arasında yaşamıştır. Osmanlı Dönemi’nde bu tarih Orhan Gazi zamanına denk gelmektedir.
Bursa’da büyük bir ağaç diktiği ve birçok askeri talebe yetiştirdiği bilinenler arasındadır. Bazı rivayetlere göre bu ağaç Geyikli’ye sonradan taşıtılmıştır.
Geyikli Baba hakkında birçok eski Osmanlı kaynağında bahsedildiği bilinmektedir. Tacüt Tevarihi/ Şakayık-ı Numaniyesi/ Kamusul Alam, Kitabı Bahariye kaynakları bunlardandır.
Geyikli tarihinde Geyikli Baba ile ilgili rivayetler savaş dönemlerine odaklanmaktadır. Bir boz geyik üzerinde savaşa öğrencileriyle girdiği ve korkutucu etki yaptığı bilinmektedir.
Geyikli Baba’yla ilgili bilinen başka bir rivayet de Bizanslıların yenilmesinden sonra kurduğu dergâhtır. Kemallı Köyü’ne yakın bir yerde makamı olan kişinin Geyikli Baba dergâhından biri olduğu düşünülmektedir.
Çanakkale Geyikli beldesinin Ezine’ye bağlı bir yer olarak 1530 tarihinde belde olduğu, bugüne kadar varlığını sürdürdüğü bilinmektedir. Mimari açıdan bir değerlendirme yapıldığında erken dönem Osmanlı yerleşimlerinin etkilerini barındırmaktadır. Hamamlar ve taş evler bunun göstergesi olarak dikkat çekmektedir.(Kaynak. https://www.geyikliotelleri.com/geyikli-tarihi-ve…/)
ÇANAKKALE BOZCAADA DA VAKIF ESERLERİ TARİHİ BELGESEL TADINDA CANLI HABER DE
TARİH KÜLTÜR MEDENİYET VAKIFLAR ŞEHRİ VE ŞEHİTLER DİYARI ÇANAKKALE BOZCAADA DA İLİM KÜLTÜR TARİH ARAŞTIRMALARI MERKEZİ http://www.iktav.comi OLARAK ARAŞTIRMA YAPIP BELGESEL ÇEKİYORUZ
AN İTİBARİ İLE TÜRKİYENİN ÜÇÜNCÜ NÜYÜK ADASI BOZCAADA BELGESEL ÇEKİMLERİMİZİ TAMAMLADIKTAN SONRA DÖNÜŞ YOLUN DAN http://www.devrialem.tv ve http://www.gebzegazetesi.com CANLI YAYININDA GAZETEMİZ KURUCUSU VE TGRT BELGESEL TV DEVRİ ALEM PROGRAMI YÖNETNENİ http://www.ismailkahraman.net BİLGİ VERİYOR
BOZCAADA YA GİDİŞ YOLUNDAN CANLI HABER
BOZCAADA DÖNÜŞ YOLUNDAN CANLI HABER
https://www.facebook.com/share/v/KeRnLVw7SdPweuwq/?mibextid=WC7FNe
TEŞEKKÜRLER
Bozcaada da belgesel çekimlerimizde bizlere rehberlik yapan Köprülü Mehmet paşa camii VAKFI imam hatibi ve Bozcaada şehir tarihi müzeci kurucusuna sonsuz teşekkür ederiz
https://www.facebook.com/share/p/pdP42UJDRxa7xJkh/?mibextid=WC7FNe
BOZCAADA İLE İLGİLİ TÜRKİYE DİYANET VAKFI İSLAM ANSİKLOPEDİSİNDE YER ALAN BİLGİ
Çanakkale Boğazı’na hâkim bir mevkide yer alan Bozcaada, tarih boyunca devamlı olarak boğazın her iki yakasına sahip olan milletlerin elinde bulunmuştur. Adanın Türk devrinden önceki adı Tenedos’tur. Türkçe ismin ne zaman ve ne sebeple verildiği bugüne kadar açıklanmamıştır. Yalnız Pîrî Reis eserinde adada bugün Göztepe denilen yüksek sivri bir boz tepe bulunduğunu, bunun üzerinden denizin 40 mil mesafesinin kontrol edilebildiğini, aynı şekilde denizden de o mesafe içinde gemilerin adanın alâmeti olan boz tepeyi farkedebildiklerini ifade etmektedir ki Türk denizcileri tarafından buraya “Boz ada” veya “Bozca ada” denmesi bu sebebe dayanmaktadır.
Pîrî Reis, bugün dahi poyraz havalarda küçük gemilerin sığındıkları Poyraz Limanı’ndan da bahsetmekte ve o zaman buranın adının Yardım Limanı olduğunu, poyraz havalarda buraya ancak küçük gemilerin sığınabildiklerini belirtmektedir. Ege adaları hakkında küçük bir eser yazmış olan Bernard Randolph Türkler’in buraya “Boş adası” dediklerini kaydetmektedir ki bu şekil Bozcaada veya Bozada isminin yanlış anlaşılmasından ileri gelmiş olabilir.
Bozcaada ismi ile ilgili diğer bir söyleyiş tarzı da “Bohça ada” şeklindedir. Adadaki Alaybey Camii hazîresinde bulunan hicrî 1250 ve 1272 tarihli iki mezar kitâbesiyle Aburga Ahmed Dede Mezarlığı’nda bulunan diğer bir mezar kitâbesi üzerinde ada Bohçaada şeklinde geçmektedir. İlk bakışta, kitâbeyi yazan sanatkârın hatasının diğer iki kitâbede de tekrar edildiği gibi bir kanaat uyanmakta ise de XVIII. yüzyıl yazarlarından İnciciyan’ın da adaya halk arasında Bohçaada dendiğini ifade etmesi, Bohçaada isminin Bozcaada ile beraber kullanıldığını göstermektedir. Ancak bugün halk adaya Bozada veya Bozcaada demektedir.
Türkler’in ada ile ilgilenmeleri XIV. yüzyıl başlarında olmuştur. Meşhur denizci Aydınoğlu Umur Bey İzmir’i fethettikten sonra 1328 veya 1329 yılında sekiz gemi ile Bizans’a tâbi olan Bozcaada’ya gelip burasını yağma etti. Bu olaydan sonra XV. yüzyıla kadar Türkler’in herhangi bir şekilde ada ile temasları olmadı. XIV. yüzyılın ikinci yarısında boğazın her iki sahiline Osmanlı Türkleri yerleşince Bozcaada ayrı bir önem kazandı. Ada Bizans’ın elinde olmasına rağmen Venedik ve Ceneviz gibi denizci devletler ticaretlerini emniyet altına almak için birbirleriyle rekabete girdiler. Venedikliler, Bizans imparatoru ile aralarında cereyan eden uzun müzakerelerden sonra 1377’de Bozcaada’yı işgal etme müsaadesini aldılar, fakat bu durum iki denizci devlet arasında savaşa sebep oldu. Bu savaş her iki devletin doğudaki ticaret ve menfaatini büyük ölçüde zarara uğrattı. Savaş 1381’de Savua (Savoy) Dukalığı’nın başşehri Turin’de (Torino) yapılan antlaşma ile sona erdi. Buna göre adadaki kalenin surları yıktırıldığı gibi ada Venedik tarafından tahliye edildi; Venedikliler Bozcaada ahalisini Girit’teki Kandiye şehri dışında teşkil ettikleri bir mahalleye naklettiler. Bozcaada bundan sonra uzun sayılacak bir müddet boş bir ada olarak kaldı. Bu durum Osmanlılar’ın denizde gittikçe kuvvetlenmelerine sebep oldu. 1403 yılında Timur’un yanına gitmekte olan meşhur İspanyol seyyahı Clavijo adanın boş olduğunu ve adada harap bir kale bulunduğunu yazmaktadır. 1435-1439 yılları arasında seyahat eden İspanyol Pero Tafur da adanın boş ve ihmal edilmiş bir durumda olduğunu belirtmektedir.
Bozcaada ile Osmanlı Türkleri’nin yakından ilgilenmeleri Fâtih Sultan Mehmed devrinde başlar. Bu devirde Osmanlı donanması Akdeniz’e sefere çıkarken adaya uğrayarak buradan ikmal yapmakta idi. Bu bakımdan ada fiilî bir durumda olmamakla beraber Fâtih Sultan Mehmed devrinde Osmanlı idaresine girmiştir. Adanın Osmanlı idaresine geçişi hakkında Âşıkpaşazâde, Tursun Bey, Neşrî ve Oruç b. Âdil gibi o dönemin Osmanlı tarihçileri bilgi vermemektedirler. Dukas 1455 yıllarına ait olaylardan bahsederken Limni, İmroz ve diğer adaların Osmanlı hâkimiyeti altında olduğunu kaydetmektedir ki bundan Bozcaada’nın da Osmanlı hâkimiyetinde olduğu düşünülebilir. Ancak Venedik ile süren uzun savaş devresinde (1463-1479) Bozcaada ve civar adalar bir aralık Venedik ve müttefikleri tarafından boğazı ve Osmanlı donanmasını kontrol için kullanıldı. Limni adasında üslenmiş olan Venedik donanmasının Midilli’ye karşı bir harekâta geçeceğini öğrenen Osmanlı Devleti Kaptanıderyâ Mahmud Paşa emrinde bir donanma göndererek Bozcaada’yı zaptettirdi. Adanın boğaz emniyeti için arzettiği önemden dolayı müstahkem bir hale getirilmesine karar verildi. 1479’da adada bir kale yapılması kararlaştırıldığı gibi burada oturmak isteyenlerin tekâlîf-i dîvâniyyeden muaf tutulmaları da kararlaştırıldı. XVI. yüzyıl ortalarında burada bir garnizon ve küçük bir hıristiyan cemaatin mevcut olduğu görülmektedir.
Girit savaşları dolayısıyla Venedik ile yapılan mücadele sırasında ada, muhafızı Vezir Abaza Ahmed Paşa’nın tedbirsiz davranması yüzünden muhasaranın daha dokuzuncu gününde Venedik’in eline geçti (21 Ramazan 1066 / 13 Temmuz 1656). Fakat Venedikliler adayı bir yıl bile muhafaza edemediler. Köprülü Mehmed Paşa’nın sadârete getirilmesiyle birlikte Osmanlı Devleti Bozcaada’nın geri alınması için derhal harekete geçti. Kurd Paşa emrinde 5000 kişilik bir kuvvet 25 Ağustos 1657’de adanın Değirmendere arkasında Kemerderesi mevkiinde karaya çıkarıldı; Gözcü tepesi (Göztepe) üzerinde metrisler açıldıktan sonra kale kuşatıldı. Venedikliler muhasaranın altıncı gününde kale duvarlarını lağım ile atıp otuz altı veya kırk yedi topu birkaç gün faaliyetten alıkoyacak şekilde çiviledikten sonra ada halkının erzak ve mallarını alarak 30 Ağustos 1657’de adayı terkettiler. Sadrazam Köprülü Mehmed Paşa Bozcaada’ya gelerek kalenin yıkılmış ve tahrip edilmiş yerlerini tamir ettirdi; ayrıca kasabayı imar ettirdiği gibi ibadet yerlerini de onarttı. Bu arada kendi adıyla anılan camiyi de inşa ettirdi.
Bozcaada, 5 Temmuz 1697’de Kaptanıderyâ Mezemorta Hüseyin Paşa’nın Venedik Amirali A. Molino idaresindeki Venedik donanmasına karşı kazanılan deniz savaşına da sahne olmuştur. XVIII. yüzyıl başlarında Mora Seferi ile başlayan Osmanlı-Venedik savaşında da Bozcaada ve Limni önlerinde Venedik donanması başarısızlığa uğratılmıştır.
XIX. yüzyılda Boğazlar meselesinin milletlerarası siyasette gittikçe önem kazanması, Bozcaada’nın stratejisini arttırmıştır. 1807 yılında Osmanlı Devleti nezdinde bazı diplomatik baskılar yapmak üzere adaya bir İngiliz donanması gönderilmiş, onlarla birlikte hareket eden Rus donanması da Akdeniz’e gelerek Bozcaada önünde demirlemişti. Boğazı kontrol altına alan bu Rus donanmasına karşı Kaptanıderyâ Seyyid Ali Paşa görevlendirildi. Meydana gelen savaş kesin bir sonuç vermemiş, ancak adanın çok iyi tahkim edilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Nitekim Bozcaada II. Mahmud devrinde yeniden tahkim edilmiştir. Hatta Bozcaada muhafızlığı tesis edilerek buraya paşa unvanına sahip kumandanlar gönderilmiştir.
Bozcaada 1912’de Rumlar’ın eline geçti. I. Dünya Savaşı’ndan sonra Sevr Antlaşması’nın 84. maddesiyle Yunanistan’a bırakıldı. Bunu takip eden yıllarda memleketin diğer yerleri gibi tehlikeli ve endişeli günler yaşadı ve nihayet 20 Eylül 1923’te kurtarıldı. Bu tarih bugün adanın kurtuluş günü olarak kutlanmakta ve bunun hâtırasına adada mütevazi bir anıt yer almaktadır.
Bozcaada’da tek yerleşim merkezi adanın kuzeydoğu kıyısında kurulmuş olan kasabadır. Kanûnî devrine ait bir tahrir defterinde (BA, TD, nr. 434, s. 40-41) adada altmış üç hıristiyan, on sekiz müslüman hânesi olduğu görülmektedir. III. Mehmed devrine ait diğer bir tahrir defterinde ise (BA, TD, nr. 702, s. 98-101) Bozcaada’nın padişah haslarından olduğu, adada beş küçük mahallede 242 hıristiyan, elli beş müslüman hânesinin bulunduğu belirtilmektedir. Dr. Covels adadaki Rumlar’ın kasabanın kuzeydoğu ucunda oturduklarını ve kiliseleri olmadığını söylerken Pococke adada 200 Rum ve 300 Türk ailesi bulunduğunu kaydetmektedir. Onun zamanında adada Rumlar’ın bir kilisesi vardı ve Türkler’le müslümanlar kale içinde oturuyorlardı. XVIII. yüzyılda adada yahudilerin de bulunduğu ve Rumlar’la birlikte kuzeydoğu yönünde olan kasabada oturdukları tesbit edilmiştir. Bu devirde adanın su ihtiyacı yağmur suları ile gideriliyor, kurak dönemlerde ise karşı yakadan getiriliyordu. İnciciyan o zaman ada nüfusunun 5000 olduğunu kaydetmektedir. Ada bir kale dizdarı ve kadı tarafından yönetiliyordu. Öte yandan çeşitli ülkelerden deniz yoluyla Osmanlı Devleti’ne gelen yabancı elçiler buradan Osmanlı çektirileriyle İstanbul’a götürülüyorlardı.
Bozcaada Osmanlı idare sisteminde, kaptan-ı deryâya ait olan Kaptanpaşa eyaletine bağlı idi. XIX. yüzyıl sonlarında ise Cezâyir-i Bahr-i Sefîd (Akdeniz adaları) eyaletinde Midilli sancağına bağlı bir kaymakamlık olarak teşkilâtlandırılmıştı. Adada kaymakamlık ve belediye daireleri dışında bidâyet mahkemesi, Ziraat Bankası şubesi, Düyûn-ı Umûmiyye Dairesi, Kale-i Şâhâne zâbitanı, Evkaf Komisyonu gibi kuruluşlar vardı. Bu dönemde ada bir sürgün yeri olarak da kullanılmıştır. Adada su yetersizliği sebebiyle idarecilerin de yardımı ile halk arasında bir komisyon kurulmuş, bu şekilde Anadolu yakasından demir borularla getirtilen su sayesinde adanın su ihtiyacı bir ölçüde giderilmişti.
XIX. yüzyıl sonlarında adanın nüfusu 3667 kişi olup bunun 1214’ü Türk ve müslümandı. Nüfus sonraki yıllarda bir azalma göstermiş, 1927’de yapılan Cumhuriyet döneminin ilk nüfus sayımında 1631 olarak tesbit edilmiş, bu sayı pek az çıkış ve inişler göstererek ilk defa 1965 yılında 2000 sayısını aşabilmiştir. Bu tarihte 2141 olan nüfus (bunun 600’ü Rum, kalanı Türk), bu yıldan sonra yeniden azalarak 1970’te 2031’e, 1980’de 1722’ye kadar düşmüş, 1985’te ise 2030’a yükselip 1990’da yeniden 1903’e düşmüştür. Adanın yüzölçümü 36 km2 olup Türkiye’nin üçüncü büyük adasıdır.
Cumhuriyet döneminde ada iktisadî yönden hayli gelişmiştir. Bölgenin en önemli gelir kaynağı üzüm ve buna bağlı olarak şarap üretimidir. Ada son zamanlarda sosyal yönden de gelişmiş, turizm açısından olduğu gibi tesis yönünden de ilerlemeler olmuştur. Son olarak da elektriği ulusal sisteme bağlanmıştır.
Bozcaada’da Fâtih döneminden itibaren birçok tarihî eser inşa edilmiştir. Bunlardan Bozcaada Kalesi Fâtih zamanında yapılmış, ancak daha sonra yapılan tamirat ve ilâvelerle ilk şeklini kaybetmiştir. Köprülü Mehmed Paşa’nın sadâreti zamanında bir aralık Venedikliler’in eline geçen ada geri alınınca kalesi büyük çapta tamir edilmiş ve genişletilmiştir. Randolph kalenin dikdörtgen şeklinde olup yirmi topu bulunduğunu ve Türkler’in de kale içinde oturduğunu kaydediyor. Daha sonra da birçok defa tamir gören kale II. Mahmud tarafından 1231 (1816) yılında âdeta yeniden yaptırılmış ve bugüne kadar gelmiştir. II. Mahmud zamanında yapılan tamiratta kale kapısı üzerine, “Yaptı bu kal‘a-i mansûreyi Sultan Mahmûd / Hak Teâlâ ede a‘dâsın her dem makhûr / Ayniyâ düştü dedim mısra‘ târîhi metîn / Oldu Bozcaada’nın kal‘a vü şehri ma‘mûr” kıtası konmuştur. Kale dışında Bozcaada muhafızı Hâfız Ali Paşa tarafından 1827’de yaptırılan tabya da önemlidir. 1311 (1893) tarihli Cezâyir-i Bahr-i Sefîd Salnâmesi’ne göre adada üç cami, bir tekke, bir medrese, bir rüşdiye ve birkaç ilk mektep bulunmakta idi (s. 297). Bunlardan Köprülü Mehmed Camii ile Alaybey Camii halen ayaktadır. Ayrıca adada iki hamam ile meşhur kimselere ait pek çok mezar yer almaktadır.(Kaynak https://islamansiklopedisi.org.tr/bozcaada)
ÇANAKKALE İÇİNDE AYNALI ÇARŞIDAN CANLI HABER
TARİH KÜLTÜR MEDENİYET VAKIFLAR ŞEHRİ VE ŞEHİTLER DİYARI ÇANAKKALE İÇİNDE AYNALI ÇARŞI ÖNÜNDEN İLİM KÜLTÜR TARİH ARAŞTIRMALARI MERKEZİ http://www.iktav.comi OLARAK ARAŞTIRMA YAPIP BELGESEL ÇEKİYORUZ
ÇANAKKALE SAVAŞLARINDA TĞRKÜLERE KINU OLAN AYNALI ÇARŞIDAN http://www.devrialem.tv ve http://www.gebzegazetesi.com CANLI YAYININDA GAZETEMİZ KURUCUSU VE TGRT BELGESEL TV DEVRİ ALEM PROGRAMI YÖNETNENİ http://www.ismailkahraman.net BİLGİ VERİYOR
https://www.facebook.com/share/v/CWpnJZkFRhwuc4m1/?mibextid=WC7FNe
ÇANAKKALE İÇİNDE FATİH VAKFI CAMİSİN DEN CANLI HABER
TARİH KÜLTÜR MEDENİYET VAKIFLAR ŞEHRİ VE ŞEHİTLER DİYARI ÇANAKKALE İÇİNDE FATİH VAKFI CAMİSİNDEN İLİM KÜLTÜR TARİH ARAŞTIRMALARI MERKEZİ http://www.iktav.comi OLARAK ARAŞTIRMA YAPIP BELGESEL ÇEKİYORUZ
ÇANAKKALE İÇİNDE TARİHİ FATİH VAKFI KÜLLİYESİ CAMİSİNDEN http://www.devrialem.tv ve http://www.gebzegazetesi.com CANLI YAYININDA GAZETEMİZ KURUCUSU VE TGRT BELGESEL TV DEVRİ ALEM PROGRAMI YÖNETNENİ http://www.ismailkahraman.net BİLGİ VERİYOR
https://www.facebook.com/share/v/LSxR79dNEXLNGojw/?mibextid=WC7FNe
ÇANAKKALE DENİZ MÜZESİ VE ÇİMENLİK KALEDEN CANLI HABER
ÇANAKKALE İÇİNDE DENİZ MÜZESİ FATİH VAKFI ÇİMENLİK KALE DEN CANLI HABER
TARİH KÜLTÜR MEDENİYET VAKIFLAR ŞEHRİ VE ŞEHİTLER DİYARI ÇANAKKALE İÇİNDE DENİZ ÖÜZESİ İÇİNDEKİ FATİH VAKFI ÇİMENLİK KALEDEN İLİM KÜLTÜR TARİH ARAŞTIRMALARI MERKEZİ http://www.iktav.comi OLARAK ARAŞTIRMA YAPIP BELGESEL ÇEKİYORUZ
ÇANAKKALE İÇİNDE DENİZ MÜZESİ VE TARİHİ FATİH VAKFI ÇİMENLİK KALEDEN http://www.devrialem.tv ve http://www.gebzegazetesi.com CANLI YAYININDA GAZETEMİZ KURUCUSU VE TGRT BELGESEL TV DEVRİ ALEM PROGRAMI YÖNETNENİ http://www.ismailkahraman.net BİLGİ VERİYOR
https://www.facebook.com/share/v/LZ8HgPPo8nFz2as7/?mibextid=WC7FNe
ÇANAKKALE İÇİNDE ANADOLU MECİDYE TABYALARI
MÜZESİNDEN CANLI HABER
TARİH KÜLTÜR MEDENİYET VAKIFLAR ŞEHRİ VE ŞEHİTLER DİYARI ÇANAKKALE İÇİNDE DENİZ ÖÜZESİ İÇİNDEKİ KÜLTÜR FESTİVALİ DE DÜZENLENEN ANADOLU MECİDYE TABYALARIN DA İLİM KÜLTÜR TARİH ARAŞTIRMALARI MERKEZİ http://www.iktav.comi OLARAK ARAŞTIRMA YAPIP BELGESEL ÇEKİYORUZ
ÇANAKKALE SAVAŞLARINDA ÖNEMLİ GÖREV ĞÖREN ANADOLU MECLDYE TABYALARI VE ÇANAKKALE MÜZESİNDEN http://www.devrialem.tv ve http://www.gebzegazetesi.com CANLI YAYININDA GAZETEMİZ KURUCUSU VE TGRT BELGESEL TV DEVRİ ALEM PROGRAMI YÖNETNENİ http://www.ismailkahraman.net BİLGİ VERİYOR
https://www.facebook.com/share/v/LZ8HgPPo8nFz2as7/?mibextid=WC7FNe
BELGESEL TADINDA ÇANAKKALE YENİCE KALKIMDA CANLI YAYIN
Devri alem belgesel tv programları çekmek üzere Anadolu yollarında Çanakkale YENİCE ilçesi Kazdağları eteğindeki Kalkım beldesinde belgesel çekimlerimize bizleri buraya yönlendirip rehberlik yapan 40 yıllık gazeteci arkadaşım İpsala yeni gazeteni. Sahibi Kalkımlı Mudtafa Yılmaz beye teşekkür ederek başlıyoruz
KALKIMDA BELGESEL ÇEKİMLERİ İLE İLGİLİ GEBZE GAZETESİNDE YAYINLANAN CANLI HABERLER
ÇANAKKALE YENİCE TARİHİ KALKIM BELDESİN DE http://www.devrialem.tv ve http://www.gebzegazetesi.com CANLI YAYININ DA ÇANAKKALE SAVAŞLARI GAZİSİ BİLGİ VERİYOR
Çanakkale savaşları gazisi Havanlı Seyit onbaşının silah arkadaşı Kalkım bağlı köyünden merhum Mehmet özkavaklı nın torunu Ramazan (Mehmet ) özkavaklı canlı yayında dedesi ile ilgili bilgi veriyor
https://www.facebook.com/share/v/4kb8wmJnUPN9Pyvf/?mibextid=WC7FNe
ÇANAKKALE YENİCE TARİHİ KALKIM BELDESİ PAZARINDA http://www.devrialem.tv ve http://www.gebzegazetesi.com CANLI YAYININ DA PAZAR ESNAFI İSMAİL ŞEN CANLI YAYINDA BİLGİ VERİYOR
https://www.facebook.com/share/v/2dTHrxnVL2MH7myk/?mibextid=WC7FNe
SOSYAL MEDYA. PAYLAŞIMIM
https://www.facebook.com/share/p/AHMyskG44XdHNGzY/?mibextid=WC7FNe
ÇANAKKALE YENİCE KALKIM BELDESİ TARİHİ
Anadolu’nun en eski uygarlığına sahip olan bu yörenin tarihi yaklaşık olarak M.Ö 3000 yıllarına rastlamaktadır. Uzun süre Truva uygarlığına bağlı olarak kalmış, Kaz Dağının eteklerine kurulmuştur. Truva savaşının önemli kişilerinden Truva Kralı Pran’ın oğlu “Paris” sürülerini bu yörede otlatmıştır. Yöre daha sonra Perslerin Büyük İskender devrinde Bergama Krallığına bağlı kalmıştır. Büyük İskender’in Granikos Muharebesinden sonra 334 Haziran ayı içinde yaptırdığı Agonya Kapısı olarak bilinen Kayatepe Köprüsü halen tarihe meydan okuyarak dimdik ayaktadır.
Agonya adı günümüze kadar çeşitli değişikliklere uğrayarak gelmiş olup, tarihi Lidyalılaradayanmaktadır.(Hellen dilinde Agonia sözcüğü ile çoraklık veya kısırlık tanımlanmıştır. Bununla beraber Agonya Anadolu kökenli bir isim olup, Hellen diline uydurulmuş olabileceği de düşünülür) Lidya Kralının kardeşi Adramit bugünkü Edremit kentini kurmuş, Kalkım yöresinide (Agonya) kendisine bağlamıştır. Aynı zamanda burasını önemli bir demir işleme merkezi haline getirmiştir.
Lidyalılar zamanında işlenen demir curufların bulunduğu yerde, bugün Kalkımın büyük mahallerinden biri olan yeni mahalle kurulmuştur.
Kalkım kasabasının, Türklerin eline geçmesi(1071) Malazgirt Savaşı’ndansonra, Anadoluya gelen Oğuz boylarından Bozoklara mensup Bayat, Avşar boylarının, oba olarak bilinen yerlere yerleşmesiyle, yaklaşık 1301 yılında Karasi Beyi tarafından türk topraklarına katılmıştır.Karasi Beyliği tarihe karıştıktan sonra, Osmanlılara bağlanmış ve önemli bir yerleşim merkezi olmuştur.Osmanlı zamanında burada çevre mahkemelerine bakan kadı vekilleri (Naipler) oturduğundan “NAİPLİ” adını almıştır.
93 Harbi olarak bilinen1877-1878 Osmanlı – Rus Harbinden sonra balkanlardan ve doğudan göç etmek zorunda kalmış Türk vatandaşlarımız bu bölgede ikamet ettirilmiştir.
1. Dünya Harbi yıllarında önemli bir kavşak noktasında bulunmasından dolayı Fransızlar, Yunanlılar ve İngilizler tarafından işgal edilmiş, Çanakkale – Balıkesir ve Anadolu’nun irtibatını kesmek için Kalkım’da karakol merkezleri kurulmuştur.
Atatürk 1934 yılında İran Şahı ile yaptığı gezi sırasında Kayatepe denilen yerde Kalkımlılar tarafından karşılanırken,giydikleri üç etek ve diz altından bağlanan mahalli kıyafetler Atatürk’ün dikkatini çekmiş, yörenin kalkınması için yetkililere emir vermiştir. Kakım 1978 yıında nahiye olmuş,11-12-1977 seçimleriyle fiilen belediye hizmetleri başlamıştır.
ULAŞIM
Yenice ilçe merkezine ulaşım 40 dakika, Çanakkale il merkezine ise 2,5 saat sürmektedir, dağlık bir yapıya sahip etrafı Kaz dağları ile çevrili bir coğrafya üzerinde kurulu bulunan beldemizde özellikle kış aylarında Edremit ve Yenice ilçeleri ile kar yağışından dolayı bağlantı kesilmekte köylere ise ulaşım çok zor şartlar altında sağlanabilmektedir. Kalkım Beldemiz İlçe merkezine 40 km, Çanakkale İl Merkezine 120 km mesafededir. Beldemiz sınırların geniş olması ve köy yerleşimlerinin Kaz dağlarının eteklerinde dağınık bir biçimde bulunması Belediyemiz imkanları zorlamaktadır..
İlçeye köy uzaklıklarının 75km’ye kadar çıkması vatandaşların işlerinde ve öğrencilerin okullarına ulaşımında zorluklar yaşanmasına neden olmakta, kış aylarında İlçeye bağlantı yollarının kapanması çocukların okula gidememelerine sebebiyet vermektedir. Ayrıca, bölgemizde iki belediyenin kapanmasıyla 45 köy beldemizi merkez olarak kullanmakta, ihtiyaçlarını beldemizden sağlamaktadır.
EKONOMİ
Belde ekonomisinin çoğunluğu tarıma dayalıdır. Yöre topraklarının oldukça verimli olması ve sulama ihtiyacının Olukpınar Göletinden kapalı sistem ile karşılanması yöre halkına birçok ürünü yetiştirebilme fırsatı tanımıştır. Türkiye çapında üne sahip Kalkım Çileği ve kapya biber, tarımla uğrasan halkın önemli geçim kaynağı olmuştur. Çilek ve biberin dışında buğday, ceviz, patlıcan, mısır, domates, meyve bağları ve pirinç üretimi de yapılmaktadır. Yöre halkının bir kısmı büyükbaş ve küçükbaş hayvancılığı ve arıcılık yapmaktadır. Bölgemizde 2 adet kurşun maden ocağı bulunup ocakların maden işleme fabrikaları da bulunmaktadır.
Beldemizde bulunan, Kalkım Orman İşletme Müdürlüğü, 36.397 hektarı ormanlık alan, 6.144 hektar açıklık alan olmak üzere toplam 42.541 Hektar sorumluluk alanına sahiptir. Kalkım Orman İşletme Müdürlüğü bünyesinde kurulmuş olan 9 adet Orman İşletme Şefliği bulunmaktadır.
KURUM ve KURULUŞLAR
Beldemizde 600 öğrenci kapasiteli İlköğretim ve Ortaöğretim okulu, 250 öğrenci kapasiteli Çok Programlı Anadolu Liseleri, Kalkım Belediyesi Kur’an Kursu ve Anaokulu, Merkez ve Tepe olmak üzere 2 adet Cami, Jandarma Karakol Komutanlığı, Tarım Kredi Kooperatifi, Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, , Avcılık ve Atıcılık Derneği, PTT, Ziraat Odası, Öğrenci Yurdu, Taşıyıcılar Kooperatifi, 2 tane büyük sanayi alanı, 3 adet düğün salonu, 2 adet kırtasiye, 5 adet inşaat ve yapı malzemeleri, 4 tane beyaz eşya dükkanı, 6 tane yerel market, 6 tane bayan kuaför, 10 tane erkek kuaför, 3 fotoğraf stüdyosu, 4 tane emlak bürosu, 10 civar bakkal, iki tane çay bahçesi, 12 adet kıraathane, 8 tane lokanta ve 10 tane galeri bulunmaktadır.
Beldemizde gençlerimizin spor faaliyetlerini yapması için 2 adet halısaha, basketbol ve voleybol sahaları bulunmaktadır.Beldemizde Pazar günleri bölgeyi kapsayan büyük bir pazar kurulmakta, ayrıca A-101 market faaliyetlerini sürdürmekte ve BİM market açılış çalışması yapmaktadır.
TURİZM
Yöremiz Sağlık Turizmi açısında belli bir öneme sahip olup, kaplıca alanları yer almaktadır, dünyada Alpler’ le eşdeğer kabul edilen oksijene sahip olan bölgemiz birçok hastaya şifa olmaktadır.Beldemizde 3 adet otel olup, kazdağı ormanları içinde turizm bakanlığı tarafından özel belge ile sınıflandırılan İliada Hotel bulunmaktadır. Otellerimizde Kazdağı turları, trap atıcılık, trekking, toplantı, seminer, lansman, bayilik vb. organizasyonlar, dağ turizmi, kamp, off-road, trekking, balıkçılık, bisiklet yürüyüşü, doğa gezileri gibi çeşitli faaliyetler bölgemizde yapılmaktadır, Homeros‘un bin pınarlı İdasının doğasında unutamayacağınız anlar yaşayabilirsiniz.(Kaynak Kalkım belediyesi)
Kalkım Çileği Hakkında Bilgi
https://kazdaglariida.wixsite.com/kalkimcilegi
———
ZEYTİNCİLİĞİN BAŞKENTİ BALIKESİR VAKIFLAR ZEYTİNLİKLERİNDEN CANLI HABER
TARİH KÜLTÜR MEDENİYET VAKIFLAR ŞEHRİ VE ZEYTİNCİLİĞİN BAŞKENTİ BALIKESİRİN EDREMİT DE VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE AİT ZEYTİN BAHÇELERİNDE İLİM KÜLTÜR TARİH ARAŞTIRMALARI MERKEZİ http://www.iktav.comi OLARAK ARAŞTIRMA YAPIP BELGESEL ÇEKİYORUZ
AN İTİBARİ İLE HAYIR SEVER VAKIF İNSANLARI TARAFINDAN ASIRLAR ÖNCE DİKİLİP BAĞIŞLANAN EDREMİT VAKIF ZEYTİNLİKLERİNDEN http://www.devrialem.tv ve http://www.gebzegazetesi.com CANLI YAYININDA GAZETEMİZ KURUCUSU VE TGRT BELGESEL TV DEVRİ ALEM PROGRAMI YÖNETNENİ http://www.ismailkahraman.net BİLGİ VERİYOR
https://www.facebook.com/share/v/cBekayoTbV2sUeYq/?mibextid=WC7FNe
Verdikleri bilgiler İlgi alaka ve misafir perverliklerinden dolayı Balıkesir DHA muhabiri Sn Fatih Bey Ak parti Karasi ilçe başkanı sn Hakan bey Edremit önceki dönem Ticaret odası Meclis başkanı iş insanı Sn Mehmet Semerci ile Yeni dünya. Vakfı Edremit temsilcisi emekli din görevlisi sn Tahsin İzci ya devri alem belgesel programı olarak teşekkür ederiz
DAHA ÖNCE YAZDIĞIM “ VAKIF ZEYTİN AĞACINDAN İSMAİL KAHRAMAN İLE CANLI MAKALE “ BAŞLIKLI MAKALEMİ SİZLERLE PAYLAŞIYORUM
Yeni nesil medyaya ayak uydurup yazı değil görsel olarak canlı makaleler yayınlıyoruz. TGRT belgesel tv’de her gün yayınlanan Devri alem belgesel programı http://www.devrialem.tv ve http://www.gebzegazetesi.com da belgeselcinin not defteri köşesinde yayınlanan canlı makalelerimiz büyük ilgi görüyor.
TİN SURESİNDE ZEYTİN AYETİ MEALİ
CUMHURBAŞKANI’NA VAKIFLAR MEKTUBU
HAYIRSEVER VAKIF İNSANLARI KURAN’DA ZEYTİN AYETLERİ VE EN UZUN SÜRE YAŞAYAN MEYVE OLDUĞU İÇİN ZEYTİN FLDANLARI DİKTİKLERİ BAHÇELERİ ALLAH RIZASI İÇİN VAKIF ETTİKLERİNDEN VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜNÜN ESKİ LOGOSUN DA ZEYTİN YAPRAĞI YER ALIYORDU.
VAKIFLARIN LOGOSUNDAN BAYRAK VE CAMİ NEDEN ÇIKARTILDI ?
CUMHURBAŞKANI SN. ERDOĞAN’A VAKIFLARIN DEĞİŞEN LOGOSU İLE İLGİLİ YAZDIĞIM AÇIK MEKTUP
http://www.gebzegazetesi.com/m/?id=2363&t=makale
SOSYAL MEDYA PAYLAŞIMIM
VAKIF ZEYTİN AĞACINDAN CANLI MAKALE VE HABER
BAYRAM TATİLİNDEN DÖNMEDEN TORUNLARLA KÖYÜMÜZE TOPLU BİR MEYVE FİDANI DİKELİM
TİN SURESİNDE ZEYTİN AYETİ MEALİ
ZEYTİN İLE İLGİLİ KURAN’DA 7 AYET VAR
Kur’an’da zeytin ağacından ve dolayısıyla zeytinden bahsedilen 7 ayet var. Bunlar; En’am 99 ve 141, Nahl 11, Muminun 20, Nur 35, Abese 29, Tin 1. Ayetlerde Allah’ın gökten indirdiği su ile yeryüzünde bitirdiği çeşitli bitkiler sayılırken zeytin ağacı da sayılıyor.
BAYRAM TATİLİ SON GÜNÜ HEDİYESİ
VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AYVALIK VAKIF ZEYTİNLİĞİ İLE İLGİLİ BELGESEL VE BİLGİ NOTU
“.. Yüz yıllar önce hayır sever vakfı insanları tarafından dikilip vakıf edilen ve bu gün Vakıflar Genel Müdürlüğü Ayvalık, Burhaniye, Havran, Küçükkuyu, Altınoluk, Edremit ilçelerini içine alan ve Edremit Körfez Bölgesi olarak bilinen 14.000 dekar vakıf arazide yaklaşık 165.000 adet VAKIF zeytin ağacı bulunmakta.
Vakıf arazilerin hepsi kökleri tarihten gelen bir inancın, Sevginin, Cömertliğin, Barışın temsilcisi Ecdat Yadigarı Emanetl olmasına rağmen vakıf mallarına yeterli önem vermiyor korumuyoruz.
Bu Zeytinlik arazileri ” Ayvalık Vakıf Zeytinlikler İşletme Müdürlüğü ” eliyle yönetilmektedir. Müdürlüğümüz 1940 yılında ilk defa 3913 sayılı kanun ile kurulmuş ve Kuruluş amacı “Vakıf zeytinliklerinin korunması, kollanması, ıslah edilmesi ve işletilmesidir. ”
Bu amaçla tarihten gelen bir Kamu bilinciyle, kendi tesislerinde üretimini gerçekleştirdiği Zeytin, Zeytinyağı ve diğer ürünlerini ‘ VAKIFLAR ’ markası ile kendi satış noktalarında ve diğer yöntemler ile tüketiciyle buluşturmaktadır…”(kaynak https://www.vgm.gov.tr/kurumsal/teskilat-yapisi/isletme-ve-istirakler). (Kaynak http://www.gebzegazetesi.com/vakif-zeytin-agacindan-ismail-kahraman-ile-canli-makale-makale,5347.html) ben
ZEYTİNCİLİĞİN BAŞKENTİ BALIKESİR BALYA DAN CANLI HABER
TARİH KÜLTÜR MEDENİYET VAKIFLAR ŞEHRİ VE ZEYTİNCİLİĞİN BAŞKENTİ BALIKESİRİN BALYA İLÇESİNDE İLİM KÜLTÜR TARİH ARAŞTIRMALARI MERKEZİ http://www.iktav.comi OLARAK ARAŞTIRMA YAPIP BELGESEL ÇEKİYORUZ
AN İTİBARİ İLE BALYA İLÇESİNİN CANLI ŞAHİTLERİ http://www.devrialem.tv ve http://www.gebzegazetesi.com CANLI YAYININDA GAZETEMİZ KURUCUSU VE TGRT BELGESEL TV DEVRİ ALEM PROGRAMI YÖNETNENİ http://www.ismailkahraman.net e
BALYA EŞRAFINDAN ESKİ BELEDİYE BAŞKANI KEMAL ÇAVDAR MECLİS ÜYESİ YILMAZ SEZER E İMAM FEVZİ AYDOĞDU İLE TAHİR AYDOĞDU VE E MEMUR SABRİ ERKAN CANLI YAYINDA.
https://www.facebook.com/share/v/hw3c63KRQkQLSAHg/?mibextid=WC7FNe
https://www.facebook.com/share/v/XL4AgZvo46N3pDpu/?mibextid=WC7FNe
ZEYTİNCİLİĞİN BAŞKENTİ BALIKESİR BALYA YOLUN DA GARİPLER MEZARLIĞIN DAN CANLI HABER
TARİH KÜLTÜR MEDENİYET VAKIFLAR ŞEHRİ VE ZEYTİNCİLİĞİN BAŞKENTİ BALIKESİRİN BALYA İLÇESİNDE İLİM KÜLTÜR TARİH ARAŞTIRMALARI MERKEZİ http://www.iktav.comi OLARAK ARAŞTIRMA YAPIP BELGESEL ÇEKİYORUZ
AN İTİBARİ İLE SAHİPSİZ VE UNUTULMUŞ GARİPLER MEZARLIĞIN DSN http://www.devrialem.tv ve http://www.gebzegazetesi.com CANLI YAYININDA GAZETEMİZ KURUCUSU VE TGRT BELGESEL TV DEVRİ ALEM PROGRAMI YÖNETNENİ http://www.ismailkahraman.net BİLGİ VERİYOR
https://www.facebook.com/share/v/D8DxJvMbGjCnuScR/?mibextid=WC7FNe
BALYA TARİHİ
İlçenin kuzeybatısında yer alır. Kurulduğu tarih ile ilçenin adının nereden geldiği kesin olarak bilinmemektedir. Hellenistik ve Roma Dönemine ait iskan kalıntıları bulunmakta, ilçe sınırları içinde Grek ve Pers Uygarlığı’na ait tümülüsler de görülmektedir. İlçenin kuruluşu maden yataklarının bulunması ile başladığı tahmin edilmektedir. Yine Kadıköy Kalesi diye anılan harabelerin Romalılar zamanında kaldığı anlaşılmaktadır.
İlk belediye teşkilatı 1895 yılında kurulmuş olup, 1910 yılında ilçe statüsüne kavuşmuştur. İlçe topraklarında bulunan simli kurşun madeni 1940 tarihine kadar ilçenin temel ekonomik kaynağı olmuştur.
İlçe ekonomisi tarıma dayanmaktadır. Başlıca tarım ürünleri buğday,arpa, mısır ve nohuttur.
230 m. rakımlı, 952 km² yüzölçümlü olup, Marmara ile karasal iklim özellikleri görülmektedir. Balıkesir-Çanakkale yolu ilçenin ulaşımını sağlar. Terminalden kalkan servisler bulunmaktadır.
ZEYTİNCİLİĞİN BAŞKENTİ BALIKESİR BALYA DAN CANLI HABER
TARİH KÜLTÜR MEDENİYET VAKIFLAR ŞEHRİ VE ZEYTİNCİLİĞİN BAŞKENTİ BALIKESİRİN BALYA İLÇESİNDE İLİM KÜLTÜR TARİH ARAŞTIRMALARI MERKEZİ http://www.iktav.comi OLARAK ARAŞTIRMA YAPIP BELGESEL ÇEKİYORUZ
https://www.facebook.com/share/p/6S844EcdKYB67gvA/?mibextid=WC7FNe
AN İTİBARİ İLE BALYA İLÇESİNİN CANLI ŞAHİTLERİ http://www.devrialem.tv ve http://www.gebzegazetesi.com CANLI YAYININDA GAZETEMİZ KURUCUSU VE TGRT BELGESEL TV DEVRİ ALEM PROGRAMI YÖNETNENİ http://www.ismailkahraman.net e
BALYA EŞRAFINDAN ESKİ BELEDİYE BAŞKANI KEMAL ÇAVDAR MECLİS ÜYESİ YILMAZ SEZER E İMAM FEVZİ AYDOĞDU İLE TAHİR AYDOĞDU VE E MEMUR SABRİ ERKAN CANLI YAYINDA.
https://www.facebook.com/share/v/hw3c63KRQkQLSAHg/?mibextid=WC7FNe
https://www.facebook.com/share/v/XL4AgZvo46N3pDpu/?mibextid=WC7FNe