banner1149


Bizim kültürümüzde Fırat nehrinin çok önemli yeri var. Hz. Ömer Asırlar önce “Fırat kenarında bir kuzuyu kurt kapsa, Ömer sorumludur” buyurarak adaletini gösteriyordu. Tarihin sıfır noktası, yani başlangıcı Fırat nehri vadisinde Urfa yakınlarında göbekli tepe ile başlar. Bir çok kadim uygarlık, Fırat nehrinin suladığı bölgede gelişip yaşamış. Fırat nehrini anlamadan Anadolu tarihi Mezopotamya medeniyeti anlaşılmaz.


https://www.facebook.com/share/p/19ARKfqfQJ/?mibextid=wwXIfr

ERZİNCAN KARASU -FIRAT IRMAĞI VADİSİNNDEN BELGESEL TADINDA CANLI YAYINLARKA DEVRİ ALEM

https://www.facebook.com/share/p/1G4wWQCRPe/?mibextid=wwXIfr

Evliya çelebinin izinde Anadolu da tarih ve kültür belgeseli çekimlerimiz devam ediyor 25 Mayıs 2025 tarihinde Erzincanlı gazeteci arkadaşım ve meslektaşım Sühabi Okumuşun ev sahipliğinde Erzincan dan Divriğ e KARASU - FIRAT IRMAĞI vadisinde belgesel tadında canlı yayınlarla devri alem belgesel tv programı çektik

KARASU - FIRAT IRMAĞI ŞEHİTLERİ

https://www.facebook.com/share/v/1M51ABB8Cm/?mibextid=wwXIfr

KARASU -FIRAT IRMAĞI

https://www.facebook.com/share/v/1DaJcgtXea/?mibextid=wwXIfr

FIRAT IRMAĞI MANZARASI

https://www.facebook.com/share/v/12KBZ8BGiVd/?mibextid=wwXIfr

MENGÜCEK GAZİ TÜRBESİ

https://www.facebook.com/share/v/1CNoo59wvV/?mibextid=wwXIfr

ERZİNCAN KEMAH

https://www.facebook.com/share/v/1C9tJQzfhK/?mibextid=wwXIfr

ERZİNCAN KARASU IRMAĞI

https://www.facebook.com/share/v/16Hs2ETKXw/?mibextid=wwXIfr

FIRAT IRMAĞINDAN KÜLTÜR ZAFERLER VE VAKIFLAR MEDENİYETİ TARİHİMİZ AKAR

Erzurum Dumlu dağlarından doğan Karasu ve Ağrı -Erzurum dağlarından doğan Murat Irmakları Elazığ’ın Ağın İlçesinde Birleşerek Fırat adını alır. Yıllar önce Ağın da belgesel çekmiştik

Üzerine en çok türküler söylenen hikayeler anlatılan ağıtlar yakılan Fırat nehrimin kaynağı. Erzurumunu Dumlu baba dağında yıllar önce belgesel çekerek Fırat nehri ile ilgili İlim kültür tarih Araştırmaları Merkezi www.iktav.com olarak araştırma yapıyor her gün bir çok tv kanalında yayınlanan devri alem belgesel Tv program çekiyoruz Fırat ırmağı ile ilgili belgesel çekimlerimizin şimdiki durağı. Can Erzincan
Türk internet medya birliğimin Erzincan’da 23-26 Tarihleri arasında düzenlediği toplantıya katılmak için Erzincandayım

Fırat nehri ile ilgili Türklyev diyanet vakfı tarafından hazırlanan İslam Ansıklopedisinde yer alan bileğinin özet bölümünü sizlerle paylaşıyorum





Fırat Nehri Hakkında Genel Bilgi
Fırat ismi, aslı Sumerce Bu-ra-nu-nu olan Âsur dilindeki Purattu, İbrânîce’deki Perath adının Arapçalaşmış (Furât) şeklidir. Güneybatı Asya’nın en büyük nehri olan bu akarsuyun adı Eski Farsça’da Ufrâtu, Orta Farsça’da ise Frât biçiminde geçer. Batılı müellifler de bu kelimeyi Euphrate veya Eufrate şeklinde kullanırlar.

Fırat ırmağı Karasu ve Murat adlı iki kolun birleşmesiyle meydana gelir. Bunlardan Karasu en uzun kol olmamakla birlikte eskiden beri halk arasında Fırat adını taşımakta ve bu nehrin ana kolu sayılmaktadır. Dolayısıyla Karasu’nun kaynağı olan ve Erzurum ovasının kuzeyindeki Dumlu dağından çıkan Dumlu suyu da Fırat’ın başlangıç kolu kabul edilmektedir. Karasu Erzurum ovasından geçip bu ovanın batısında Aşkale’den sonra dar ve derin boğazlara dalar. Keskin dirsekler yaptığı Aşkale ile Tercan arasındaki kesiminde önce güneye, sonra da tekrar batıya yönelir. Bu arada sol taraftan Tuzla suyunu alır, tekrar dar ve derin bir boğaz olan Sansa Boğazı’na girer. Bu boğazdan çıktıktan sonra da sık sık yatak değiştirdiği Erzincan ovasından geçer. Erzincan ovasının batısında bu ova ile Kemah arasında Kemah Boğazı’na, Kemah ile İliç arasında Atma Boğazı’na giren ırmak, bu iki boğazda bazı kesimlerde yüksekliği yüzlerce metre olan ve dik duvarı andıran kayalıklar arasında akar. Karasu, İliç’in batısında birdenbire sert bir dirsekle güneye döner ve bu dönemeç yerinde de Divriği tarafından gelen Çaltı suyu (Ortaçağ kaynaklarında Nehrü Abrîḳ) kendisine kavuşur. Burada nehir, dar ve kenarları son derece dik olan Sandık Boğazı içinde akarak Kemaliye (Eğin) önlerine gelir. Daha güneyde de sağ taraftan gelen Arapkir suyunu (eski Nehrü Ancâ) aldıktan sonra Keban kasabasının 10-12 km. kadar kuzeyinde Murat nehriyle birleşerek Fırat’ı oluşturur. Karasu ile Murat’ın birleştiği nokta günümüzde Keban baraj gölünün suları altında kalmıştır. Kıyıları çok girintili çıkıntılı olan Keban baraj gölünün kuzeye doğru uzanan dar bir körfezi Kemaliye önlerine, hatta Sandık Boğazı’na kadar sokulur.

Fırat’ın öteki önemli kolu olan Murat ırmağı (Ortaçağ Arap kaynaklarında Nehrü Arsanâs), Van gölünün kuzeyinde bulunan Aladağ ile kuzeybatısındaki Muratbaşı dağının (3510 m.) yamaçlarından kaynaklanan suların birleşmesiyle oluşur. Murat suyu Diyadin kasabasından sonra batıya doğru akarak Taşlıçay civarından geçer, Ağrı (Karaköse) şehri yakınlarında Eleşkirt ovasından gelen suları da alarak güneybatıya yönelir. Tutak’tan geçip Malazgirt ovasına girer, sağ taraftan Bingöl dağlarından kaynaklanan Hınıs suyunu alır. Bundan sonra çok dar ve derin bir boğazdan geçerek Muş ovasına çıkar. Bu ovada, Nemrud dağı eteklerinden doğan ve Bitlis yöresinin sularını toplayan Karasu kendisine katılır. Daha sonra hep doğu-batı doğrultusunda akan Murat suyu vadisinde dar boğazlarla oldukça geniş ovalar birbirini takip eder. Akarsuyun Palu kasabasının batısında kalan kesimi günümüzde Keban baraj gölünün suları altında kalmıştır. Baraj gölü oluşmadan önce Uluova’nın sularını toplayan Harinket suyu ile kuzeydoğudan gelen Peri suyu birer kol olarak Murat suyuna katılırdı. Günümüzde bu akarsularla Murat ırmağı ve eskiden Peri suyunun kolu olan Munzur suyu da Karasu gibi Keban baraj gölüne dökülür.

Kaynaklarından birleşme noktalarına kadar uzunlukları 722 km. olan Murat suyu ile 460 km. olan Karasu’nun birleşmesiyle oluşan Fırat nehri önce güneybatıya, sonra da güneye doğru akar. Ortaçağ’ın ünlü kalelerinden Hısnü’l-Minsâr’ın batısından geçtikten sonra Malatya ovasının doğu kenarını boylar. Aynı zamanda Malatya ile Elazığ’ı ayıran il sınırına da uyan bu kesimde nehre sağ taraftan gelen iki kol karışır. Bunlardan biri Arap kaynaklarında Nehrü Cercâriyye olarak geçen, günümüzde Kuruçay veya Hekimhan suyu olarak bilinen ve Sivas-Malatya demiryolu tarafından izlenen akarsu, ötekisi de eski kaynaklardaki adı Nehrü Kubâkıb olan Tohma suyudur. Malatya’yı Sivas’a bağlayan tarihî yolu kesen bu ikinci akarsu üzerinde, halen Karakaya Barajı suları altında kalan ünlü Kırkgöz Köprüsü (Kantaratü Kubâkıb) bulunmaktadır.

Fırat bu iki kolu aldıktan sonra, üzerinden Malatya-Elazığ karayolunun geçtiği yeni Kömürhan Köprüsü’nün (Cumhuriyet’in başlarında yapılan ve o dönemde İsmetpaşa Köprüsü adıyla anılan bu köprü günümüzde Karakaya baraj gölünün suları altında kalmıştır) altından geçer ve bu noktadan itibaren Güneydoğu Toroslar arasındaki dar ve derin boğaza girer. Fırat, uzunluğu 50 km. kadar olan bu boğazdan tarihî Gerger Kalesi önünden çıkar. Daha sonra Güneydoğu Anadolu bölgesinde önce kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda akar; Samsat (Sümeysât) önlerinden itibaren yatağı daha da genişler ve bu kesimde vadi yatağı ve çevresi Atatürk baraj gölünün suları altında kalır. Daha sonra da Halfeti önlerinden başlayarak kuzey-güney doğrultusunu alır. Bu kesimde Gaziantep platosu ile Şanlıurfa platosunu birbirinden ayıran Fırat, doğu kıyısı boyunda uzanan çok dik yamaçlı bir kaya sırtı üzerinde inşa edilmiş olan Rumkale’nin de (sonraki dönemlerde Kal‘atü’l-müslimîn) eteklerinden geçer. Daha güneyde, 1952 yılında başlanıp 1956 yılında tamamlanan 710 m. uzunluğundaki Birecik Köprüsü’nün inşasından önce Gaziantep’i Urfa’ya bağlayan yol burada kesintiye uğrar, taşıtlar ve yolcular basit sallarla (kelek) karşı kıyıya ulaşırlardı.

Karkamış’ın (Kargamış) hemen doğusunda Türkiye topraklarını terkederek Suriye’ye giren Fırat’a bu bölgede de bazı akarsular kavuşur. Gaziantep platosunun sularını toplayan Sacır (Sacur) suyu ile Şanlıurfa yöresinden gelen Belih suyu, Mardin yöresinden gelen Habur çayı bunlar arasındadır. Suriye topraklarını Ebûkemal’i geçtikten sonra terkeden nehir Irak topraklarına girip bu ülkede Kerbelâ, Hille, Necef, Nâsıriye şehirlerinin yakınından geçer ve sık sık yatak değiştirir. Esasen tarihî kaynaklarda bu akarsuyun mecrasına ait verilen bilgilerin birbirini tutmaması da bu çok sık yatak değişikliğinden dolayıdır. Ayrıca Fırat Dicle nehriyle birleşmeden önce de birkaç kola ayrılarak bataklık ve göllerle kaplı bir alan meydana getirir. Fırat ve Dicle nehirleri beş altı asır müddetle yakın zamanlara kadar Kurna mevkiinde birleşiyordu. Günümüzde ise bu birleşme noktası yaklaşık 45 km. daha güneyde bulunan Gurmet Ali mevkiinde gerçekleşmektedir. Fırat’ın Dicle ile birleştiği noktanın da güneye doğru yer değiştirmiş olması, bu iki nehirdeki sık mecra değişiklikleri hakkında bilgi vermektedir. İki önemli nehrin birleşmesiyle meydana gelen akarsu Şattülarap adını alarak Basra körfezine ulaşmaktadır. Toplam yatak uzunluğu 2800 km. olan Fırat ırmağının, Karasu kaynağından Suriye sınırına kadar olan uzunluğu 971 km., Murat kaynağından Suriye sınırına kadar uzunluğu ise 1263 kilometredir.


banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981