Bugün 12 Ekim Gebze’nin düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümü. Bundan tam 96 yıl önce, Gebze Kurtuluş Savaşı’nda destan yazan yiğit Mehmetçikleri tarafından düşman işgalini bertaraf ederek kurtulmuştu. 12 Ekim nedeniyle İlçe kaymakamlığı kutlama programı organize etti. Bizde bu günkü köşe yazımızda Gebze’nin tarihi süreçte ki yerine göz atacağız. Gebze’nin Kurtuluşu ile ilgili bir çok mesaj geliyor. Ancak 96 yıl önce düşman işgalinden kurtulan Gebze, uzun yıllar çözülemeyen sorunlarla mücadele ediyor. Trafikte yaşanan keşmekeş, sanayi ve çevre sorunları, artan yoğun nüfusa rağmen kalıcı ve uzun vadeli çözüm planlarının yapılaması. Yani kısacası Gebze’nin bu kez şehirleşme ve marka kent olması yolunda yeni bir Kurtuluş Mücadelesine ihtiyacı var.

GEBZE’NİN GELECEĞİ PLANLANMALI

Her zaman bu köşede vurguluyoruz. Gebze’nin geleceği, panel ve sempozyumlarla planlanarak, uzun vadeli şehirleşme adımları atılmalı. Bunun içinde Üniversite, Belediyeler, Mülki İdare’nin temsilcileri, İşadamları, meslek odaları, sanayiciler bir araya gelmeli ve ortak akılla Gebze için adımlar atılmalı. Aksi takdir de günü birlik çözümlerle ne yazık ki sadece günü kurtarırız. Gebze coğrafi açıdan adeta tüm yolların buluştuğu bir merkez. Deniz, Tren yolu, Karayolu ve Hava yollarının geçiş güzergahında yer alan kentimiz, coğrafi yapısı nedeniyle metrekareye nüfus yoğunluğunun en çok olduğu ilçelerin başında geliyor. Zamanında Gebze’nin büyümesi ön görülmediği için ne yazık ki şehirleşme planları bugün karşımıza bir çok sıkıntıyı çıkardı. Her yıl ortalama 10 bin nüfus artışına sahip, yeni iş sahalarının ve fabrikaların açıldığı Gebze’de uzun vadeli çözümler artık gerekliliktir ve bu çalışmalar Gebze’nin yeni bir Kurtuluş Mücadelesi olacaktır.

GEBZE’NİN KURTULUŞU VE BELEDİYELERİMİZ

Gebze’nin kurtuluşu sadece Gebze ilçesiyle sınırlı kalmamalı. Her ne kadar Darıca, Dilovası ve Çayırova 2008 yılında yapılan değişiklikle Gebze’den ayrılıp birer ilçe haline gelseler de, Gebze’den ayrı düşülemezler. Kocaeli dışına çıktığımız zaman diğer 3 ilçemiz Gebze ile bir bütün olarak alınmakta. Bu 4 ilçenin geçmişi de, geleceği de kaderi de birdir. Bu nedenle Belediye Başkanlarının, Mülki İdarelerin kendilerini Gebze’den ayrı görmemeleri gerekir. Gebze’nin Kurtuluşu, bölgemizde ortaklaşa düzenlenecek programlarla kutlamaları Sadece yasak savma kabilinden Gebze’de düzenlenen salon programının dışına çıkılıp, yarışmalar, kültürel etkinlikler, geniş kapsamlı programlar organize edilmeli. Büyükşehir Belediyesi de Kurtuluş etkinliklerine ön ayak olmalıdır.

GEBZE’NİN KURTULUŞ BELGESİ

Bazı  kaynaklara göre  Gebze´nin Kurtuluş tarihinin 17 Ekim 1922 olduğu yanlışlıkla    belirtilmişti.  1980´den önce Gebze belediye  başkanlığı yapan  sayın  Sedat Tüze   Genel Kurmay Başkanlığına  başvurmuş.  Askerler tarafından  verilen cevapta, Gebze´nin Düşman İşgalinden Kurtuluş  Günü’nün 12 Ekim 1922 tarihi olduğu  kesin olarak  açıklanmıştı.

  Genel kurmayın yaptığı bu açıklamaya dayanılarak Gebze´de kurtuluş  günleri  yeni kutlanmaya başlanmış. İşgal yıllarında Gebze´de gerek Yunan ve Gerekse İngilizler  büyük  barbarlıklar yapmışlar.  Devlet arşivlerindeki çok sayıda tarihi belgede Yunan barbarlığı ortaya çıkartılmakta. Gebze’deki Yunan barbarlığında bir çok şehit verilmişti.

 MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİNDE GEBZE

Gebze, Osmanlılar döneminde Kastamonu sancağı ve İstanbul’a bağlı bir ilçe iken, 20 Nisan 1924 yılında yapılan bir değişiklikle Kocaeli iline bağlandı.

O zamanlar ufak bir dinlenme merkezi durumunda olan Gebze kasabasının başlıca geçim kaynağını tarım teşkil ediyordu. Nüfusu ise yaklaşık 5 bin kadardı .Kasabanın geliri genellikle; tahıl, meyve, sebze, bal, balmumu, ipekçilik, yumurtacılık, kümes hayvanları ve küçükbaş hayvanlardan sağlanıyordu. Ayrıca, enginarı, üzümü ve zeytini oldukça ünlüydü. Enginar bahçeleri, yemyeşil bağlar, zeytinlikler yeryer kasaba ve çevresini süslüyordu. Civar köylerinde 200’e yakın ağıl bulunmaktaydı. Ülke genelinde ilk Çimento fabrikası Gebze’nin sınırları içinde kurulmuştu. 1910’da kurulan Aslan Çimento Fabrikasını, 1911’de Eskihisar Köyünde kurulan ikinci çimento fabrikası takip etmişti. 1907 yılında teşkilâtlanan Gebze Belediyesi, günümüz Eşrefbey İlkokulu binasının hemen karşısında faaliyet gösteriyordu.

   Birinci Dünya Savaşı sırasında Gebze ve çevresi, hiç şüphesiz bu savaştan etkilenmiş, fakat diğer şehirler kadar fazla bir zarar görmemişti. Ancak, kasabanın asıl zararı savaştan sonra gördüğü bir gerçektir. Savaş sonrası imzalanan Mondros Mütarekesine göre; Gebze ve çevresi de işgal olunacak topraklar arasında yer aldığından, kasaba 1918’de İngiliz işgaline uğradı. 1920 yılında Yunanlıların işgal ettiği Gebze, düşmandan 12 Ekim 1922 yılında Nurettin Paşa komutasındaki birlik tarafından kurtarıldı.

Bu işgalden sonra, Gebze’deki gelişmeler sırasıyla ve özetle şöyledir:

-Anadolu’da başlatılan Milli Mücâdeleye paralel olarak, Mustafa Kemal Paşa’nın direktifiyle, Yahya Kaptan tarafından Gebze ve yöresinde Kuvva-i Milliye teşkilâtı kuruldu.

- Gebze ve çevresi 27 Ekim 1921’de İngiliz işgal kuvvetlerince, Yunan birliklerine devredildi.

- İzmit ve yöresi Yunan Ordusundan tamamiyle temizlenince, İngilizler yörenin güvenliğini temin etmek bahanesiyle, Gebze ve çevresini yeniden işgal ettiler.

- Mustafa Kemal Paşa, 18 Ekim 1923’de Gebze’ye geldi.

banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981