Türkiye yeniden terör sarmanına büründü. Geçmişte sadece PKK terörü ile mücadele ediyorduk. Suruç sürecinden sonra bir taraftan DHKPC – DEAŞ ve PKK ile 3 terör örgütüne karşı savaşa büründü.
Artık gazete sayfalarını açmaktan tedirgin oluyor. Her sayfayı açtığımızda şehit haberleri okuyoruz. İçimiz burkuluyor.  Bizim gibi 50’li yaş kuşaktan olanlar terör belasından Türkiye’nin neler çektiğini iyi bilirler. Geçmişte sağ-sol çatışmalarında binlerce gencimiz hayatlarının baharında toprağa düştüler.

Ayrıca bu dönem ermeni terör örgütü Asala, yurt dışındaki büyükelçiliklerimize saldırıyor, diplomatlarımızı şehit ediyordu. 12 Eylül darbesi ile hem sağ sol çatışması hem de ASALA terör örgütü bitti dediğimiz anda bu kez PKK terörü başladı. Hiç unutmuyorum. PKK’nın ilk patlak verdiği Siirt’in Eruh ilçesindeki PKK katliamından sonra dönemin kudretli askeri lideri darbe önderi Kenan Evren bu örgütü birkaç çapulcu olarak nitelendirmiş terör belasını hafife almıştı. İsterseniz Evren Paşa’nın hafife aldığı Eruh olaylarını hatırlayalım.

PKK İLK EYLEMİNİ NE ZAMAN YAPTI?

15 Ağustos 1984 tarihinde Abdullah Öcalan'ın emir ve talimatıyla 21.30 sularında Siirt'in Eruh ve Hakkâri'nin Şemdinli ilçelerine PKK mensuplarınca baskın usulü saldırıdır. Örgüt mensupları karakollara ve askeri lojmanlara bombalı ve silahlı saldırı düzenledi. Bu saldırılar sonucu nöbetçi er Süleyman Aydın öldü. Ayrıca saldırı sonucunda 3 sivil ve 9 asker yaralandı. Jandarma birliğine ait çok sayıda silah, mühimmat, malzeme gasp edildi. PKK elemanları her iki ilçeyi de bir süre ellerinde tutarak ilçe meydanında ve cami minarelerinden propaganda yaptı. Aynı zamanda saldırganlar Ziraat Bankası'nı soymak amacıyla banka personelinin evlerine baskın yaptılar. Bu saldırı örgütün yaptığı ilk büyük saldırı olarak kabul edilir. PKK üyeleri bu saldırıdan sonra Kuzey Irak'a geri döndü. PKK, 15 Ağustos gününü "ilk kurşun günü" ve "diriliş bayramı" olarak yeni eylemler yaparak kutlama kararı aldı. PKK sempatizanları her yıl 15 Ağustos gününde değişik eylemler yapmaktadırlar. Kaynak: Vikipedia

İşte PKK’nın nasıl başladığını, ilk eylemini nasıl yaptığını kısaca hatırladık. PKK birkaç çapulcudan ibaret miydi? Hayır. Gördük ki terör azarak devam etti. Bana göre PKK terörü 12 Eylül’den önce gençlerimizi sağ-sol adı altında kim vurdurduysa, binlerce gencimizin kim kanına girdiyse ASALA Terör Örgütü adı altında diplomatlarımızı kim katlettirdiyse, PKK terörünü de aynı odaklar başlattı. Sözüm ona 12 Eylül darbesini terör bitsin diye yaptırtan ve Türkiye’yi askeri darbe ile geriye götüren zihniyet, güç odakları ve uluslararası çevreler bu kez PKK Terörü ateşini başlatmış, dozu da her geçen gün artarak 40 yıldır on binlerce insanımızın kanına girip ölmesine sebep olmuştur. Milyarlarca dolar milli gelir kaynağımızın yok olmasını, ülkemizin fakirleşmesini sağlamaya çalışmış bir terör belası sarmanı ile halen mücadele ediyoruz.

Bu PKK Terör belası sarmanı ile mücadele ederken birde 28 Şubat darbesi patlak vermiş, dönemin kudretli askeri liderleri irtica PKK’dan da tehlikeli ibareleri almışlardı. 28 Şubat darbesiyle de ülke biraz daha sarsılmış, PKK terörünün bitmediği gibi DHKPC terörü artma eğilimine girmiş, Türkiye’de çok önemli terör cinayetleri, iş adamları, devlet adamları, aydınlar öldürülmüş, askeri lider ve komutanlardan bazıları adeta kim vurdu ya giderek kaza süsü verdirilmek suretiyle öldürülmüştü. Hatta kısaca hatırlayalım Kürt sorunu yoktur deyip, Kürt sorununa el atan Merhum Cumhurbaşkanı Özal’ın bile cinayete kurban gittiği ihtimali bile halen konuşuluyor. Birçok faili meçhul cinayetler olmuş, yargısız infazlar yapılmış, binlerce kişi öldürülmüştü. Ülkemiz 90’lı yıllarda kaos ve sıkıntı yaşamıştı. Birçok sebeplerle ülkemizin kaynakları çökertilmişti.

Bu kaosun ortasında yeni bir siyaset dili söyleme geçmiş ve AK Parti iktidara gelmişti.

AK PARTİ’Lİ YILLARDA TÜRKİYE!

AK Parti’nin iktidara gelmesi ile siyasi istikrar sağlanmış, AK Parti komşularla sıfır sorun, terörü bitirme vaatleri ile iktidara gelmiş ancak yine dış güçler ve yerli işbirlikçiler bu kez askeri rahat bırakmayarak birçok darbe denemeleri, askerin siyasete müdahalesini konuşmak suretiyle farklı bir terör yöntemi ileri sürmüştü. Bir taraftan PKK ve DHKPC devam ederken, siyasi istikrarsızlık için tezgahlar planlanmıştı. Sözde Arap baharı bahanesi ile komşularımızda fitne ateşleri yakılmış adeta Türkiye yalnızlığa itilerek komşuları ile sıfır sorun vaadi sözde kalmış, dış güçlerin büyük oyunu ile Türkiye çevresindeki ülkeler Arap Baharı adı altında savaşlara itilmişti. Ve halen bu savaşlar korkunç bir şekilde devam ediyor.

ÇÖZÜM SÜRECİ NASIL BAŞLAMIŞTI?

İşte bu kaos ortamında Türkiye yeni bir hamle ile harekete geçmiş. PKK ile devlet temasa geçerek bir zamanlar bebek katili dediği PKK lideri Öcalan ile resmi görüşmeler yapılmış, siyasi çözüm başlayarak silahlar susmuştu. Çözüm sürecinin başladığı dönemlerde gazeteci ve belgeselci olarak Güneydoğu Anadolu bölgesinde belgeseller çekerken, çözüm süreci ile ilgili görüşlerimi de kamuoyu ile paylaşmıştım. Geçmişte kaleme aldığım ÇÖZÜM SÜRECİNDEN DİYARBAKIR SÜRECİNE başlıklı yazımı http://www.belgeselyayincilik.com/ismail-kahraman/makale-arsivi/makaleler/cozum-surecinden-diyarbakir-surecine adresindeki linkten okuyabilirsiniz.

YENİDEN ÇATIŞMA BAŞLADI

İşte tam bunların konuşulduğu sırada Türkiye’de yeniden silahlı çatışmalar başladı. 7 Haziran seçimlerinin ardından yeni bir süreç başladı. Bu kez sadece PKK terör örgütü değil, diğer terör örgütleriyle de adeta bir savaş başlatıldı. Her gün askerimiz ve polisimiz şehit ediliyor. Yaşanan olaylar karşısında içimiz burkuluyor. Yaşanan bu sürecin ardından Türkiye üzerinde oynanan oyunların farkında olmalıyız. Nasıl geçmişte sağ-sol çatışmaları yapıldıysa, terörün bitirilmesi adına ihtilal yapılıp devamında PKK eylemlerine başladıysa, bugünde ülkemizde aynı oyunlar oynanıyor. Yaşanan olaylar karşısında uyanık olmak ve gelecek üzerine oynanan oyunları bozmamış gerekir. Bunu ancak birlikte başarabiliriz. Türkiye’nin tüm kurumları ve millet bir araya gelerek güçlü bir şekilde bu oyunları bozmalıyız. Bu vesile ile yaşanan olaylarda şehit düşen asker ve polislerimize Allah’tan rahmet diliyor, bu olayların bir daha yaşanmamasını umut ediyorum.

 
banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981