Kurugeriş Yayla Yolu hikayesi

İsmail Kahraman

belgeselciismail@gmail.com

01 Ekim 2018, 10:09

Asırlar önce Roma İmparatorluğu’nu dize getiren ve Alp dağlarında Filleri yürüten, Anıt mezarı Gebze’de olan Kartacalı Ünlü komutan Anibal, “Ya bir yol bulacağız, ya bir yol açacağız.” Diyor.

Yollar, Yayla Yolları… Giresun dağlarında Belgesel çekiyorum. Yayla yollarındayız… En son 45 yıl önce Espiye Soğukpınar beldesi Kurugeriş Yolundan Katırın sırtında Yaylaya gittiğim Yolu, bu kez arazi vitesli aracımızla gitmek üzere Yağmurlu bir havada yola çıktık.

Kurugeriş köyü Kurugıran’dan geçerek Seydiköy üzerinden Alim ve evliyalar mezarının bulunduğu Hambarcuk da Fatiha okuyup , Anduzcuk da tuz ekme efsanesini hatırlayıp, Avluca sapağından geçip, Haciman çeşmesinde tıpkı 45 yıl öncesi gibi kana kana su içip , Kürünlü Yokuşundan bir zamanlar Yayla göçlerinin konakladığı Düdül’e gelip, Tarihi otçu göçü şenliklerini düşünüp belgesel çekiyoruz.

45 YIL ÖNCE’YE YOLCULUK

Çekücek’deki kahvede kısa bir mola verip, Kahveci kardeşimizden bilgiler alarak Balıklı Su ve Gıran obuzundan geçip Tarıalanda yaşanan Yol hikayelerini dinleyip, Tarihi taş döşeme yolda temsili yürüyüş yapmanın mutluluk ve huzurunu yaşıyoruz.

Uzun arkuluda ve tarihi yayla yolundaki ağaçlar, buz gibi çağlayarak akan sular ve taş döşeme tarihi yollar. Bize bizi ve kendi hikayesini anlatıyordu boğaz ağzından. Sisli ve dumanlı havada çıktığımız Çayıryayla’da zaman durmuş sanki. 45 yıl geçmemiş, sanki her şey dün gibi. Katırlarla gelip mola verdiğimiz dere kenarındaki düzlük de yaşadığım hatıralar, Sinema şeridi gibi gözümün önünden geçti.

TARİHİ KARAOVACIK YAYLASI’NA YOLCULUK

Tarihi Karaovacık Yaylası’nda Yaşadığım çocukluk hatıraları ve yayla pazarında yaşanan o güzel anılar… 45 yıl önce bir çok yayladan at ve katırlarla insanların akın akın Cuma pazarına geldikleri günler.. Yayla Pazarında satılan meyve, somun ekmeği, dut kurusu, pestil, Dondurma, oyuncaklar sadece seyredip üzüntülü eve döndüğümüz o çocukluk günleri… Keşke bir kez daha o günleri yaşayabilsek.

Yalak Oba Yaylası’nda yaptığım Yayla evinin Bahçesine diktiğimiz çam fidanları çoktan büyümüş, soğuk suyun yanındaki düzlük akıncak ve yalaklarda oynadığımız o güzel günler sinema şeridi gibi gözlerimin önümde canlandı.

Halen Püllük obasında yaylacılık Yapan Fadime bacımı ziyaret ederek, Ay Yıldızlı bardakta içtiğim manda sütünün tadı dillere destan, anlatılmaz ancak yaşanır..

Tarihi kütüklük mezarlığında Fatiha okuyarak Yaylaya veda ederek Ericek Yolu üzerinden geri dönerek Kurugeriş Yayla Yolu hikayesini belgeselleştirmenin gönül huzuru içinde yaylaya veda ederek Espiye’ye dönüyoruz…