Ömrümün özeti sadece şu üç kelimedir der Hazret-i Mevlana ; ‘’ Hamdım , piştim , yandım . ‘’
Kimdir Mevlana peki ? Mevlana Celaleddin-i Rumi , asıl ismi Muhammed lakabıysa Celaleddin ‘ dir . 30 Eylül 1207 senesinde Harzemşahlar Devleti ‘ ne bağlı bulunan Belh şehrinde dünyaya gelmiş , babası Âlimler Sultanı lakabıyla tanınan Bahaeddin Veled , annesi ise Belh emiri Rükneddin ‘ in kızı Prenses Mümine Hatun’dur.
Moğol istilası tehlikesi ve siyasi olaylar sebebiyle Bahaeddin Veled 1219 yılı sonunda yaşadığı Belh şehrinden akrabaları ve müritleriyle ayrılmak zorunda kalmış böylece Mevlana ‘ nın şehir şehir süren yolculuğu başlamıştır . En son durak Larende ( bugünkü Karaman ) olurken yolculuklar ve konaklamalar esnasında bir çok âlimle tanışma ve ders alma fırsatı bulan Mevlana ağır ağır pişmeye olgunlaşmaya başlamıştır .
17 yaşındayken Gevher Hatun ‘ la evlenmiş bu evliliğinden Bahaeddin Sultan Veled ve Alaeddin Veled adında iki oğul sahibi olmuş ,önce annesi ardından ağabeyi derken daha sonra da eşi Gevher Hatun ‘ u kaybetmiş ikinci evliliğini de Kerra Hatun ‘ la gerçekleştirmiştir . Selçuklu Hükümdarı 1. Alaeddin Keykubat ‘ ın ısrarı üzerine Konya ‘ ya göç eden Mevlana , burada babasının vefatından sonra onun halifesi Seyyid Burhaneddin Muhakkıkı Tirmizi ‘ ye mürit olmuş ve hocasının gözetiminde ilmi ve tasavvufi yönünü iyice geliştirmiştir . 1241 yılında hocasını da kaybeden Mevlana birkaç yıl sonra Konya ‘ da Şems-i Tebrizi ile karşılaştığında hayatında büyük değişiklikler meydana gelmiş ve kendinden geçerek aşk denizine atılmıştır . Şems ‘ e olan hürmet ve sevgisi artınca etrafındakiler kıskançlık ve haset içine düşmüş bu yüzden Hazret-i Şems Konya ‘ yı terkederek uzaklaştıysa da Mevlana oğlunu göndererek onu buldurtup tekrar Konya ‘ ya dönmesini sağlamış ve onu manevi kızı Kimya Hatun ile evlendirmiştir . Fakat çok geçmeden yine bazı müritleri ve halkın taşkınlıkları sebebiyle Şems ortadan kaybolmuş kimi rivayete göre şehri terk ettiği kimi rivayete göreyse şehid edildiği haberi etrafa yayılmıştır .
Sonuçsuz kalan aramalar Hazret-i Mevlana ‘ nın üzüntüsünü hasretini daha da arttırırken nihayet onu gönül dünyasında bulmuş ve uzun yıllar inzivaya çekilerek hayatına devam etmiştir . Ateşli bir hastalığa yakalanan Mevlana Celaleddin Rumi 17 Aralık 1273 senesinde bu fani dünyadan ayrılarak gerçek sevgilisi’ ne kavuşmuştur .
Şeb-i Arus yani Düğün Gecesi dedikleri gün işte bu gündür Hazret-i Mevlana için .
Eserleri ; Mesnevî-i Şerif , Divan-ı Kebir , Fihi Ma Fih , Mecalis-i Seb’a , Mektuplar
Hazret-i Mevlana ‘ nın bize bıraktığı en güzel yedi öğüdü şöyledir ;
1-Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol .
2-Şefkat ve merhamette güneş gibi ol .
3-Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol .
4-Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol
5-Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol .
6-Hoş görülülükte deniz gibi ol .
7-Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol .
( Mevlana Celaleddin-i Rumi )
Nice yıllar akıp geçti su gibi , bugünün lisanıyla yeni şeyler söyleyemediysek vah bizim şu garip halimize , hakiki aşktan bihaber yaşayan virane gönlümüze !..
( Sibel Çakcak )