Turizm Haftası ve Gebze

İsmail Kahraman

belgeselciismail@gmail.com

17 Nisan 2019, 10:13

İlim ilim bilmektir

İlim kendin bilmektir

Gönüller sultanı Yunus Emre, asırlar önce bize böyle sesleniyor. Turizm haftasının kutlandığı bu günlerde, bu sözü anlamaya Ne kadar çok ihtiyacımız var. Bilim ve ilimden uzak, sanal dünyalarda yaşıyoruz. Her şeyimiz sanal, çevremizden haberimiz yok. Turizm haftasını kutlayanların kendi il ve ilçesinde ki tarih kültür ve doğa turizminden haberi yok. İnsanlar doğup büyüdükleri şehri tanımıyor. Kentleri yönetenlerin, kentten haberleri yok. Gelin Turizm haftasının kutlanmaya başladığı bu günlerde, kendimizi, çevremizi ve Şehrimizi tanıyalım. Tanımak sevmekle başlar, sevgi bütün kötülüklerin İlacı Gönüllerin baş tacıdır.

Gelin tanış olalım,

İşi kolay kılalım,

Sevelim sevilelim,

Dünya kimseye kalmaz,

GEBZE KÖYLERİNİ BİR KEZ DAHA TANIDIM

41 yıl önce bir süre yaşadığım, bugün Dilovası sınırları içerisinde yer alan Köseler ve Tepeköy’ü doya doya gezdim. Turizm Haftası dolayısı ile minnet ve şükran borçlu olduğumuz Gebze Fatih’i ilyasbeyin Gebze’deki türbesinde Fatiha okuduk. www.gebzegazetesi.com ve www.devrialem.tv olarak yaptığımız canlı yayını sizlerle paylaşıyorum

https://www.facebook.com/gebzeningazetesi/videos/268803107359525/

Turizm Haftası kutlanırken Gebze’nin tarih ve kültür turizminde marka değerleri perişanlık içinde. Sahipsiz Gebze Fatih’i İlyasbey ve 40 şehidin mezarlarının bulunduğu çevre çay ocağı halinde. Orhan Gazi'nin kumandanlarından Akçakoca'nın oğlu İlyas Bey'in Gebze'de bulunan türbesinde bir kitabenin bulunmayışı ve ziyarete kapalı oluşu üzücü. Bu konuda Gebze Kaymakamı, Gebze Belediye Başkanı ve Gebze Müftüsü'ne tarihi görev düşüyor.

GEBZE’NİN TARİH VE KÜLTÜR, TURİZMDE MARKA DEĞERLERİ GENÇLERE TANITILSIN

Gebze ile ilgili hazırlanan bildiriyi sizlerle paylaşıyor, Gebze Fatih’i İlyasbey'in türbesi ile ilgili www.gebzegazetesi.com canlı yayınını izlemeye davet ediyoruz.

Uluslararası Gebze Sempozyumunda sunduğum Fatih’ten günümüze Marka Kent Gebze Bildirisi.

Tarihi seyir içinde adı bir kaç kez Gelbize’den adını alan Gebze, Marmara Bölgesi’nin doğusunda İzmit Körfezi’nin kuzey kesiminde yer alan, zengin bir tarihi geçmişe sahip, ekonomisi, sanayi ve ticaret dayalı, Türkiye’nin hızla gelişen ve büyüyen bir ilçesidir. Kara, deniz, hava ve demiryollarının birbirleriyle kesiştiği önemli bir kavşak noktasında bulunmaktadır. Gebze tarih boyunca İstanbul’un Anadolu ile bağlantısını sağlayan yol üzerinde önemli bir konaklama merkezi olmuştur. Günümüze kadar gelen pek çok tarihi kalıntı, Gebze’nin çağlar boyunca önemli bir yerleşim merkezi olduğunu doğrulamaktadır.

Finikeliler’in, Asurlular’ın, Lidyalılar’ın, Romalılar’ın, Bizanslılar’ın, Grekler’in ve Araplar’ın uğrak yeri olmuş Gebze’nin, ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu kesin olarak bilinmemektedir[4]. Bu yöre, Romalı’ların daha sonra da Bizanslılar’ın hakimiyeti altındayken 1323 yılında Orhan Gazi’nin kumandanlarından Akçakoca’nın oğlu İlyas Bey tarafından fethedilerek Osmanlı topraklarına katılmıştır. Gebze; orduların karargah merkezi, kervanların konaklama yeri, İstanbul’un meyve ve sebze ambarı olarak önemini hep korumuştur.

1888 yılından itibaren İstanbul’a bağlı bir ilçe iken, 20 Nisan 1924 yılında yapılan bir değişiklikle Kocaeli iline bağlanmıştır. 1918’de İngilizlerin, 1921’de Yunanların işgal ettiği Gebze, düşmandan 12 Ekim 1922’de Nurettin Paşa komutasındaki birlik tarafından kurtarılmıştır.

Gebze ile ilgili küçük değil büyük düşünerek, geçmişi unutmamak gerekiyor. Gebze’nin son 60 yıl içinde nasıl büyüdüğünü belgelerle açıklayarak Gebze’ nin geleceğine ışık tutmak istiyorum.1940 yıllarda ,Tuzla Gebze ye bağlı bir köydü.

Osmanlı Döneminde Kastamonu ve İstanbul’a bağlı ilçe olan Gebze, 1926 yılında Kocaeli’ iline bağlandı. 1940’lara kadar Gebze’ye bağlı Nahiye ve köylerin bazıları ilçe ve belediye oldu. 2008 yılında dörte ayrılan Gebze,Darıca ,Diovası ve Çayırova ilçelerinden bile, yakın bir gelecekte yeni yeni ilçeler oluşacak.

Zaman içinde Gebze coğrafi olarak küçüldü, nüfus olarak sürekli büyüdü.1990’lı yıllarda Tavşancıl, Dilovası, Darıca, Güzeltepe ve Şekerpınar adı ile 5 Belediye ve 22 köye sahip oldu. Nüfusu yarım milyonu aştı. Gebze bir kez daha küçülerek büyüdü ve 4 ilçeye bölündü. Gebze 5747 Sayılı 22 Mart 2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Kanun ile Çayırova , Darıca, Dilovası ve Gebze olarak döt ilçeye bölündü. Yakın bir gelecekte, Gebze’nin Aren bölgesi de ilçe olarak ayrılıp yeni ilçe kurulması kaçınılmaz. Gebze coğrafi olarak küçüldükçe büyüyor.