banner1001
 betultuncel@hotmail.com

Sarı güneş ışınlarının bizlerle buluştuğu sıcak temmuz ayının son günlerindeyiz, yaz mevsimini yarıladık, Kurban Bayramı’na da az bir zaman kaldı. Belki bir tatile çıkacağız güzel bir sahil kasabasında ya da memlekete gidip hasret gidereceğiz akrabalarımızla birlikte… Bu vesileyle hoş bir heyecan içerisindeyiz bu aralar hepimiz…

 

Herkesin kendince yaz ile ilgili bir senedir hayalini kurduğu bir yol haritası vardır elbette! Uzak yerlere kaçıp bir süre yalnız kalmak, günlük yaşamın karmaşasından telaşından yorgunluğundan uzaklaşmak ister insan tatil yaparak...

 

Bu sıcak yaz günlerinin bize hissettirdiği daha başka güzelliklerin de var olduğunu göz ardı etmeyelim, onlardan da bahsedelim, ne dersiniz? Mis gibi yasemin kokuları arasında balkonumuzda yediğimiz akşam yemeklerinin tadını, kavunun hoş kokusunu, bir dilim buz gibi karpuzun serinliğini, ay ışığında sandal sefalarını, kocaman bir külah çikolatalı dondurmanın içimizi ferahlatan lezzetini, sessiz kuytu serin bir köşede okuduğunuz kitapla yeni dünyalar keşfederken soğuk bir bardak limonatanın tadını nasıl unutabiliriz!..

 

Yine de tatil dediğimiz şey, bulunduğumuz ortamdan biraz uzaklaşmak, belki de yorulduğumuz tükendiğimiz zaman dilimlerinde kabuğumuzu kırmak, yenilenmek, yeniden doğmaktır... Güneş ışığının verdiği enerji ile çıplak ayakla kumsalda yürümek, geceleri esen meltem rüzgarlarıyla serinlemek... Tüm bunlar tatile özgü, insana yaşama sevinci katan güzelliklerdir... Doğayla baş başa kalmak, yeşili ve maviyi yakından tüm renkleriyle yaşamak insana huzur verir...

 

Hayata şöyle bir baktığımızda, öyle az zaman ayırıyoruz ki kendimize, bu tatiller de olmasa, yorgun yaşamın yükünü, stresini üzerimizden nasıl atardık acaba?

 

Tüm sorunlarımızdan uzak başımızı dinlemek için Akdeniz’in kızgın güneşiyle ısınan altın kumlarında, Ege’nin mavi sularla çevrili küçük kasabalarında ya da Karadeniz’in yeşil dumanlı yaylalarında, rutin yaşamımıza kısa molalarla ara verme zamanı şimdi!..

 

Zaman avuçlarımızın arasından hızla akıp geçerken hayatın çok kısa olduğunu bir an hatırlayıp kendimize ayırdığımız küçük anları dinlenerek, yeni yerler yeni tatlar ve yeni insanlar tanıyarak özetle güzel bir tatil yaparak değerlendirmek gerek...

 

Ne demişler; “Çok yaşayan mı çok gezen mi bilir?” Bu yılki yaz tatilinizi imkanlar dahilinde gezerek, yeni yerler görerek, eğlenerek değerlendirmeyi ihmal etmeyelim...

banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981

banner934