Yerelde reklam

28 Aralık 2010, 12:47

Marka yaratma, marka geliştirme ve tutundurma, işin uzmanı olan olmayan herkesin görüş belirttiği bir alandır. Siyaset gibi, ekonomi gibi ve elbette gazetecilik gibi... Ne olacak yani? Herkesin düş gücü vardır, herkes yaşamın içindedir; insanların eğilimlerine, beklentilerine tanık olmakta, onlarla ilgili görüş geliştirmektedir.

Biga’da gözlediğim de üç aşağı, beş yukarı budur.

İnternet çıktı, herkes daha çok veri ve bilgiyi görmeye başladı; ama bu tablo verimliye, olumluya yöneleceğine daha da verimsiz ve olumsuz şekle büründü.

Biga markası denilince, milyarlarca kişinin ilk gördüğü marka hangisidir?

Google arama motoruna “Biga” yazdım ve karşıma ilk üç adres olarak Biga Belediyesi, Biga Kaymakamlığı ve Bigazete çıktı. Siz de yazın, görün.

Bu kadar basit.

Google’da karşınıza çıkan “tüm zamanlar”ın en çok izlenen adresleri. Bir süredir sol sütuna “Daha fazla araç” diye yeni zaman aralıkları eklendi.

“Geçen yıl” diyorsunuz ilk sırada Bigazete çıkıyor. “Geçen Ay”, “Geçen hafta” diyorsunuz yine Bigazete. Her birinde ikinci, üçüncü sıradakiler değişiyor, ancak Bigazete hep lider.

“Özel aralık” yazan noktaya tıklayıp, dilediğiniz zaman aralığı da verebiliyorsunuz. Bigazete 2006'dan beri yayında. 2006-2007'lerde ikinci ve 2008'den beri de hep lider. Yanına yaklaşan ne bir kurumsal site ne de başka bir haber sitesi de olmadı.

Bunun sebebi nedir acaba?

Biga’da bazı güç odakları; Bigazete okunmasın, abone olunmasın, reklam verilmesin diye; Biga markalarına, firmalarına baskı yaparken, kime zarar veriyorlar dersiniz?

Bu güçler; Bigazete’yi habersiz kılmak için de her kuruma, her örgüte baskı yapıyor, onları Bigazete’den uzağa itmeye çalışıyor. Biga ve Bigalı’ya ne kadar zarar verdiklerini artık görme zamanı gelmedi mi?

Bigazete, gazete olarak 6. yılında, bigazete.com ve bigazete.net olarak da 5. yılında. Sinsice ve güç kullanılarak yapılan baskıdan olumsuz etkilenmedi mi?

Evet! Etkilendi ama yıkılmadı. Var olmayı sürdürmek bir yana, liderlikten de edilemedi. Edilemezdi de...

Keşke, herkes bildiği işi yapsaydı. İnanın, işin sırrı yalnızca bu!

Biga ekonomisi büyüyor ve reklam pazarı yıllık 1 milyon lirayı aşmış durumda. Bu rakam belki de 2 milyon lira olmak zorunda, ama kimse reklamın etkisine; nerede, neden ve niçin reklam yayınlanmalı kafa yormuyor. Bunun en açık göstergesi, ulaşılması güç rekor izlenme sayısına sahip bigazete.com’un Biga'da en az reklam alan yayın olmasıdır.

Bigazete’deki reklam azlığının, sayfa sayısının azlığına, günlük yerine haftada iki kez yayınlanabilmesine ve siyah/beyaz yayınlanmasına yol açtığını söylememe ise gerek var mı, bilemiyorum. Bigazete haftada iki kez yayınlanmasına karşın, haber sayısının günlük gazetelerin neredeyse 5 katı olması -bu durum az sayıda ve küçük ölçek fotoğraf kullanılmasına, haberlerde veriler, tablolar, ayrıntılar yer almasına sık sık engel olması sonucunu da doğuruyor- okuyucuların bildiği bir gerçeklik. Bir tek Bigazete’nin, ortalama 17 kişi tarafından okunuyor olmasının sırrı var mı?

İnanın yok! Zor koşullara karşın, biz işimizi yapıyoruz.

Bigazete ve bigazete.com’un en az reklam alan yayınlar olması; Biga’ya ve Biga markalarına verebileceği katkıyı verememesi anlamına geliyor. Fark edilmeyen bu zarar, yayın kuruluşumuz BİMEDYA’ya verdiği zararla kıyaslanamayacak ölçüde; yani yüzlerce kat fazla!

Bel altı vuran güç odakları, bu yazımı; reklam istediğimiz gibi kısır ve dar bir çerçevede değerlendirebilirler. Oysa, onlar böyle davrandığı ve reklam pazarına egemen oldukları halde; okuyucunun tercihini değiştirmeyi yıllardır başaramadılar. Biz işimizi yaptığımız sürece de başaramayacakları açıkça görünüyor.

Bigazete ve bigazete.com, abone ve reklam gelirleri ölçüsünde ayakta duruyor ve duracak. Benim asıl dikkat çekmek istediğim, Biga markaları ve Biga firmalarının Bigazete ve bigazete.com’un sağladığı olanaklardan yararlanamamış olmasıdır.

Yalnızca önünden geçenlerin farkedebileceği ışıklı ışıksız tabelalar, gürültü kirliliği yapan belediye hoperlörü, okunmayan gazeteler, dinlenmeyen radyolar, çevre kirliliği yapan el broşürleri... Onlara şu veya bu sebeple, şu veya bu biçimde ödenen paralar; Biga’nın markalarına, Biga’nın firmalarına ne kadar imaj veya talep sağlamıştır. Ölçen var mı?

Kişisel olarak üzülmekten öte getirisini yaşamayan ve kimseden beklentisi bulunmayan ben bile; Bigazete’de yazı yazdığım için doğru veya yanlış en bilinen Biga markalarından biri haline geldim.

“Biga markası” dendikçe bu nedenle acı acı gülümsüyorum...