https://www.facebook.com/share/v/1FFvveEhCC/?mibextid=wwXIfr
24-31 Aralık 2025 tarihilerinde Evliya çelebinin izinde belgesel çekmek üzere gittiğim Bosna da belgesel çekimi sırasında yaptığım canlı yayınları da siz değerli arkadaş ve takipçilerimiz ile paylaşmaya devam ediyor 2004 den günümüze Bosna’da da gazetecilik ve BELGESELCİLİK hatıralarımı belgesel tadında paylaşıyorum.
2004 TARİHİNDE İLK KEZ BELGESEL ÇEKİMİ YAPTIĞIMIZ MOSTAR KÖPRÜSÜ İLE İLGİLİ YAZDIĞIM BİLGİ NOTU

EVLİYA ÇELEBİNİN İZİNDE MOSTAR KÖPRÜSÜ
Mostar, 15. yüzyılın ilk yarısında kurulmuş. 1483 yılında Türkler tarafından fethinden sonra gelişmeye başlamış. Şehir adının nereden geldiğini sorduğumuzda anlatıyorlar bize.. Şehir, tahta bir köprü çevresinde yer aldığı için buraya sadece Most (köprü), Mostici (Mostah) veya çoğul olarak “Köprücüler" anlamında Mostari deniliyordu. Hersek Türk Sancak Beyliğine 1522'den itibaren merkez olan Mostar'a Mimar Sinan’ın kalfası, Kanuni'nin emriyle bir köprü yaptı.
Rivayet edilir ki Mostar fethedildiğinde burada yaşayan halk İstanbul'daki hükümetten sağlam, dayanıklı ve kalıcı bir köprü yapılmasını ister. Kanuni baş mimarı Sinan' ı huzuruna çağırarak şöyle der: "Ey koca mimar! Batı' da gittiğimiz en uç ilimiz Mostar' da öyle bir köprü yaptırasın ki, bu güne kadar eşi benzeri görülmeye; bakan gözü gönlü fethede; Türk' ün adını hatırlata, yaşata!"
İşte seyri doyumsuz, yıllarca şiirlere, bestelere kaynak olan bu köprüyü, Sinan'ın kalfası, bir Bosna çocuğu olan Hayrettin Ağa yapmış.
Neretva nehri üzerine inşa edilen tarihi Köprü adeta şehrin simgesi ve sembolüdür. Köprü, Hırvat güllesiyle 9 Kasım 1993 tarihinde parçalanıp sulara gömülüne kadar 427 yıl aralıksız hizmet vermiş.Neretva nehri masmavi rengi ve derin sularıyla şehri tam ortadan ikiye bölüyor.
Nehrin her iki yakasında cami ve göğe yükselen minareleri görüyoruz. Filmlerde ve kartpostallarda gördüğünüz o tarihi köprü şimdi yok. Bosna Savaşında Hırvatlar tarafından yıkılan Meşhur Mostar köprüsü aslına uygun olarak bir Türk firması tarafından yeniden inşa ediliyor.
Osmanlı döneminde Bosna eyaletine bağlı olan Mostar, 1878'de Avusturya-Macaristan kuvvetleri tarafından işgal edildi. 1818'de de Sırp Hırvat-Sloven krallığına katıldı.
Hilale benzeyen ünlü Taş köprüsü ile adını dünya kültür tarihine altın harflerle yazdıran Köprü anlamına gelen Mostar şehrini tanıtmaya devam ediyoruz.

Evliya çelebinin seyahatnamesindeki Mostar..
1664 yılında burayı ziyaret eden Evliya Çelebi, burada 48 adet camiin var olduğunu belirtirse de bu sayı, daha sonraları artmış.
Karagöz Mehmed Bey Camii, 1557 tarihli Zaim Mehmed Bey camii, Koski Mehmed Paşa Camii Şehirde bulunan önemli Osmanlı dönemi eserlerden bir kaçı. Osmanlı, Mostar’a camilerin yanı sıra medreseler, köprüler, türbeler, han ve hamamlar inşa etmiş ve şehrin gelişmesine katkıda bulunmuş.
Uzun yıllardır görmediğimiz sevgiliye kavuşmanın heyecanıyla kucaklaşıyoruz Mostar’la. Arnavut kaldırımıyla döşeli eski Mostar sokaklarına giriyoruz. İnişli, çıkışlı, engebeli, daracık sokaklar, Dere üzerindeki kemerli taş köprü, çevresindeki camiler, minareler, işte Mostar karşımızda.
Hırvatlar tarafından yerle bir edilen ve binlerce insana mezar olan tarihi Mostar sokaklarında gezerken Dünden Bugüne Mostar'da çok şeyin değiştiğini görüyoruz.Osmanlı Mostarı bir idari ve askeri üs olarak kullanmış. Bundan dolayı Mostar kısa zamanda gelişme göstermiş. Ticaret, sanat ve kültür merkezi haline gelmiş.
Camiler, medreseler, hanlar hamamlar inşa edilmiş. 1631'lerde kasabanın 24 mahallesi ve 22 camisinin olduğunu öğreniyoruz.Bugün Hıristiyanlarca ziyaret edilen şehrin tarihi kilise ve katedralleri bile Osmanlı'nın o engin hoş görüşü, müsaadesi ve yardımıyla inşa edilmiş. Bosna savaşında şehit düşen on binlerce boşnak müslüman için, Şehir merkezindeki Park'ta bir anıt mezar var. Bu anıt mezarı ziyaret ederek gezimizi sürdürüyoruz.
Mostar şehrinin sokaklarında dolaşırken savaş yıllarının tüm izlerini yaşarsınız. Mostar, Bosna savaşında gerçekten çok korkunç bombardımana tabii tutulmuş. Savaşın üzerinden geçen 8 yıla rağmen savaşın izleri Mostar’ın her yerinde kendini gösteriyor.
(Ömer İLGEÇ)