Gazetemizde Ayasofya Camii ile ilgili yaptığımız paylaşımlar;
http://www.gebzegazetesi.com/gundem/ayasofyacami-kebirde-tarihi-anlar-yasaniyor-h32827.html
http://www.gebzegazetesi.com/gundem/ayasofyada-namaz-alanlari-belirlendi-h32822.html
http://www.gebzegazetesi.com/gundem/sabah-namazini-ayasofya-i-kebir-onunde-kildilar-h32821.html
http://www.gebzegazetesi.com/gundem/ayasofya-i-kebire-ozel-para-basildi-h32820.html
http://www.gebzegazetesi.com/gundem/ayasofyanin-acilisi-icin-etkinlik-duzenlendi-h32819.html
Diyanet işleri başkanı Ali Erbaş ın sosyal medya sayfasından yaptığı canlı yayın paylaşımı
https://www.facebook.com/100004338481610/posts/1735641539923779/?d=n
Başta kutsal topraklar Kudüs olmak üzere dünyanın bir çok ülkesinde 30 yıldır Kültür Bakanlığı belgesel yapım. Yetki belgesi ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı sürekli basın kartı sahibi gazeteci ilk yapan belgeselcili olarak Ayasofya Camii’nde kılınan ilk Cuma namazı ile ilgili gazeteci olarak yaptığımız girişimlerden sonuç alamasak da Devri Alem Belgesel TV Programı olarak Ayasofya Camii’nde kılınan ilk Cuma namazı ile ilgili araştırma ve belgesrel çekimi yaparak ulusal ve bölgesel kanallarına yayınlamak üzere göndereceğiz.
Ayasofya Camii’nin ibadete açılması ile ilgili birçok bilgi, video, belge, fotoğraf ve gazete toplayarak gelecek kuşaklara aktarmak için arşiv oluşturduk
Cumhurbaşkanlığı resmî internet sitesin de Ayasofya camisinde kılınan ilk Cuma namazı ile ilgili paylaşılan fotoğraflar ve yazıların lingini sizlerle paylaşıyoruz https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/120694/cumhurbaskani-erdogan-cuma-namazini-86-yil-sonra-ibadete-acilan-ayasofya-i-kebir-cami-i-serifi-nde-kildi
Gebze Gazetesi ve Gazete Gebze’de belgeselcinin not defteri köşesinde yer alan makalemi sizlerle paylaşıyorum:
Gerçekten çok önemli;
Ayasofya camimizde 86 yıl sonra ilk Cuma namazı 24 Temmuz 2020 tarihinde kılındı hutbeler okundu.
CUMA HUTBESİ'NİN KONUSU: "AYASOFYA FETHİN NİŞANESİ, FATİH’İN EMANETİ"
Bugün, Ayasofya'nın kubbelerinde yeniden tekbir, tehlil ve salavatların yankılandığı, minarelerinden ezan ve salâların yükseldiği gündür. Evlad-ı Fatihan'ın hasreti, ulu mabedin sessizliği sona eriyor. Ayasofya Cami-i Şerifi bugün yeniden mümin ve muvahhit cemaatine kavuşuyor.
Bizleri böyle şerefli ve tarihî bir günde bir araya getiren Rabbimize sonsuz hamd ü senalar olsun. “Konstantiniyye mutlaka fetholunacaktır. Onu fetheden komutan ne güzel komutandır! Ve o asker, ne güzel askerdir!”i buyurarak fethi müjdeleyen Resûl-i Ekrem Efendimize salat ve selam olsun.
Bu müjdeye nail olma aşkıyla yollara düşen İstanbul'un manevi mimarı Ebû Eyyûb el-Ensârî Hazretleri başta olmak üzere, ashab-ı kirama, onların kutlu izinden gidenlere, Anadolu'yu bize vatan eylemiş, korumuş ve emanet etmiş olan bütün şehit ve gazilerimize selam olsun.
Çağının en gelişmiş teknolojisini üreten, gemilerini karadan yürüten, Allah'ın izni ve inayetiyle İstanbul'u fetheden, sonra da bu aziz şehrin tek bir taşına bile zarar gelmesine izin vermeyen, o genç ve dirayetli padişaha, Fatih Sultan Mehmet Han'a selam olsun.
Ayasofya, asırlar öncesinden gelen gül rengi bir muştudur. Ayasofya, fethin nişanesi ve kıyamete kadar cami olması kaydıyla onu vakfeden Fatih'in emanetidir. Bu nadide emanetin cemaatine kavuşması için dünden bugüne canla başla emek veren büyüklerimize, ilim ve fikir insanlarımıza, irfan ve ihsan öncülerimize, tüm kardeşlerimize selam olsun.
Ayasofya'nın yeniden ibadete açılması, beş asır boyunca cami olarak müminleri bağrına basan mukaddes bir mekânın, aslî vasfını kazanmasıdır.
Ayasofya'nın yeniden ibadete açılması, başta Mescid-i Aksa olmak üzere, yeryüzünün bütün mahzun ve mazlum mescitlerinin ümide kavuşmasıdır.
Bizim medeniyetimiz, cami merkezli bir medeniyettir. Camilerimiz, birlik ve dirliğimizin, ilim ve irfanımızın kaynağıdır. Yüce Rabbimiz, cami ve mescitleri imar edenler hakkında şöyle buyurmaktadır: “Allah'ın mescitlerini ancak Allah'a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte doğru yolda oldukları umulanlar bunlardır.”
Bir caminin yapılması ve varlığını koruması için gayret gösteren kimseleri Peygamberimiz cennetle müjdeler: “Her kim Allah için bir mescit bina ederse, Allah da ona cennette bu mescidin benzeri bir köşk bina eder.”
Şimdi bize düşen, birlik ve kardeşlik şuuruyla camilerimizi canlı tutmaktır. Camilerimizi hayatımızın merkezine almaktır. Kadınıyla erkeğiyle, çocuğuyla, genciyle, yaşlısıyla camilerimizde olmak, camilerimizle hayat bulmaktır. Ayasofya Cami-i Şerifi'nin ifade ettiği ulvi anlamlara sahip çıkmak için daha büyük bir inanç, azim, kararlılık, heyecan ve özveri ile çalışmaktır.(kaynak Diyanet İşleri Başkanlığı resmî internet Sayfası )