banner1001
Aslında beyazdı, insanların günahlarından karardı…
 İskenderiye kütüphanesini yakıp yıkan düşünce, bugün hala aramızda ve etkisini yitirmeden tekrar tekrar harekete geçmek için fırsatını kolluyor . Biliyoruz.
 Bin yıllık karanlık deniyordu sonrasına; bilgiden, bilgiyi taşıyanlardan koparılmışlığın bin yılı…
 Kibrin körlüğü ile  ezilmişliğin hiçliği arasında, cahil bir dünyaya gelen Hz. Muhammed (s.a.v) ve sahabeleri neyi ortaya çıkarmıştı bize anlatılmayan neydi?... Aklın, düşünmenin ve bunu besleyen kaynağın yani okumanın değeri... işte üstü örtülen buydu! Bir taraf karanlıkta iken diğer tarafta daha önce emsali görülmemiş bir uyanış başladı. Hepi topu yirmi yıl içinde. Gençtiler heyecanlı ve donanımlı. Okumanın, akılcılığın, insani değerlerin zirveye taşındığı yirmi yıl. Arkası bir zaman daha geldi ve sonra dedik ya “fırsatını kolluyorlar” diye; işte bu ışığı da söndürmekte gecikmediler ve aynı oyun başka sahne…
 HZ. MUHAMMED (s.a.v)’ in ümmeti olduğunu idda eden büyük kalabalık(!) Hiç kusura bakma, insanlık bir arpa boyu yol almadı, alamadı daha…   
Tarihdekileri tek tek sıraya koyma işini size bırakıyorum.
Vakit yine geçmekte, nesiller değişmekte ve yeniden bir aydınlanma başlamaktaydı insanlık tarihinde, karanlığın dışında bir şey bilmeyenlerin arasında. Sır ne idi? Aydınlanma ne idi? Mağarada gölgesine esir olanın güneşe dönmesi, ışığı kendi gözleri ile görmesi idi. Aydınlanma içeride idi, her bir hücrenin uyanması, işte bu aydınlık olandı.
 Çok uzağımızda olmadı ve uzun zamanda geçmedi, bilgilerini ve sevgilerini ceplerine koyup yola çıkan öğretmenlerin şehit haberlerini almamız üzerinden. Kimine sokakta, kimine okulda, cehaletin ateşini taşıyanlardan geldi saldırı. Demek ki hala kör kısır düşünce fırsatını kollamakta, yine aynı oyunları başka sahnelerde yenilemekteydi.
Şimdi ile İskenderiye' nin yakıldığı günlerden tek fark belki de; bilginin daha çok paylaşıldığı ve korunduğu günlere geldi insanlık. Sanki ders almış gibiyiz…
 Ama Hacer ül Esvet hala siyah...
 Demek ki; gidilecek çok yolumuz var.
Onlar bir an hayatımıza dokundular ve gittiler; ‘‘Işıktılar ışığa döndüler.’’
 Umudumuzu koruyor, gayretle çalışmaya devam ediyoruz sevgili öğretmenlerim, hüznü de kattık umudumuza ki; uyumayalım, unutmayalım! Hatırlamaya hep gönüllüyüz sizleri, hatırlıyoruz!
 Öfkenin, kavganın, savaşın ateşinin söndüğü günlere de ulaşacağız. 
Minnetle, şükranla hatırlamaya, hatırlatmaya devam edeceğiz sizleri! 
Onlar inanıyorum ki, duyuyorlar. Yaşamın onurlu duruşuna, insanlık ailesi olarak varacağız.
 Işığın nura dönüşünde hepimiz orada olacağız.
 Sevgi ve saygılarımla.
              
Ödül Ece KIZILDAĞ
KoşYaz  Sanat Yönetmeni
banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981

banner934