banner1001
GÜNDEM:
Haluk Dursun'un Ardından

20 Ağustos 2019 Salı 16:48

Bundan tam 20 yıl önceydi 1999 yılı Mart ayı kısa adı ATİB olan Avrupa Türk İslam Federasyonu Genel Başkanı Musa Serdar Çelebi’den bir davet almıştım.Balkan ülkelerinde belgesel çekimi yaptığım için Almanya’da düzenlenecek Osmanlı’nın kuruluşunun 700.yıl dönümü dolayısı ile Almanya’da Balkanlarda Osmanlı Medeniyeti konusunda belgesel gösterimi yapmam ve konferans vermem isteniyordu.

Bizimle birlikte Türkiye’den o zamanlar Marmara Üniversitesi'nde öğretim üyesi olan Haluk Dursun hoca da davetliydi. İlk kez Haluk hoca ile Atatürk Hava Limanında yüz yüze görüşüp tanıştık birlikte ATİB in davetlisi olarak Almanya’ya gittik.

Osmanlı’nın 700 yıl dönümü dolayısı ile Almanya’nın çeşitli kentlerinde düzenlenen toplantılara katılıp ayni masadan konuşma yapıp belgesel gösterimlerimi sundum.

Bir hafta süre ile ayni otelde kaldık ayni mekânları paylaştık Birlikte İsviçre’ye geçtik beni en çok Haluk Hocanın Almanya’nın Stutgart şehrinden 160 km uzaklıktaki Tuna nehrinin doğduğu Almanya’nın Dunauesingen şehrine yaptığımız yolculuk etkiledi o yolculuğu ve Tuna nehrinin kaynağında yaşadıklarımı hiç unutamıyorum.

Karlı buzlu bir havada Haluk hoca Tuna nehrinin kaynağını görmek istiyordu. Yol boyu Haluk hocadan Tuna nehri üzerine birçok şey dinledim. Tuna’nın kaynağına yaklaştıkça Haluk hoca heyecanlanıyordu. Tuna’nın kaynağından doya doya birlikte su içtik. Osmanlı akıncıları gibi elimizde kılıç ve kalkanımız olmasa da kamera ve fotoğraf makinelerimizle Tuna nehri üzerinden bir kaç kez geçerek akıncıların ruhunu şad ettik.

Haluk hoca ile bir haftalık Almanya arkadaşlığı bana çok şey öğretti. Tarihe ilgim arttı belgeselciliğin önemini daha iyi anladım. Bugün Tuna nehri üzerine çektiğim birçok belgesel ve Tuna’dan bir tarih akar kitabımı Haluk Dursun hoca ile yaptığım Almanya gezisine borçluyum.

Arnavutluk'tan Kırım'a Haluk Hoca ile Devri Alem

Haluk Dursun Hoca ile Almanya’da başlayan dostluğumuz sürdü birçok toplantıda beraber olduk. Bir grup arkadaşla Prof Dr Orhan Gedikli’nin organizasyonunda Haluk Dursun Hocanın rehberliğinde Evladı Fatihan diyarı Adriyatik sahillerindeki Arnavutluk’ta belgesel çekme imkânım oldu. Başkent Tiran’dan yoka çıkıp Kurca, Elbasan, İşkodra, Berat, Duraç ve Avluunya’yı onun rehberliğinde gezdik.

Eman Turla yine Haluk Hocanın rehberliğinde Deşti Kıpçak diyarı Kırım illerini birlikte gezdik. Bahçesaray’da Kırım Türkleri lideri Mustafa Cemil Kırımoğlu'nu birlikte ziyaret ettik. Sivastopol, Yalta, Gözleve Sudak gibi Eski Kırım şehirlerinde Haluk Hocanın rehberliğinde çok önemli bilgiler öğrenip belgesel çektik.

Harşit Savunması Şaban Kalesi Destanı

Haluk Dursun hoca ile Hem Giresun Tirebolu'dan hem de Kocaeli Gebze Hereke’den çift dikişli hemşeriyiz. Haluk Dursun'un babası Giresun Tirebolu Aslancıklı. İş bulma umudu ile Hereke Sümerbank fabrikasına çalışmaya gelen ailenin Hereke’de dünyaya gelen oğlu. Haluk hoca baba memleketini hiç ihmal etmedi. Kafkas Cephesi Harşit Savunmasında çok önemli yeri olan Güce Şaban Kalesinin tarihi milli park ilan edilmesinde en büyük destek verenlerden biri de Haluk Dursun'du. Bu konuda kendisi ile bir kaç kez görüştük. Haluk Hocanın girişimi ile Genelkurmay başkanlığı ATASA Başkanlığı bölge ile ilgili araştırmalar yaptı. Birçok şehit mezarı ve siperlerin bulunduğu Şaban Kalesinin yolu Haluk Dursun Hocanın özel gayretleri ile açılıp beton yol haline geldi.

Gebze Sığırlık Merası Tarihi Yörük Obası

Haluk Dursun hoca ile son kez görüşmemiz Başbakan Yardımcısı Sn Fikri Işık beyin Ankara'daki bakanlık makam odasında oldu. Yıllardan beri mücadelesini verdiğim Gebze Sığırlık Merası yörük Obası ile ilgili çalışmalar yapılması devletin 700 yıllık geçmişi olan Sığırlık merasına sahip çıkıp yaşatması İçin bir heyet halinde Fikri beyin odasında yapılan toplantıya Haluk bey de katılıp görüşlerini ve yapılması gerekenleri açıklamıştı. Haluk beyle Fikri beyin odasında birlikte yemek yemiş Hereke İpek halı üzerine de konuşup görüş alış verişinde bulunmuştuk.

Kendisini 20 yıldır tanıdığım Haluk hoca ile son görüşüp konuşmamız olacağını bilmiyorduk el sıkışıp vedalaştık son görüşmemizmiş.  Haluk hoca bu gün 19 Ağustos 1999 günü elim bir trafik Kazasına kurban gitti. Malazgirt Meydan Muharebesi zaferlerinin kutlanacağı Zafer Haftası arifesinde değerli bir dost İlim irfan ve kültür adamı bir insanı ve hemşerimi kaybettim.

Üzgünüm merhuma Allah cc rahmet niyaz eder başta ailesi olmak üzere sevenlerine Kocaeli ve Giresunlu hemşerilerine ve tüm Türkiye’ye baş sağlığı diliyorum. Geçtiğimiz yıl Yedi Renk Tek Yürek Platformunun daveti ile Ahlat ve Malazgirt e giderek hazırladığım Ahlat'tan Malazgirt'e Anadolu Ruhu belgeselimi Haluk Dursun hocaya ithaf ediyorum.

banner982
Anahtar Kelimeler
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981

banner934

Milyonluk liman kazasının ardından kıyıya...
Evyapport liman işletmesinde konteyner yüklü geminin kıyıdaki 3 kule vince çarparak devirmesinin ardından...

Haberi Oku