Yeni eğitim-öğretim yılına başladığımız bugünlerde herkes de bir telaş ki sormayın gitsin .Öğrencilerle beraber koşuşturan veliler , öğretmen ve müdürler bir de okulun olmazsa olmazı hademeler .
Sevgili müfettişleri unuttum sanmayın onlar her camianın gözdesi birer eğitim gönüllüsü .
‘’ Bana bir hârf öğretenin kırk yıl kölesi olurum ‘’ diyen sevgili Hazreti Ali (r.a.) ta yıllar öncesinden miras bırakmış bize eğitimin paha biçilemez kıymetini .
Tertemiz İslam’ın ilk emriyse ; ‘’ Oku ! ‘’ değil mi ?
Okumak ve yazmak insanı büyüten , yücelten , geliştiren ve hayata hazırlayan yegane basamak .
Yaradılışının idrakine varmak için önce kendi varlık bilinciyle uyanmak uykudan , ilimle bilimle son nefese dek öğrenci olmakla mümkün .
Ölüme mahkum edilen ünlü filozof Sokrates öldürüleceği anı beklerken kendisini görmeye gelen öğrencisinin elindeki müzik aletine bakar ve onun nasıl çalınacağını sorar . Öğrenci şaşkınlığını gizleyemeyip de ; ‘’ ama hocam birazdan zehri içip öleceksiniz ve sazı çalmaya vaktiniz olmayacak ve bir zevk duymayacaksınız neden öğrenmek istiyorsunuz ‘’ dediğinde ; Sokrates şu düşündürücü cevabı verir ; ‘’ Öldürüleceğimi bende biliyorum fakat asıl zevk çalmakta değil çalmayı öğrenmektedir evladım .’’ diye cevap verir . Öğrenmenin zevki hiçbir zevkle mukayese edilemez doğrusu .
İnsanoğlu ne dün ne bugün ne de yarın yeni şeyler öğrenme zevkinden mahrum yaşayamaz .
Bundan yıllar yıllar önce Kadıköy Hasanpaşa’da , Kaptan Hasan Paşa İlkokulu 1-G Şubesi’nde , sessiz sakin kendi halinde bir kız çocuğunun öğrenme aşkı da tatlı bir öğretmen vesilesiyle başladı .
‘’ Gülsen Atam ‘’ Siz eğer bugün hayattaysanız hep gülün sevgili hocam yok ebedi ıstırahatgâhınızda iseniz mekanınız cennetten bir köşe olsun …
Çocuklara büyüyünce ne olacaksın diye sorulduğunda birkaç istisna dışında verilen cevap tabi ki öğretmendir . Belki büyüyüp hayata atıldıkça farklı meslekleri tanıdıkça istekler değişebilir lakin ilk sıralar , ilk öğretmen , ilk istek hiçbir zaman unutulmaz .
Aileden sonra saygıyla beraber sevginin de , eğitimle beraber öğretiminde yeşerip filizlendiği yerdir okullar ve bu okulların nadide neferleri öğretmenler .
Sıcak samimi kâlpten bir tebessüm zor denilen fiziği de sevdirir ah edilen matematiği de . Öğretmen , karşısındaki öğrencinin bir birey olduğunu hatırlayarak vermeye çalıştığı eğitimi insanlık adına yapılan kutsal bir görev sayıp icra ettirirse yetişen yeni nesiller de sağlam birer çınar olarak kök salar ülke toprağında . Pozitif bilimlerle ahlâki bilimler kolkola yürürse bu çetin yolda başarı kaçınılmazdır hayat oyununda . İkisi birbirinden ayrı düşerse öğrenci eksik ve savunmasız kalır çıktığı yaşam yolculuğunda . Neticede buhranlar , arayışlar , umutsuzluklar hep kötü sonuçlara aşikar . Kaybedilen her öğrenci vatan toprağında bozulmaya bırakılan sahipsiz ekinlere benzer . Oysa ne çok ihtiyacımız vardır sağlam nesillerin varlığına .
Ülküsü davası ideali bulunan insan , soran sorgulayan araştıran insandır ve okuyup öğrenmek nimetlerin en şereflisi en mükemmelidir . Öğretmen ; anadır babadır kardeştir , dosttur arkadaştır , bilgisiyle birlikte insanlığını da paylaşan terakki yolundaki vazgeçilmez kılavuzumuz güçlü eğitim ordumuzdur .
Öğretmenim öğret beni ! yolumu sesinle sözünle nefesinle aydınlat , bilgimi görgümü ışığınla donat .
Öğretmenim öğret beni ! kurmaya çalıştığım varlık evime bir harç da sen kat .
Sibel Çakcak