45 santim, 1 metre derken...

29 Ekim 2011, 10:44

Mersin'deki Nevit Kodallı Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi'nde kız ve erkek öğrencilerin birbirlerine 45 santimden fazla yaklaşmaları ve yan yana oturmaları yasaklandı. Antalya'daki Muratpaşa İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ise bu mesafeyi yeterli bulmadı.

Müdürlük, eğitim konusunda takip edilmesi gereken bunca sorun ve konu arasında en önemlisini bulmuştu. Kız ve erkek öğrencilerin derslerle ilgili konuşmak ya da ders aralarında sohbet etmek için aralarındaki mesafenin ne kadar olacağını tesbit etmeleri gerekiyordu.

Müdür Erdem Kaya ve arkadaşları düşündüler, tartıştılar... Sonunda buldular. 18 maddelik talimatnamenin beşinci maddesine koydular: “Cinsel istismar vb. durumlarla karşılaşılmaması için mesafe 1 metreden az olmayacaktır.”

Kız erkek yakınlaşmasını böyle engellersen, gelecekte ne kadar sorunlu anne ve babaların olacağı, işin cinsel şiddet noktasına kadar varacağı benim konum değil, psikologların muhakkak diyeceği vardır.

Ancak diyeceğim şu: Böyle 45 santim mi, bir metre mi muhabbetleri ile uğraşırsan, kafayı bunlara patlatırsan, böyle nesiller yetiştirirsen; olanı biteni göremezsin... Nasıl sömürüldüğümüzü, nasıl baskı altında tutulduğumuzu, haklarımızın nasıl yendiğini, sömürgecilerin yayılmacıların nasıl ülkeyi ve ekonomiyi parsel parsel, kuruş kuruş ele geçirdiğini göremezsin.

Mesela, şimdi bu yazıyı yazarken gördüm; Özel Tüketim Vergisi yine artırıldı. Sigara ve cep telefonuna ÖTV zammı geliyor. Motorlu araçlara ve alkollü içkilere de... Bir süre önce de elektrik ve doğal gaza yapılmıştı. Malum doların fiyatı da 2 milyona doğru gidiyor. Bu her şeye müthiş bir zam dalgası geliyor demektir.

Ama hepimiz sessiz sessiz kabulleneceğiz bu zamları... Kimse ağzını bile açmayacak. Ne bir protesto olacak, ne bir sendika, tüketici kuruluşu sesini çıkaracak.

Tıpkı, günlerdir bütün dünyada devam eden kapitalizm, gelir adaletsizliği karşıtı gösterilere Türkiye'den hiçbir katkı, katılım olmaması gibi…

Bakın dünyada neler oluyor:

İspanya ve Yunanistan'da, çileden çıkmış gençlik ülkelerinin hemen hemen her meydanını işgal etti.

İsrail tarihinin en büyük sokak gösterilerinden sonra serseme döndü, Şili'de on binlerce üniversiteli kampüslerden sokaklara taşarak, başkaldırdı.

Ağustos ayında Londra üç gün üç gece alevler içindeydi. Tunus ve Mısırda yüz binler istemedikleri diktatörleri alaşağı etti.

New York'ta Wall Street'i işgal etmek isteyenler iki haftadır çadırlarda direniyor.

Peki neden şikayet ediyor bunlar… Bildiğimiz, yaşadığımız dertler. Ahlaksızlık, rüşvetçi ve yozlaşmış bankalar, pahalı yüksek eğitim, fiyat artışları, gelirdeki adaletsizlik, yüksek işsizlik oranları, sosyal yatırımlardaki kesintiler…

Şimdi 15 Ekim'de büyük bir küresel protesto olacak. Dünyanın bütün kentlerinde kapitalizm, sömürgecilik, adaletsizlik proteste edilecek.

Diyorlar ki: Biz yüzde 99, onlar ise kalan yüzde 1.

Ama Türkiye'deki yüzde 99 nelerle uğraşıyor: görüyorsunuz….