ARUZ

08 Nisan 2019, 16:07

‘’ Marifet iltifata tâbidir ‘’ demiş atalarımız , senin marifetin nedir ey garip seyyah ?

Ezelden soğuk geçen bir Mart ayını usul usul uğurlarken köşesine , karşılayacağın o yıldızlı baharda payın olacak mı iyiliğe dair senin de . Kuyulardan taşacak pınarlara bir kova da sen sallayacak mısın hikmetle . Menbaını gözetleyen gelinciklerin nahif gölgelerine düşecek mi aşkla yoğrulmuş dilden tatlı gönülden sıcak bir buse .

Çabalayabildiğimiz kadar biziz enginlerde , şahitliğimiz kadar hakiki . Harikulade bakışlarla eğilen yüreklerde tazeyiz , sevdayız , marifetiz belki de .

İtirafların en koyu tınısını serelim tabelamızın önüne , sırlı kafeslerden uçururken pamuk alınlı güvercin kanatlı maviliği . Söz meclisten dışarı hep yollar mı kusurlu hep yolcu mu kabahatli . Evetler hayırlar bilinmez yersiz yurtsuz yanılgılar . Yeşeren baharın müjdesini verirken masmavi derinlik , eridikçe eriyen çaydaki şeker yudum yudum içilen derya . Sen ben biz koskocaman girdapların öznesi fanusların nesnesiyiz .

Yön tabelası hangi iklimi gösterirse göstersin fark eder mi hikmet ufkunun ziyasıyla düşünmedikçe .

Evet talibiz bahara , ayazından yorulmuş hırçın Martların yankısıyla . Çatlamış ellerin büklüm büklüm geçitleri , altın saçlı kızın hülyasıyla divane hülyasıyla bahane .

Açılın donmuş şelaleler siz açılın ki boyansın yeşile her yer , açılın laleler çocukluktan müjde veren menekşeler , kahraman papatyaların kahraman beyaz duvakları .

Koşup giden zamanın sırtına yüklensin Mart yüklensin tüm sessiz haykırışlar . Belki bu kez ilk defa umutla söyler türküsünü yedi cihan .

Art arda dökülsün anlı şanlı kelimeler kurulsun panayırdan fırlamış dört başı mamur cümleler . Nisan insan ve vicdan , vicdan insan ve Nisan kucaklayın evreni şimdi an be an .

Ya sen miğferini kafasından çıkartıp atan umutlu seyyah , senin marifetin ne olacak bizim ellerde !

Dönme dolap misali adımlarken kainatı ayaklar , sis perdesinden sıyrılıp siluetinle varlık aynasından kapacak mı iltifatı yaşanmamış yarınlar !..

Sibel Çakcak