Hasta adamın Uslu Çocuğu Türkiye

19 Şubat 2016 Cuma 11:49

Karmaşa kitabının yazarı anlamlı bir yazı daha kaleme aldı.

İŞTE O YAZI;

Değerli dostlar: bu ülkenin gündemiyle oynandığının farkındamısınız bilmiyorum. Bu hafta biraz aşktan dem vuralım diye düşünüyordum. Tuşlara dokunup gönülden dökülenleri yazacaktımki patlama haberi her şeyi unutturdu. Dört kıtada hüküm sürmüş, nal sesleriyle dünyayı titretmiş Osmanlı devletinin varisleri olan bizler Avrupa neder, Amerika neder, rusya neder diye düşünmekten bir arpa boyu yol alamayan Türkiye Cumhuriyeti devleti’ne dönüştük. Devletimizi bu imajdan kurtarmanın vaktidir şimdi.

Hasta adam dedikleri Osmanlının uslu çocuğu görüntüsünden sıyrılıp, İstanbulu Fet eden Fatih Sultan Muhammed Hana yakışır tutumlar ve söylemler geliştirmeliyiz. Siyasetçilerimiz Son zamanlarda yere daha sağlam basmaya başladı. Cumhur başkanımızın Adeta batının iki yüzlü politikalarına isyanını daha geçtiğimiz günlerde Kaymakamlarla yaptığı toplantıda dinlediniz. Başbakanımız’ın ne kadar net ifadelerle Suriye sınırımızda (y.p.g) örgütünün ilerleyişine izin vermeyeceğiz diye konuşmasına birlikte tanıklık ettik.

Siyasi görüşümüz her ne olursa olsun devletimizin itibarı, vatanımızın huzuru söz konusu olduğunda gerisi teferruat olmalı.

Deniz Baykal bey efendinin sergilediği devlet adamı duruşunuda taktir etmeden geçmek istemiyorum.

Kol kırılır yen içinde kalır sözünün gereğini bile yerine getiremeyen Demirtaş ve başkanlığını yaptığı partinin sözde millet vekilleri Yabancı devletlerin millet vekiliymiş, pkk, ypg, pyd gibi örgütlerin basın sözcüsüymüş gibi davranmaya devam edeceklermi bilinmez. Ama bu tutum onları tarih önünde ihanetle yargılayacak bir tutumdur. Eğerki bu örgütlerin sözcüsüymüş gibi davranmaya devam edip. Batının millet vekiliymiş gibi Büyük Millet Meclisinde ihanet kokan konuşmalar yapacaklarsa, beğenmedikleri devletin maışını almasınlar, beğenmedikleri devletin meclisinde oturmasınlar, devletin görevi ise bu vekillerin dokunulmazlığını kaldırmaktır. Dokunulmazlık sadece kürsüyle sınırlandırılmalıdır.

Kötü ama benim kötüm anlayışı devlet düzenini bozan en önemli sorundur. Bu dünde devlet düzenini bozmuştur, bu günde böyle olursa bozacaktır. Adalet terazisi çok hassas bir terazidir. Bu hassaslığı gözetmekte devlet büyüklerinin işidir.

Masaya yumruğumuzu vurup, ne istediğimizi bilerek konuşup, haklı davamızı dünyanın gözüne sokma konusundaki kararlılığımız sözün yanında güçlü eylemlerlede desteklenmelidir. Nasılki dünya Rusyaya Suriyeyi vurma! Diyemiyorsa bizede ypg’yi vurma diyememeli. İsrail gazzeyi uluslar arası tepkilere ramen canı sıkılınca nasıl vuruyor ve dünyada seyrediyorsa bizde haklı davamızdan asla geri adım atmayarak hasta adamın uslu çocuğu değil.

Dünyayı korkutan koca imparatorluğun varisi olduğumuzu onlara göstermeliyiz. Bu duygularla yazıma son veriyorum.

Şehit Analarının Yüreğinde Kıyamet Koparken.

Zalime Yatağında Rahatlık Verme Allah'ım. Allah'ım! Zalimlere, hainlere, bozgunculara fırsat verme. Mazlumlara, masumlara, mağdurlara yardım eyle. Vatanımızı, milletimizi muhafaza et. Amin...

CUMANIZ MÜBAREK, HER GÜNÜNÜZ CUMA OLSUN.