Toplantıya SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak ile partililer katıldı.. Partililere seslenen Genel başkan Mustafa Kamalak şöyle konuştu: “Dünyanın en şerefli teşkilatın mensuplarını selamlıyorum. Bir takım güçlüklerimiz olacak tabii ki. Büyük davalar büyük çileleri gerektirmiştir. Türkiye’de bugün en önemli güncel meselelerden birisi terör olaylarıdır. Her gün al bayrağa sarılı olarak kabristana, mezara doğru uğurladığımız şehitlerimiz var. Dört sene öncesini şehitlerimiz açısından bugün arıyoruz. Çözüm süreci dediler, biz ‘çözüm ve açılım böyle olmaz’ dedik. Endişe ediyoruz ki bu sürecin sonunda Türkiye ya bölünecektir veya çok daha büyük çatışmalarla karşı karşıya gelecektir. Biz bunu dönemin başbakanına bizzat söyledik. Yandaş medya bize ‘kıskanıyorsunuz’ demişti. ‘Şehit cenazeleri gelmiyor diye kıskanıyorsunuz’ dediler. Biz endişelerimizi dile getirdik. Cumhuriyet döneminin hiçbir diliminde her gün böylesine şehit uğurladığımız oldu mu? Olmadı. Anaların feryadı yüreğimizi titretiyor. Onlar kendi çocuklarının şehit olmasını istemiyorlar. Hiçbir bakanın, üst rütbeli birinin yakınının şehit olduğunu duydunuz mu?

65. HÜKÜMET VE UMUT

65. hükümetin terörü bitireceğine, milli eğitim projesinde başarılı olacağına ilişkin bir umut var mı? Bizi iktidara destekle suçlayanlar var. Bizim iktidara desteğimiz sadece yol göstermekle olur. Biz bunu da yapıyoruz zaten. Saadet Partisi, Türkiye için bir pusula, İslam alemi için bir rehber, dünya için ise bir reçetedir. Biz iktidarın politikalarını eleştiriyoruz. Yoksa hiçbirine hakaret ettiğimiz, hiçbirini boş eleştirdiğimiz yok. Fakat araba ters yola girdiyse onu uyarmak bizim işimiz. Kaldı ki iktidarın sayısal bir desteğe de ihtiyacı yok. Yüzde 50 oyu var. 1 Kasım seçimlerini müteakiben hazır olun, erken seçim gözüküyor demiştim. Yüzde 50 değil, yüzde 100 oy alsalar bunlar ülkeyi yönetemezler. Çünkü kavga üzerine kurulu bir iktidarları var. Problem çözmek için değil, kavga üretmek için konuşuyorlar.

 15 YILDIR GÖREVİNİ YAPMADIN

Güncel bir diğer konu da dokunulmazlıkların kaldırılması. Neymiş, aceleleri varmış. Terörle mücadele konusunda çabuk olmaları gerekiyormuş. Birikmiş 700 küsur dosya varmış. Dokunulmazlıkların temeli 800 yıl öncesine dayanır. Bu hak 1215’lerde İngiltere’de başlamıştır. Milletin lehine konulmuş bir haktır. Suç işleyen her kimse cezasını çekmek zorundadır evet ama hükümetin elindeki bugünkü dosyalar meclisin bilgisi dışında mıydı? Neden birikti o dosyalar? Neden tıkır tıkır işletmedin zamanında? Eğer parlamentoda, millet kesesinden dolgun maaş alan milletvekilleri görevini yapmış olsaydı durum buraya gelmezdi, terör meselesi de bu kadar azmamış olurdu. 15 yıldan beri iktidardasın, 15 yıldan beri sen görevini yapmadın. Şu an görevini ihmal etmişsin buradan da bir vazife çıkarmaya kalkıyorsun.”