Katliamları kim durduracak?

İsmail Kahraman

belgeselciismail@gmail.com

12 Temmuz 2015, 14:35

Bosna’da ki Srebrenitsa katliamının yıl dönümü dolayısıyla Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Bosna gezisini yakından takip ettim. Bosna’da ki katliam ve vahşeti adeta bir kez daha yaşadık. Sözde medeni geçinen, Avrupa’nın göbeğinde yaşanan katliama Dünya yıllarca seyirci kaldığı için yüzbinlerce Boşnak Müslüman vahşice öldürülmüştü. Amerika ve Rusya Bosna’da yaşananlara bugün soykırım diyor. Ancak Bosna’da ki olaydan Dünya ders almamış ki, Türk İslam coğrafyasında bugün korkunç katliam ve vahşetler yaşanıyor.

BİZE NE OLDU?

Geçmişte Bosna’da, Çeçenistan’da ve diğer İslam coğrafyalarında savaşlar ve katliamlar yaşanırken, ortak tepkiler veriliyor, yürüyüşler yapılıyor, katliam durdurulmaya çalışılıyor. Bugün hemen yanı başımızda Suriye'de korkunç bir katliam yaşanıyor. Irak neredeyse haritadan silindi. Filistin’de yaşananlar halen hafızalarda. İşte Doğu Türkistan, kan ağlıyor. Katliam ve vahşetler birbirini takip ediyor. Türkiye kamuoyuna baktığımızda tam bir vurdumduymazlık, tepkisizlik ve en önemlisi ilkesizlik hakim. Filistin’de yaşananlara gösterilen tepki, Doğu Türkistan’da ki yaşananlara gösterilmiyor. Suriye ise tamamen unutuldu. İşin acısı Suriye’deki vahşet ve katliam iç siyasete malzeme yapılarak kurban gitti. Suriyeliler bu mübarek ramazan ayında açlık ve sefalete terk edilmiş durumda. İftar sofralarında israf ve savurganlık devam ederken, Suriyeliler kuru ekmek ile oruç tutuyorlar. Üstelik birkaç Suriyeli’nin yanlış ve hatası tüm Suriye’lilere mal ediliyor.

İşin en acısı, yardım ve acıma duygularımızın zayıflaması. Değerlerin erozyona uğraması. Fazla değil bundan yüz sene önce Birinci Cihan Harbinde, Balkanlar, Karadeniz ve Kafkaslardan tıpkı Suriyeliler gibi savaştan kaçan insanlar Anadolu’ya sığınmış ve Anadolu insanı savaşlardan kaçanlar kucak açmıştı. Onlar çoktan unutuldu. Bugün ilgisiz bu duyarsız bir toplum haline geldik. Acı ama gerçek, bize ne oldu?

BOSNA KATLİAMINDAN İBRET ALMALIYIZ

Bosna’da yaşanan insanlık dışı katliam bugün anılıyor. Ancak Bosna katliamından ders ve ibret alınmadığı için Türk – İslam coğrafyasında katliamlar sürüyor. Bosna katliamı ile ilgili düzenlenen anma toplantısı ve Başbakan Sayın Davutoğlu’nun törenlerde yaptığı konuşmadan bir bölümünü sizlerle paylaşıyorum.

Davutoğlu "Soykırımda hayatını kaybedenlere bir kez daha rahmet diliyorum ailelerine başsağlığı diliyorum. Denis Zvizdic ile kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdik. Bosna Hersek'te Türkiye ile olan ilişkilerin sürdürülmesi adına çok güçlü bir irade gördüm ve bundan büyük bir mutluluk duydum. Türkiye bu çabalarda her zaman Bosna Hersek'in yanında olmuştur olmaya devam edecektir. Türkiye AB üyeliğinde Bosna'ya her türlü desteği vermeye devam edecektir. Türkiye'de en çok ihracat yapan firmanın Bosna Hersek'ten olması bile güven veriyor. Özetle her zaman Bosna Hersek'in yanında olduk olmaya devam edeceğiz. Misafirperverliklerinden dolayı teşekkür ediyorum. İlk fırsatta onları da Türkiye'ye davet edeceğiz." diye konuştu.

SREBRENİTSA KATLİAMI HAKKINDA BİLGİ

Srebrenitsa Katliamı ya da Srebrenitsa Soykırımı, 1991-1995 Yugoslavya İç Savaşı (Hırvatistan Savaşı ve Bosna Savaşı)'nda Sırp Cumhuriyeti Ordusu'nun Srebrenitsa'ya karşı giriştiği Krivaya '95 Harekâtı esnasında Temmuz 1995'te yaşanan ve en az 8.372 Boşnak'ın Bosna-Hersek'in Srebrenitsa kentinde general Ratko Mladiç komutasindaki ağır silahlarla donatılmış Bosna Sırp ordusu tarafından öldürülmesine verilen addır. Katliamda bir kısım kadın ve küçük yaşta çocuğun da öldürüldüğü, belgelerle kanıtlanmıştır. Bosna Sırp ordusunun dışında katliama "Akrepler" olarak tanınan Sırbistan özel güvenlik güçleri de katılmıştır. Birleşmiş Milletler Srebrenitsa'yı güvenli bölge ilan etmiş olmasına karşın 400 silahlı Hollanda barış gücü askerinin varlığı katliamı önlememiştir. Srebrenitsa katliami II. Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'da gerçekleşmiş en büyük toplu insan kıyımı olması ve Avrupa'daki hukuksal olarak ilk kez belgelenmiş soykırım olması açısından da önem taşır.

Hollandalı askerler bir gece yarısı Bosna'daki BM Barış Gücü komutanı Hollandalı generalden aldıkları emir doğrultusunda kenti boşalttılar. Savaş sırasında şehrin güvenliğinden sorumlu olan Hollandalı Komutan Thom Karremans kendisine sığınan 25 bin mülteciyi ve şehri Sırplara teslim etti. Daha sonra ortaya çıkan bir video kasetinde Sırp generalin kenti boşaltan Hollandalı komutana bir hediye verirken görüntüleri çekilecekti. Bir hafta süren katliam II. Dünya Savaşı'ından sonra insanlığa yapılan en büyük suç olarak arşivlerde yer aldı. Lahey Adalet Divanı bir hafta süren katliamın bir 'soykırım' olarak kabul etti; ancak Sırbistan'ın sorumlu tutulmayacağına karar verdi.

Sonuç olarak Bosna’ya defalarca gidip, geldim. Bosna’da ciddi araştırmalar yapan bir gazeteci ve belgesel programcısı olarak daha önce Bosna ile ilgili kaleme aldığım gezi makalesini http://www.belgeselyayincilik.com/ismail-kahraman/makale-arsivi/makaleler/yil2011/mayis/bosna-hersekde-devr-i-alem adresindeki linkten sizlerle paylaşıyorum.