Millet olarak atalarımız yaşlılar için ne yaptık?..!

İsmail Kahraman

belgeselciismail@gmail.com

28 Nisan 2020, 13:25

Korona virüsü vebası bir gerçeği daha bize hatırlattı yaşlı olmak ve yaşlanmak ne kadar zormuş. 40 gündür, evde adeta hapis hayatı yaşıyorlar. Salgının ilk günlerinde vebalı gibi görüp korkutup, hakaret ettik deyim yerinde ise itip kaktık…

Allah’tan devlet yetkilileri konuya el koyup yaşlılara sahip çıktı. Devlet yetkilileri ve Vefa Destek Gurubu yaşlıların tüm ihtiyaçlarını gidermek için seferber oldu. Millet olarak devlet yetkililerine şükran borcumuz var, evlatları ve yakınlarının sahip çıkmadığı yaşlılara sahip çıktı, koruyup kolladı.

Devletimiz, daha önce 65 yaş üstü yaşlılara pozitif ayrımcılık yaptı. Ücretsiz seyahat kartları, devlet hizmetlerinde öncelik, yaşlılık aylığı ve en önemlisi evde bakım hizmetiyle devletimizin yaşlılara verdiği önem ve değer…

Devlet yaşlılara sahip çıkıp, değer verirken millet olarak biz ne yaptık?

Yarın yaşlanacağımızı, güç ve kuvvetten düşeceğimizi, bizde bir yaşlı olarak bakıma muhtaç olacağımızı hiç düşünmeden yaşlılığın ne kadar zor ve sıkıntılı bir hayat olduğunu aklımıza bile getirmedik…

Devletin önem verdiği, koruyup kolladığı ata, dede, nine ve analarımız özetle gelecekte aynı durumu yaşayacağımız yaşlılarımız için birçok şey yapabilirdik. Her il ve ilçeye devlet ve millet iş birliği ile yaşlıların gerek günü birlik ve gerekse yatılı olarak ömrünün sonuna kadar mutlu, huzurlu ve insan onuruna yaraşır bir şekilde vakit geçireceği huzur evleri bir başka deyişle ‘’Bilge ve Tecrübeliler Yurtları’’ kurulabilirdi…

Kurulması ve planlanması zor olmayan bu ‘’Bilge ve Tecrübeliler Yurtları’’ içerisinde yaşlılarımızın hayattan kopmamaları ve sosyal gelişimlerini devam ettirebilmeleri için kültür merkezi, kütüphane, konferans salonu, geniş parklar ve hobi bahçeleri olan külliyeler yaparak yaşlılarımızın hizmetine tahsis edebilirdik.

Geçmişten günümüze kadar yapılmış hizmetler arasında en kutsal ve vefalı hizmet olabilecek ‘’Bilge ve Tecrübeliler Yurtları’’nı yapmak için vakıflar kurup, ‘Yer devletten. Bina, yarının yaşlıları vatandaşlardan’ kampanyası düzenleyerek çok güzel ve örnek hizmetler yapılabilirdi.

Bugün her mahallede birkaç cami, park ve kültür merkezi var. Bu eserlerin hangisinde yaşlılara yönelik hizmet bölümü var?..!

Göstermelik işler için trilyonlar harcayan, israf ve savurganlıkta sınır tanımayan sözde kültür etkinlikleri ve kaldırımlara dikilen kazıklar ve daha neler neler…

Rant uğruna trilyonlar harcayıp, belediyeleri borç batağına sokan belediye başkanları yaşlılar için hangi hizmetleri yaptılar?

Elbette belediye bünyelerinde bulunan huzurevleri, bakım merkezleri mevcut fakat bu hizmetler devletimizin kimsesiz yaşlılarına kucak açtığı kurumlar. Göreve gelen belediye başkanları ilçelerinde bulunan yaşlı vatandaşların sosyal gelişimlerini devam ettirebilmeleri ve bilgi, deneyim ve tecrübelerini paylaşmalarını sağlayabilecek bir kurum oluşturup onların sosyal hayattan kopmamalarını sağlamak adına böylesine kutsal ve vefalı hizmetleri neden yapmıyor?

Evet, geçmişi sorgulamadan geleceğe bakamayız…

Geçmişte yaşlılara yönelik yapılan en önemli hizmet; Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde Kayışdağı’na yaptırdığı huzur evi ve Abdülhamit döneminde yapılan Darülaceze’ye yaptığı hizmetler gerçekten her türlü takdirin üstünde.

Türkiye’nin en büyük yaşlı bakım ve huzurevi alanına sahip olan Kayışdağı Darülaceze Müdürlüğü Huzurevi’nde yaşlı vatandaşlar kendi özel durumlarına göre sınıflandırılıyor ve yaşamsal ihtiyaçlarının yanı sıra sosyal ihtiyaçları da kurum tarafından karşılanıyor. Kayışdağı Darülaceze Müdürlüğü Huzurevi’nde yer alan spor salonu, kütüphane, sosyal aktivite merkezi, kafeterya, doğal dinlenme alanları, hobi ve hayvanat bahçesi gibi alanlarda da sakinlere rehabilitasyon amaçlı hizmetler veriliyor.

Yaşlılara yönelik bu hizmetleri unutmamak gerekiyor…

Keşke diğer belediye başkanları da buna benzer il ve ilçelerinde yaşlılara yönelik hizmetler sunarak huzur evleri yapsalardı.

Keşke gelecekte yaşlı olacak gençler ve yetişkinler bu konuda çalışma yapsalardı…

Korona virüsü vebası aklımızı başımıza getirerek yaşlılığın ne kadar zor olduğunu bize bir kez daha gösterdi. Bu konuda ulusal medyada yer alan bir haberle ilgili www.gebzegazetesi.com yazdığımız haberi sizlerle paylaşıyor, yaşlılarla ilgili devlet ve millet olarak hizmet seferberliği başlatalım diyorum.

Ders ve ibret alınacak acı bir haber

Darıca Farabi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, düşündürücü, anlamlı ve çok üzücü bir haberle Türkiye gündeminde. Yaşlılara evlatları bile sahip çıkmıyor…

Suçlama Değil Düşündüren Haber

Korona virüsü vebası birçok acı gerçeği gün yüzüne çıkardı. Salgının ilk günlerinde, kamuoyunda yaşlıların virüs yaydığı algısı oluşması ve yaşlılara yapılan hakaretlerden sonra korona virüse yakalanıp tedavisi tamamlanan ana, babasını hastaneden almayan evlatların ortaya çıkması üzücü olduğu kadar düşündürücü.

Darıca Farabi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mustafa Güneş Bey’in sosyal medyadan paylaştığı acı durum Türkiye gündemine geldi.

Hürriyet Gazetesi olaya geniş yer verirken, kamuoyunda anne ve babaya yapılan saygısızlık büyük tepki çekti. Konuyla ilgili Hürriyet Gazetesi’nde yer alan haberi sizlerle paylaşıyoruz.

Hayırsız Evlatlara Başhekim İsyanı

Kocaeli Darıca Farabi Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mustafa Güneş, koronavirüs tedavisi gören anne, babalarıyla ilgilenmeyen ve tedavilerinin ardından hastanede kalmalarını isteyen çocuklarına sosyal medyadan tepki gösterdi. Güneş, "Evet bunların sayısı parmak sayısı kadar ama üzüntü verici bir durum. Sizi buradan ifşa etmemi ister misiniz?" dedi.

Darıca Farabi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mustafa Güneş, sosyal medya hesabından koronavirüs tedavisi gören anne babalarıyla ilgilenmeyen çocuklarına tepki gösterdi. Doç. Dr. Güneş, tedavisi tamamlanan anne babasını almaya yanaşmayanlara tepkisini şöyle dile getirdi:

"Bizim hayat felsefemiz anne-babaya of! bile demeyi yasaklamıştır.

Buna rağmen virüs kaparım diye hastaneye, cami avlusuna bebeğini bırakıp kaçanlar gibi bırakıp giden ve hiç ulaşılamayan veya tedavisi tamamlanan anne babasını almaya bile yanaşmayanlar, biz hastane çalışanları olarak onları anne ve babamız olarak kabul edip her türlü ihtiyaçlarını karşılar, bakımlarını yaparız.

Bu bizim insani, vicdani ve mesleki görevimiz. Biz bu görevimizi zevkle ve bir ibadet duygusuyla yapıyoruz.

Ya siz hastane köşesine anne- babasını terk edip kaçanlar, telefonlarımıza dahi cevap verme nezaketinde bulunmayanlar.

Evet bunların sayısı parmak sayısı kadar ama üzüntü verici bir durum. Sizi buradan ifşa etmemi ister misiniz?" (Kaynak hürriyet gazetesi)

Yaşlılara Sahip Çıkıp Korumalıyız

Evet korona vebası salgını, yaşlılık ve yaşlanmada yaşanan acı gerçeği bir kez daha bize hatırlattı. Avrupa ülkeleri, Amerika ve Çin’de bulunan birçok huzur evinde korona virüse yakalanan yaşlıların bakımsızlıktan toplu olarak öldükleri haberlerinin ortaya çıkması üzücü olduğu kadar düşündürücü.

Evlatların bile sahip çıkmayıp hastanelere terk ettiği yaşlılarla ilgili devlet ve millet olarak çok önemli çalışmalar yapılmalı, yaşlıların son dönemlerini insan onuruna yaraşır bir şekilde mutlu ve huzurlu olarak geçirmeleri için önlemler alınıp Huzur ve Yaşlılar Bakım Evleri değil de ‘’Bilge, Tecrübe ve Akiller Yurtları’’ yapılması için devlet ve millet iş birliği yapılmalı. Vakıflar kurularak bu konuda çok önemli çalışmalar yapılmalı.

Görüş ve Önerilerinizi Bekliyoruz

Korona virüsü vebasından sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak…

Yaşlılara yapılan haksızlık ve saygısızlıklar hiçbir zaman unutulmayacak.

www.gebzegazetesi.com olarak konuyla ilgili tüm okurlarımız ve takipçilerimizi tarihi göreve davet ediyoruz.

Bilge, tecrübe, deneyim abidesi gerçek anlamda sözde değil özde akiller, kanaat önderleri olan ata, dede, ana ve babalarımız olan yaşlılarımızla ilgili bundan sonra neler yapılabilir, insan onuruna yaraşır bir şekilde yaşlılık hayatları nasıl devam edebilir konularında görüş, öneri ve yorumlarınızı haber@gebzegazetesi.com’a bekliyoruz.

KORONA VİRÜSTE SON DURUM

27 Nisan tarihli koronavirüs verilerini değerlendiren Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 'Bir gün içinde iyileşen en yüksek hasta sayısına ulaştık. Temaslı sayısı ve temas ortamı azaldığı için, ihtiyaç duyulan test sayısında azalma bugün de devam etti. Yoğun bakım ve entübe hasta sayısında düşüş sürüyor. Bu başarıyı riske atmayalım.'' açıklamalarında bulundu.

27 Nisan tarihli tabloya göre, toplam test sayısı 918 bin 885, toplam vaka sayısı 112 bin 261, toplam vefat sayısı 2.900, toplam yoğun bakım hasta sayısı 1.736, toplam entübe hasta sayısı 882, toplam iyileşen hasta sayısı 33.791 oldu. Bugünkü test sayısı 20 bin 143, vaka sayısı 2.131, iyileşen hasta sayısı 4.651, vefat sayısı ise 95 olarak kayıtlara geçti.