Gazeteci Cinayetleri ve Uğur Mumcu Suikasti!

İsmail Kahraman

belgeselciismail@gmail.com

26 Ocak 2017, 10:30

Gazetecilik mesleği zor, sıkıntılı ve en çok düşman kazandıran bir meslek. Gazetecilik mesleğini yapanlar arasında da gerçek anlamda bir birlik ve beraberlik yoktur. Her zaman ifade ettiğim gibi öncelikle Gazetecilerin düşüncülerine bakılır, bizden ve bizden olmayanlar diye ikiye ayrılır. Meslektaşlar arasında da maalesef birlik ve beraberlik yoktur. Bu dünde böyleydi, bugün de böyle, muhtemelen gelecekte de böyle olacak.

İlk Gazeteci cinayeti olarak Radyodan 80 darbesi öncesi Abdi İpekçi’nin öldürüldüğünü duyduğumda Amatör olarak gazetecilik yapsam da iyi bir Gazete okuyucusuydum. Gerçekten Abdi İpekçi’nin öldürülmesi gazeteci cinayetleri için bir milattır. Bu Cinayet bugüne kadar aydınlatılamadı. Arkasında ki güç odakları çıkartılamadı.

Abdi ipekçi cinayeti tam olarak aydınlatılmadığı için daha sonra bir çok gazeteci cinayeti işlendi. Uğur Mumcu’nun katledildiğini televizyon ekranlarından izlerken tüylerim diken diken olmuştu. Araştırmacı ve doğruların peşinde koşan bir Gazetecinin arabasının bombayla nasıl havaya uçurulduğunu, arabanın paramparça hali halen hafızalarımda duruyor.

Önceki gün Uğur Mumcu’nun öldürülüşünün 24. Yıl dönümüydü. 24 yıl içerisinde başka bir çok gazeteci cinayeti daha işlendi. Hrant Dink’in öldürülmesi ise çok farklı bir boyutta ele alınmalı. Hrant Dink’in neden öldürüldüğünü çok iyi tahlil edip kamuoyu ile paylaşılmalı. Uğur Mumcu’yu kimlerin katlettiği bütün açıklığıyla ortaya çıkarılmalı. Ama maalesef her şey unutuluyor. Yıl dönümlerinde hatırlayıp geçiyoruz.

OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE GAZETECİ CİNAYETLERİ

Osmanlı’nın son dönemleri ve Cumhuriyet döneminde bir çok Gazeteci cinayeti işlendi. Bunlardan İzmit’te işlenen ve kalabalık bir topluluk tarafından linç edilerek öldürülen Ali Kemal cinayeti bile bugün gerçek boyutlarıyla bilinmiyor. Ali Kemal öldürülmeseydi, Ankara Hükümeti tarafından yargılanacak, yargılanırken de konulup bir çok gerçeği de ortaya çıkaracaktı. Ama gerçekleri örtmek için susturmak ve öldürmek gerekiyordu. Ali Kemal de yem edilerek İzmitliler tarafından linç edilip öldürüldü.

Özetle Osmanlı’dan bugüne işlenen gazeteci cinayetlerini sizlerle paylaşıyorum:

HASAN FEHMİ BEY: Serbesti (İstanbul 6 Nisan 1909)

Serbest Gazetesi yazı işleri müdürü olan Hasan Fehmi Bey, Galata Köprüsü'nden geçtiği sırada kurşunlara hedef oldu.

AHMET SAMİM: Sada-yı Millet - (İstanbul 19 Temmuz 1910)

Basın yaşamına, II.Meşrutiyet’ten sonra “Osmanlı” gazetesinde başlayan Ahmet Samim 1909’daki 31 Mart olaylarından
sonra Hilâl gazetesinin yazı işleri müdürü oldu. İngiliz yanlısı olduğu söylenen Ahmet Samim, Alman yanlısı İttihat ve Terakki Cemiyeti aleyhinde sert, ateşli yazılar yazdı. İleri fikirli ve cesur bir gazeteci olan Samim, vurularak öldürüldü.

HASAN TAHSİN: Hukuk-u Beşer (İzmir 27 Temmuz 1919)

15 Mayıs 1919'da İzmir'e çıkan Yunan Efzun Alayı askerlerine karşı Türk direnişini başlatan sembol isim oldu. İlk kurşunu alayın sancaktarı teğmene sıkarak öldüren Hasan Tahsin ardından kurşunu bitene kadar devam etti. Panikleyen Efzun Alayı toplu bir saldırı olduğunu zannederek ilk başta dağıldıysa da, ardından ağır silahlar ile savaş gemisinden savunmaya geçti.Açılan ateşle Hasan Tahsin 31 yaşındayken yaşamını yitirdi.

ALİ KEMAL: Peyam-ı Sabah (İzmit 1922)

Damat Ferit Paşa hükümetlerinde Maarif ve Dahiliye nazırlığı yapmış, bu esnada Milli Mücadele aleyhine sert tutumlar göstermiştir. Kurtuluş Savaşı'nın zaferinden sonra İstanbul'da tutuklanarak İzmit'te Nurettin Paşa'ya teslim edildi. Nurettin Paşa ile görüştükten sonra dışarı çıkarken kumandanlık karargahı önünde bekleyen topluluk tarafından linç edilerek öldürüldü.

SABAHATTİN ALİ : Marko Paşa (Edirne 1948)

Pasaport alarak yurtdışına gitmeye çalışan Sabahattin Ali bu fikrini yasal yollardan hayata geçiremeyince Bulgaristan'a kaçmaya karar vermiştir. Bu girişim sırasında, sonradan Millî Emniyet'le bağlantısı olduğu anlaşılan Ali Ertekin adlı kişi tarafından Bulgaristan sınırında öldürülmüştür.

ADEM YAVUZ : Anka Ajansı (Kıbrıs 27 Ağustos 1974)

Kıbrıs harekatını takip eden Adem Yavuz 'un 14 Ağustos 1974 günü gazeteci arkadaşı Ergin Konuksever ile birlikte Rum kesiminde kılavuz şoförlerinin yanlış yola girmesi nedeni ile araçlarının önü RUM tedhiş örgütü EOKA militanları tarafından kesilerek makineli tüfeklerle taranmıştır.Saldırı da Ergin Konuksever omzundan yaralanmış, Adem Yavuz ise hayatını kaybetmiştir.

CENGİZ POLATKAN : Hafta Sonu (Ankara 1 Aralık 1978)

Görev yapmak üzere gittiği gece kulübünde bir grubun saldırısına uğrayarak yaralanan Hafta Sonu gazetesi muhabiri Cengiz Polatkan öldü.

ABDİ İPEKÇİ : Milliyet (İstanbul 1 Şubat 1979)

12 Eylül öncesinin terör döneminde, birlik, beraberlik ve barış düşüncesini savunan yazılarıyla ön plana çıkan Milliyet Gazetesi Genel Yayın Müdürü ve Başyazarı Abdi İpekçi, 1 Şubat 1979 akşamı gazeteden Nişantaşı'ndaki evine giderken Mehmet Ali Ağca tarafından otomobilinde uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi.

İsmail Gerçeksöz /Ortadoğu (İstanbul 4 Nisan 1980)

İsmail Gerçeksöz 4 Nisan 1980 günü oğlu ile birlikte evinin önünde, komünist militanlar tarafından düzenlenen silahlı bir saldırı sonucunda hayatını kaybetti.

ÜMİT KAFTANCIOĞLU : TRT (İstanbul 11 Nisan 1980)

TRT yapımcılarından olan Ümit Kaftancıoğlu 13 yaşındaki kızını okula götürürken 3 terörist tarafından yaylım ateşine tutuldu.Adı ilk kez duyulan “Müslüman kardeşler birliği” adlı örgüt saldırıyı üstlendi. Gazetelere telefon eden örgüt üyesi “Kaftancıoğlu, şehit gazeteci İsmail Gerçeksöz’ün intikamı için cezalandırılmıştır.Bütün kültür güçlerinin uşakları cezalandırılacaktır” dedi.

SAMİ BAŞARAN : Gazete (İstanbul 7 Kasım 1989)

Gazete Gazetesi muhabirlerinden Sami Başaran, Mardinli Aşiret Reisi Cemal Sincar ve adamları tarafından röportaj randevusu aldığı Aksaray’daki bir büroda kurşunlandı. Olay yerinde can veren Başaran, 25 yaşındaydı.

ÇETİN EMEÇ : Hürriyet (İstanbul 7 Mart 1990)

Yüzleri kar başlığı ile maskelenen iki terörist otomobilinin arka koltuğunda gazetesini okumaya hazırlanan dönemin Hürriyet gazetesi yönetim kurulu üyesi ve yazarı Çetin Emeç’i çapraz ateşe alıp kurşun yağmuruna tuttular.Vucuduna 7 kurşun isabet eden Emeç olay yerinde hayatını kaybetti

TURAN DURSUN: İkibine Doğru ve Yüzyıl Dergileri

(İstanbul 4 Eylül 1990)

2000'e doğru dergisinde dini konularda yazılar yazan Turan Dursun Koşuyolu'nda saldırıya uğrayarak 7 kurşunla öldürüldü.

HALİT GÜNGEN: İkibine Doğru (Diyarbakır 18 Şubat 1992)

2000’e doğru dergisinin Diyarbakır bürosu kimliği belirsiz kişilerce saldırıya uğradı.Saldırganlar gazeteci Halit Güngen’i öldürerek büroya Molotof kokteyli attılar. Ağır yaralı olarak Diyarbakır Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Güngen, kurtarılamayarak 21 yaşında hayatını kaybetti.

MUSA ANTER: Özgür Gündem (Diyarbakır 20 Eylül 1992)

Özgür Gündem ve Yeni Ülke gazetelerinin yazarı Musa Anter Diyarbakır'da arkadaşı Orhan Miroğlu ile yürürken uğradığı silahlı saldırı sonucunda 74 yaşında hayatını kaybetti.

UĞUR MUMCU: Cumhuriyet (Ankara 24 Ocak 1993)

Gazetecilik hayatı başarılarla dolu olan Mumcu 24 Ocak 1993 tarihinde uğradığı bombalı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Ölmeden önce ayrıca polis-mafya-siyaset ağının derin boyutlarını araştırmaktaydı.

AHMET TANER KIŞLALI: Cumhuriyet (Ankara 21 Ekim 1999)

Ahmet Taner Kışlalı, 21 Ekim 1999 günü saat 09.40'da Ankara'daki evinin önünde uğradığı bombalı saldırı sonucu hayatını kaybetmiştir.

HRANT DİNK: Agos (istanbul 19 ocak 2007)

19 Ocak 2007 tarihinde saat 15:00 sularında, genel yayın yönetmeni olduğu Agos gazetesinin Şişli Halaskargazi caddesi üzerindeki binası önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti.

Evet Gazeteciler öldürülmemeli, susturulmamalı. Sadece gazeteciler değil, fikri olan herkes fikrini konuşmalı. Bugüne kadar işlenmen gazeteci cinayetleri her yönüyle çok iyi araştırılmalı, Uğur Mumcuların, Abdi İpekçilerin neden ve kimler tarafından öldürüldüğü tam olarak ortaya çıkmazsa geçmişte yaşadıklarımızı tam olarak anlayamayız. Gerçekten Abdi İpekçi ve Uğur Mumcu gibi gazeteciler neden ve niçin öldürüldü. Bu soruların cevabını öncelikle Gazeteciler araştırıp kamuoyu ile paylaşmalıdır.